“Etrafımızı sardı ama Türkiye’de yok. Türkiye’de de var ama saklıyorlar. Geldi, gelecek.” diye tartışadururken sonunda dünyayı kırıp geçiren korona virüs Türkiye’de de görüldü.
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de bir kişinin korona virüs testlerinin pozitif çıktığını açıkladı.
*
Bakan Koca’nın açıklamasına baktığımızda; Türkiye’ye virüsü yurtdışına çıkmış, orta yaşlı erkek bir vatandaş getirmiş. Tanı erken konmuş, hastanın durumu iyiymiş. Vatandaş dış dünyadan tamamen izole edilerek karantinaya alınmış ve ailesi de aynı şekilde gözetim altında tutuluyormuş.
*
Haberin duyulmasından sonra hangi şehirde görüldü açıklanmadığı için Sağlık Bakanlığı bazı vatandaşlarca topa tutuluyor.
Allah aşkına hangi şehirde olduğunun açıklanmasının ne gibi bir faydası var?
Panik ve kaos ortamından başka elimize ne geçecek?
Hatta virüsün daha da hızla yayılmasına neden olacak.
Örneği önümüzde; Avrupa’da işgüzar medya sayesinde virüsün hangi şehirden çıktığı ortaya döküldü ve o şehirde yaşayan insanlar panik halinde şehri terk edip başka şehirlere gitmeye başlayınca virüs daha geniş alana yayıldı.
Birtakım işgüzarları tatmin etmek için Bakanlık bu riski göze alacak değil.
*
Bu süreçte virüsten daha hızlı yayılan bir şey var ise o da kriz fırsatçıları…
Virüsün Türkiye’de görüldüğünün söylenmesinin ardından özellikle metropollerde marketler tabiri caizse yağmalandı.
Virüsten korunmak amaçlı kullanılan el dezenfektanları ve kolonyalarda talep patlaması yaşanıyor.
Bu kaosu fırsata çevirmek isteyenler iki tür yol izliyor.
“Ürün kalmadı” diyerek stok yaparak kazanç elde ediyor ya da fiyatları tavana çekiyor.
Gıda ürünleri de bu haksız fiyatlandırmaya dahil oldu.
3 liralık makarnanın fiyatı 45 liradan 15 liraya düştü şeklinde pazarlama yapan alışveriş siteleri doldu.
*
Daha ilk vakada, ilk günde bunu yapanlar, vatandaşın korkusundan sırtlan gibi faydalananlar benim gözümde vatan hainidir.
Ticaret Bakanlığı bu gibi fırsatçıları tespit ederek gerekli işlemleri uygulamaya başladı. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, fahiş fiyatlar konusunda 2 bin 193 firma ve 2 bin 641 ürünün denetlendiğini, 2 bin 180 tanesinin soruşturma kapsamına alındığını duyurdu.
Bizde vatandaş olarak bu şekilde fırsatçılık yapan firmaları sosyal medyada ifşa ederek ve Ticaret Bakanlığına şikâyet ederek göz açtırmayalım.
İfşa edelim ki bu süreç atlatıldığında da kim dost kim düşman bilelim alışverişimizi yaparken bir daha düşünelim…
*
Virüsün aşısı bulunur, atlatırız.
Ancak virüsten daha hızla yayılan bu yozlaşan ahlaka nasıl dur diyeceğiz onu da düşünelim.
Son olarak tedbir bizden takdir Allah’tan, biz böyle inandık.
Günlük kişisel temizliğimizi her zamanki gibi yaptığımızdan biraz daha özenli yapıp Allah’a tevekkül edersek bu durumu en azından ruhsal anlamda daha sağlıklı geçireceğiz.
Kaos ortamına bir omuzda biz vermeyelim.