Ailesine bakmak için zor-bela bir iş bulmuş.
İnşaat işçisi…
Günlük olarak çalışıyor.
Her gün, inşaatlara giderek akşama kadar ağır işte, alın teri döküyor.
2 yaşında bir oğlu var. Bir de karısı…
Ailesinin geçimini iyi-kötü sağlıyor.
Dilenmiyor, yardım istemiyor, alın teri ile çalışıp hem çocuğuna hem de eşine bakıyor.
Tek odada yaşıyorlar.
Bir mutfak, banyo ve tuvaleti var.
Mutfak desek de 3 kişi zor sığıyor.
Virane bir evin arkasına açılmış köhne bir oda.
Buraya 300 lira kira veriyor.
“Allah’a şükür” diyor. Çünkü başka bir virane odada kalan komşusu 350 lira kira veriyor.
Günlerce keselerine uygun ev aramışlar. Uzunca bir arayış sonrası, burayı bulabilmişler…
Çatı akıyor, odanın içi rutubetten kokuyor. Dışarıdan ise, kerpiçleri bile sayılıyor.
Ve burada 2 yaşında bir çocuk yaşıyor.
Aile bu şekilde yaşamına devam ederken, ailenin reisi büyük bir talihsizlik yaşıyor.
İnşatta çalışırken, yüksekten düşüyor ve sırtı büyük bir hasar alıyor.
Acilen hastaneye yatıyor ve ameliyat oluyor.
Sırtının omurilik bölümü komple dikişli.
Bu aylar onlar için çok zor geçiyor.
Evin hanımı, sağdan-soldan topladığı yardım ile geçim sağlamaya çalışsa da bazı günler, çocuğu da kendi de aç kalıyor.
Ailenin reisi hastaneden çıkıyor ve istirahat ediyor.
Eşinin kendileri için ölümden döndüğünü bilen evin hanımı, ailesine bakmak için büyük bir mücadele içine giriyor.
Temizlikçi olarak çalışıyor, iş bulamayınca da ailesi için yardım arıyor.
Evin reisi iyileşiyor ve ayağa kalkıyor.
Kalkıyor kalkmasına da artık ne çalışabileceği bir işi, ne de cebinde parası var.
Her gün kara kara düşünüyor.
“Bugün ne yesek” diye değil, “akşam aç kalacak mıyız?” diye.
Bir de aşırı soğuklar belini büküyor.
Soba var ama içi boş. Ne odun var, ne de kömür.
Üstüne üstlük, 100 lira bile etmeyecek eve, 300 lira kira veriyor.
Bu virane odaya da misafir olduk.
Odada kocaman bir Türk bayrağı asılı.
O bayrağa bakıp, güç alıyorlarmış.
Paraları, odunları, kömürleri yok ama yüzlerinde hep bir tebessüm var.
Odaya girince, ailenin sıcaklığı hissediliyor.
Bu insanlar, zor bir hayat geçiriyor.
Yardıma muhtaç aileleri gördükçe, bu ailelerin mecburiyetlerini fırsata çevirenleri de görüyoruz.
Virane oda için 300-350 lira kira alanlara ne demeli?
Bu ne ticari zekadır, ne de ticaret.
Kısacası; vurgunculuk…
Gün olur vurgun atanlar, vurgun yer.
Sonra da “Allah’ım neydi günahım?” der…
Ama iş, işten geçer…