Vekillik üzerine…

Ömer İnal

25. Dönem Milletvekilliği Aday Adayı başvuruları AK Parti’de sonlandı… CHP’de ise 24 Şubat olarak belirlenen tarih, uzatılması nedeniyle 1 Mart’ta nihayete erecek…

MHP’de 12 Mart’ta başlayacak olan süreç 18 Mart’ta sonlanacak… HDP kanadında ise süreç 16 Şubatta başladı ve 2 Mart’ta sona erecek..

Muhalefet cephesinde çarpıcı isimlerin adaylığından bahsedilmekte… Abdullatif Şener’in CHP’den Aday olacağı konuşulurken, Dengir Mir Mehmet Fırat’ın HDP’den aday olacağı, ‘’paralel yapı’’ soruşturmasından tutuklu eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün ise MHP’den aday olacağı konusu epeydir medyaya yer almakta…  

Yukarda muhalefet cephesinde adaylığı konuşulan iki isim Ak Parti’nin kurucuları arasında olan kişiler… Bugünlerde bu isimlerin, önceki duruşlarının zıt istikametindeki partilerle yan yana gelebiliyor olmaları durumunun çok iyi okunması gerekmektedir… Zira Aday Adaylarının değerlendirme süreci öncesinde ibretlik bir durumdur…

Bir başka partide siyaset yapması elbette doğaldır lakin ideolojik anlamda büyük savrulmaların yaşanması söz konusu olan kişilerde menfaat odaklı bakış açısının hâkim olduğu izlenimi oluşmaktadır…

Ülkemize, ‘’2023’’ sloganıyla yeni bir vizyon getiren Ak Parti’nin 2023’e yürürken, bu yolda yürüyeceği vekilleri iyi seçmek durumundadır… Şahsi menfaatlerini önceleyen, güçlü bir Türkiye için vizyonu olmayan, ezberci yaklaşımla günü dolduran adaylar, çeşitli testlerle elenerek hizmet sevdalısı yüreklerin keşfedilmesine önem verilmelidir…

Milletvekilliğini, kariyer planında bir basamak olarak görenlerin bu işi layıkıyla yapamayacakları aşikârdır, çünkü böyle düşünenlerin gözü hep yukarıda olduğu için, bulunduğu makamın hakkını vermek yerine gelmek istediği makamın gereklerine göre hareket etmeyi kendine düstur edinir… Yani hayalini süsleyen mevkilere gelmek için harcadığı zaman nedeniyle mevcut görevini ihmal eder, hatta görevlerini bu uğurda kullanmak suretiyle suiistimal dahi edebilir…

İşi ehline teslim etmek için, gereken özen gösterilmelidir… Adayların, 2023 vizyonunu, çözüm sürecini ve yeni Anayasayla birlikte Başkanlık sistemini benimsemiş olması yetmez, bunu halka anlatabilecek, bilgiye, görgüye ve kapasiteye de sahip olması gerekir… İnsanlarla kurduğu diyalog, meseleleri anlatış biçimi önemlidir…

Adayların sahada halkla başarılı bir etkileşim kurabilmesi için belli bir tarih bilincinin ve alt yapısının da olması gerekir… Sadece bilginin de olması yeterli değildir, bilgiyi sunuş şekli kadar, bireysel hayat tarzı da halk tarafından önemsenen ve dikkat edilen bir durumdur…

Milletvekilliğini, siyaseti kendine meslek edinmek için yapmak isteyenlerden de uzak durmak yerinde olacaktır zira bu kişiler adanmış ruhlar gibi misyonuna bağlı olmaktan ziyade,  ‘’azıcık aşım kavgasız başım’’ düşüncesinden hareketle, en ufak türbülansta ‘’ne olacağım’’ hesabında olurlar…

Milletvekilinde olması gereken diğer bir husus, Konuşacağı şeyleri bilmesi kadar, konuşmayacağı şeyleri de bilmesidir… Daha önce birçok örnekte görüldüğü üzere, iyi niyetle olsa dahi, yanlış anlaşılacak, başka yönlere çekilebilecek tarzdaki söylemlerden dolayı parti zor durumda bırakılmış ve daha fazla zarar görmesi için belli mihraklar tarafından söz konusu durumlar aleyhte malzeme haline getirilmiştir…

Konya’nın 2023 hedefleri doğrultusunda yakalamak istediği başarı grafiğinde muvaffak olabilmesi için, belirlenen bu hedefleri bilen, bu hedefler doğrultusunda çalışmaları, projeleri olan; sanayicilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla istişare haline olan simaların vekilliğine ihtiyacı vardır…

Konya’da yapımı devam eden ve yapılacak olan projelerden haberi olmayan, şehrimizde vatandaşın en sık dile getirmeye başladığı ulaşım konusuna dair bir vaatleri olmayan kişilerin, vekil olarak Konya’ya ne kazandıracağı da etraflıca düşünülmelidir….

Selametle…