Aradan birkaç saat geçmiş, hava da epey kararmıştı. Kızıl saçlı kız kendine geldiğinde lunaparkın çıkışına doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı. Başı önünde, etrafındaki aletlere bakmadan yürüyordu. Lunaparkın kapısından çıkıp nereye gittiğini bile bilmeden yürümeye devam etti. Ta ki kumral saçlı arkadaşının bedeni gözlerinin önüne gelene kadar…
Genç kız, bu ıssız sokakta hareketsiz bir şekilde yerde yatıyordu. Kızıl saçlı kızın da gözleri fal taşı gibi açılmış şaşkınlıkla yerdeki bedene bakıyordu. Arkadaşının vücudunda görünen her yeri kıpkırmızı ve şişmişti. Sanki yanmış gibi… Usulca yere doğru eğilip dizlerinin üzerine oturdu. Yutkundu. Titreyen elleri ile kızın boynunu tutup nabzına bakmak istedi. Ama boynu bile alev alev yanıyordu. Kızıl saçlı kızın üstü bile hala sırılsıklamken yerde yatan kız nasıl böyle yanmıştı?
Aklına gelen tüm senaryolardan kurtulup sakin kalmaya çalıştı. Ceketinin cebinden telefonunu çıkarttı. Biraz ıslanmıştı ama çalışıyordu. Hemen 112yi arayıp durumu ve yeri söyledi. Ambulans gelene kadar da arkadaşıyla şimdiye kadar geçirdiği güzel anıları düşündü. Ne çok eğlenmişleri aslında. Gözleri dolmuş ve yüzüne küçük bir tebessüm yerleşmişti… Tabi arkadaşının ölmüş olabileceği geldiğinde o tebessüm silindi, yerini ise korku ve hüzün aldı.
Ambulans geldiğinde araca kendisi de binmişti. Yol boyunca da kendini saçma düşüncelerden korumuştu.
Acil girişin sandalyelerinden birine oturmuş bir doktorun çıkmasını bekliyordu. Hastaneye geldiklerinde doktora neler olduğunu hızlı bir şekilde anlatmış, doktor ise pek inanamayarak dinlemişti. Sonrasında ise hastayı kontrol etmek için, genç kıza beklemesini söyleyip odaya girmişti. 20 dakika geçmişti ki doktorlardan birkaçı odadan çıktı. Kızıl saçlı kız, doktorların kendisine doğru geldiğini fark edince oturduğu yerden kalkıp birkaç adım attı. Doktorların yüz ifadelerinden ne kadar şaşkın oldukları belliydi. Genç kıza arkadaşının bilincinin henüz yerine gelmediğini, vücudunda her yerinde yanıkların olduğunu ve bu yanıklara yağmur damlasının sebep olduğunu tespit ettiklerini, ilk defa böyle bir vaka gördüklerini ve tam olarak ne yapacaklarını bilmedikleri için yurtdışında daha iyi bir hastaneye götürülmesinin gerektiğini uygun bir dille anlattılar. Ayrıca kumral saçlı kızın vücudu halen alev alev yandığı için tedavisi başlayana kadar yaşayıp yaşamayacağının belli olmadığını da eklediler.