Ak Parti'nin MHP ile görüşmesinden olumlu bir sonuç çıkmadı. MHP son yaşananlarla birlikte hem koalisyon kurmak istemiyor, hem azınlık hükümetine destek vermiyor hem de seçimlere gitmek istemiyor...
MHP bu tavırlarıyla ülkeyi adeta çözümsüzlüğe mahkum ediyor.
Türkiye, gerek sınırlarımızdaki gelişmelerle gerekse de doğudaki hadiselerle terör kıskacına alınmak istenirken, MHP'nin hükümet kurma veya mevcut hükümete destek vererek, birliğimizi beraberliğimizi hedef alanlara karşı güçlü bir duruş, kararlı bir mücadele vermekten kaçması, hiç bir ilke veya şartlarla açıklanamayacak kadar ideolojik bir duruş olduğu aşikardır...
17 Ararlık darbe teşebbüsünün savcısı firari bir konumda iken "17-25 Aralık dosyası" diyerek üzerinde ısrarla durdukları şart, samimiyetle değerlendirmekten uzak bir mahiyet kazanmıştır...
Paralel yapının diline pelesenk ettiği 17-25 Aralık operasyonlarını MHP'nin koalisyon görüşmelerinde öncelik şart olarak dile getirmesi, hükümeti zor durumda bırakma çabasının yanında, bu operasyonların sadece "yolsuzluk" üzerine kurulu olduğu algısının oluşturularak paralel yapının masumlaştırılma çabası olduğu izlenimlerini vermesi, MHP'nin paralel yapı konusundaki düşüncelerini net bir şekilde açıklmasını gerekli kılmaktadır...
MHP'nin Cumhurbaşkanını hedef alan ağır ithamlarının, CHP, HDP, paralel ve diğer marjinal kesimlerin kullandığı dille "paralellik" içermersi, MHP'nin bu yapılarla ortak bir kulvarda yol aldığı imajına sebep olmakta iken, ayrıca %52'ye de yapılmış bir saygısızlık olarak kabul görme durumu söz konusudur...
Tüm bunların yanında MHP'nin açıktan siyaset mühendisliği yapmaya çalıştığı görüntüsü vardır... Seçmeninin kendisine verdiği oyları hiçe sayıp Ak Parti-CHP koalisyonunu savunması, "kutuplaşma ortamını gidereceği" gibi sebeplere dayandırarak "illede olsun" şeklinde dile getirilen iktidar formülleri siyaset mühendisliği olarak algılanmaktadır...
Ayrıca Ak Parti ile koalisyon için dile getirdiği şartlar, Ak Parti'nin aldığı %41 oya rağmen, milli iradeyi birinci derecede temsil eden partiye tahakküm etme anlayışıdır...
Ülke adeta ateş çemberinde iken, hükümet kurma çalışmalarında, MHP ne katılarak fayda sağlamış ne de dışardan destekle hükümetin oluşmasına destek vermemiş, bunun yanında seçim hükümeti kurulmasının yolunu açarak "sırtını teröre yaslayanların" hükümet içinde yer alacak formüle zemin hazırlamıştır..
MHP, bu tavrıyla seçim mitinglerinde kendine kullanışlı bir malzeme çıkartma amacında olabilir lakin hergün şehit cenazelerinin geldiği bir dönemde PKK'yla arasına mesafe koyamayan bir partinin hükümete girmesine, bakan olmasına zemin hazırlamanın sorumluluğu, seçmen nezdinde gözden kaçırılmayacak bir durum olacaktır...
Ak Partiyi iktidardan etme adına, HDP'li isimlerin bakan olmasında beis görmeyen, HDP'yi Ak Parti'ye tercih eden bir politika halk nezdinde itibar görmüyecektir...
Selametle...