Aylarca bir yere çıkmadık.
Düğün, nişan, kına, cenaze, asker uğurlaması hiçbir törene katılmadım.
Eve alışverişten alıp getirdiğimiz her şeyi sabunlu suyla yıkadım.
El yıkama konusunda normalde de hassas ve takıntılı olan ben günde belki 50 kez ellerimi yıkadım.
4 ay ekmeği kendim yaptım.
Şehir dışı hiçbir yere gitmedim.
Şehir içi bile gezmedim. Evden dışarı mümkün olduğunca çıkmadım.
Ev gezmesi, bayram ziyareti yapmadım.
5 aydır evime kimseyi almadım.
Bina önüne gidip komşularla oturmadım.
Maskesiz hiç dışarı çıkmadım. Kursların açık olduğu dönemde hem kursta hem dışarıda çok dikkat ettim, tedbiri ihmal etmedim. Hatta bize emanet edilen hafize adayı yavrularımız ve kurs personeli salgından etkilenmesin diye tabiri caizse kursta sıkı yönetim ilan ettim.
Dışarı çıktığımda bir saniye bile maskemi çeneme indirmedim.
Dışarıdan gelenin kıyafetlerini evde giyilenlerden ayrı yıkadım hatta kaynattım.
Çocuklarımı parka vesaire bir yere götürmedim. Aşağıda oynamaya bile gitmediler. Maskeyle çok zahmetli bulup evde bulunmayı tercih ettiler.
Toplu taşımaya binmedim. Hatta binmemek için eve kadar 5 km yürüdüğüm oldu.
Kafeye gitmedim, dışarıdan yemek yemedim.
İnternetten alışveriş yapmadım, eve kargo almadım.
Tatile, denize, kampa, pikniğe gitmedim. Gidenleri ve bir de bunu marifetmiş gibi sosyal medyadan paylaşanları evimden hayretle ve üzüntüyle izledim.
Bir ben değil ailecek böyleydik ve çok dikkatliydik.
Asansörü mümkün mertebe kullanmadık.
Dışarıdan marketten kim gelirse evde olağan üstü hal ilan edip direkt banyoya postaladık.
Şu pandemi döneminde gezip tozmadık, kul hakkına girmekten korktuk.
Daha ne yapabilirdim?
Ne kalmıştı ki?
Bunca bunca bunca tedbire rağmen
Ağrılardan duramayınca hastaneye gittik ve sonuç pozitif.
Hep şunu söyledim. Tedbir bizden, takdir Allah' tan. O(cc) böyle takdir etmiş. Tedbir aldığım için böyle söyleyebiliyorum ve vicdanım rahat. Bize bulaştıranın kim olduğunu bilmiyorum ama onun da vicdanı rahat mı acaba?
Ben bu kadar dikkat ettiğim halde bulaştı. TEDBİRİ ABARTIN. Durum gerçekten çok ciddi. Maske takmaktan hiç erinmemiştim. Hep taktım. Ama hastalanınca sağlıklıyken takılan gibi olmuyor, o taktığınız maske tek kat bile olsa öyle bir rahatsız ediyor ki nefesinizi. Virüsü hissediyorsunuz. Bir odada tek başına kapalı kalmak da cabası.
Ha bir de 5 aydır kendisinden kaçtığınız şeyin artık sizinle olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız… Psikolojisi bile berbat... Dahasını siz düşünün.
Sürekli ölümcül ve vahim tarafından bahsedilen bir hastalık. Siz aylardır eve 1 tane bile virüs girmesin diye uğraşmışsınız ama artık vücudunuzda, kaldığınız odada belki milyonlarca adet var.
Alakalı yapılan paylaşımların insanın psikolojisini ne hâle getirdiğini tahmin bile edemezsiniz.
Bir günde belki bin tane iyileşen var ama siz o ölen 20 kişiye odaklanıyorsunuz.
Belki evde sorunsuz bu hastalığı yaşayıp geçiren binlerce kişi var ama siz günlük ağır hasta hanesine bakmaya korkuyorsunuz.
Belki o gün biraz iyi hissediyorsunuz kendinizi ama yarın ciğerleriniz ne durumda olacak bilemiyor, tedirgin uyuyorsunuz.
Çocuğunuz diğer odada sizi istiyor, yanına gidemiyorsunuz. Ateşleniyor sebebini bilemediğiniz için ona da bir şey bulaşmasın korkusuyla başında bulunamıyorsunuz.
İhtiyaç için odadan dışarı çıktığınızda taktığınız 3 kat maske içinde bile (sanki nefesinizden geçecekmiş gibi) eve yayılmasın diye nefes almaya korkuyor, kimseyle karşılaşmadan tekrar odaya dönebilmek için acele ediyorsunuz.
Hasılı zor...
Yaşamayan bilmez...
Rabbim kimseye yaşatmasın.