Günümüzde KDV iadesi mükellefler nezdinde en önemli finans kaynaklarından biri haline geldiği büyük bir realitedir. Hal böyle olunca KDV iade süreçleri de çok önemli hale gelmektedir. KDV iade işlemlerinde süreçlerin hızlı olması elbette ki çok önemli ancak mükelleflerin birçoğunun KDV iade taleplerinde özellikle mahsuben KDV iade taleplerinden arta kalan veya ilerde vadesi gelecek olan borçlara mahsup edilmesi amacıyla doğrudan emanet hesaplarına aktarılan KDV iadelerinin vergi dairelerine ait mükellef adına korunan emanet hesaplarında unutulmaktadır.
Emanet hesabında yer alan KDV iadeler için mükellefler emanet hesabındaki parasına güvenerek muaccel hale gelmiş borçlarını ödememektedirler. Bu durum çok sıra bir süre sonrasında mükellefe gecikme faizli bir borç olarak geri dönmektedir. Böylelikle mükellef ile vergi dairesi ile arasında bir uyumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Bu durumlarda mükelleflerimiz kesinlikle dikkat etmeli ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerinde yardım istemelidirler. Öyle ki mükellef emanet hesabında yer alan KDV iadesine güvenerek muaccel hale gelen borçlarını ödeme konusundaki ihmalden kaçınmalıdır. Çünkü vergi dairesi nakit veya mahsuben KDV iade işlemlerine ilişkin süreçlerde ve yapılan cari borç sorgulama sistemi ile emanet hesapları entegre olmadığından emanet hesabındaki alacağınızdan borçlarınızın mahsubu gerçekleşmemektedir. Bu durumda mükelleflerin emanet hesabındaki alacakları tutar ile vergi dairesine ödenmesi gereken borçlar arasında bir plan ve program yapması gerekmekte ve bu çerçevede vergi dairesi muhasebe bölümüne bir dilekçe ile müracaat ederek emanet hesabındaki alacağından mahsup edilmesini talep etmesi gerekmektedir.
Vergi Dairelerinin muhasebe birimlerincetahsil edilerek emanetler hesabına kaydedilen paralar, zamanaşımı bakımından genel olarak 1 yıllık ve 6 aylık zamanaşımına tabi olanlar ile zamanaşımına tabi olmayan emanetler olmak üzere irdeleyeceğiz.
Zamanaşımına Tabi Olan Emanetler Altı Aylık Zamanaşımına Tabi Olan Emanetler: 2978 sayılı Vergi İadesi Hakkında Kanun hükümlerine göre işverenler veya sorumlularca nakden veya hesaben alınan vergi iadelerinden hak sahiplerine süresi içerisinde ödenmeyerek muhasebe birimlerine geri verilen tutarlar; hak sahipleri veya kanuni mirasçılarının talep etmemeleri halinde, iade dönemini takip eden 6. ayın sonunda zamanaşımına uğrar.
Bir Yıllık Zamanaşımına Tabi Olan Emanetler: Vergi kanunları uyarınca vergi, resim ve harçlardan fazla veya yersiz olarak tahsil edilmesi nedeni ile geri verilmek üzere emanete alınan paralar, Vergi Usul Kanununun 120'nci maddesine göre düzeltme fişinin mükellefe tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık zamanaşımına tabidir. Mükellefler tarafından vergi dairelerindeki emanet hesaplarında unutulan KDV iade alacaklarının zaman aşımı süresi dolmadan talep etmeleri gerekmektedir. Mükelleflerin emanet hesaplarındaki KDV iade alacaklarını talep ederken dikkat etmeleri gereken en önemli hususlardan birisi de emanet hesabında muhafaza edilen KDV iade alacağın 5.000 TL altında kalması durumunda bir dilekçe ile talep edebilirken, 5.000 TL'nin üstündeki emanet alacaklarının Yeminli Mali Müşavir raporu ile iadesi gerekmektedir. Emanet hesabındaki KDV iade alacakların mükellefler tarafından zamanaşımı süresi içerisinde talep edilmemeleri durumunda hazineye irat olarak kaydı gerçekleşmekte ve mükellefin talep hakkı son bulmaktadır. Zamanaşımına Tabi Olmayan Emanetler: Hastaneye gelen veya getirilen kimselerin üzerinde bulunup kendi rızaları ile saklanmak üzere alınan paralar, Teminatlardan, 506 sayılı Kanun gereğince kesilen sigorta primleri karşılıkları, 4857 sayılı Kanun gereğince Sosyal Sigortalar Kurumu adına tahsil edilen para cezaları, zamanaşımına tabi değildir.
Selam ve dua ile…