Bir soru hep aklıma takılır.
“Vatandaşa, devlet kurumlarında, bazı devlet memurlarınca niye tepeden bakılır?”
O kurumun kapısı, vatandaşa hizmet için açık değil mi?
Eski yıllarda gördüğümüz ve şikâyet ettiğimiz bu durum halen çözülebilmiş değil.
Kimseye derdini anlatamayan vatandaş, çareyi sosyal medyaya içini dökmekte buluyor.
Sosyal medyada, bu konuda çok sayıda kızgınlık ifadesi görebilirsiniz.
Bu konuda mesleğini layıkıyla yapana sözümüz yok.
Lakin vatandaşa tepeden bakan, vatandaşın işini yokuşa süren ve suratına bakmaya tenezzül dahi etmeyenlere hiç mi bir şey demeyelim?
Yeni çözüm ve şikâyet mercileri bile kuruldu ama bu sorun halen yaşanıyor.
Eğer ki memurluk, sadece maaş ve belli garantiler için seçiliyorsa, yanlış bir yol seçiliyor demektir.
“O kadar sınava veya KPSS’ye çalıştım; maaşımı alır, keyfime bakarım. Saat 8’de girer, akşam 5’de çıkarım. Hafta sonu tatilim de var. Zaten devlete bir girersem, sonra yolumu bulurum” cümlelerini çok duymuşunuzdur.
Bu cümleler, şahsi menfaatleri mi yansıtıyor yoksa devlet ve millet menfaatini mi?
Hayat seçimlerden ibarettir. Memurluğun, bir hizmet işi olduğu bilinerek seçilmeli.
Ne yazık ki vatandaşın kıyafetine göre bile davrananlar var.
Vatandaşın işini önemsemeyip ve yanlışlık yapıp, vatandaşı kapı kapı dolaştıran da var.
Ve halen maalesef “Bugün git, yarın gel” mantığında olanlar var.
Eskiden kızılan ve çözülmesi istenilen sorunlar, günümüzde halen neden devam ediyor?
Devlet, maaşları az verdiğinde, bir anda devlete cephe alanlar, vatandaşın derdi noktasında niye hassas davranamıyor?
Vatandaşın alacağı hizmet kalitesini yükseltmek yerine, bazı kurumlarda koltuk ve makam kavgalarına bile şahit olmuyor muyuz?
Bunlar doğru mu yanlış mı?
Eğer ki doğru olarak görülüyorsa, boşa konuşuyoruz demektir.
Ama yanlışsa, ki yanlış; neden gereken yapılmıyor?
Devlet kurumuna, kolay geçim ve rahat yaşamın merkezi olarak bakmak, ne kadar doğru?
Memur ve hizmet kalitesi arttıkça, o kurumun değeri de yükselmez mi?
Milletin derdi ile dertlenmek çok mu zor?
Bu yanlışlıkları hoş görmek, bir fazilet alameti olamaz.
Çünkü yanlış, yanlışı doğurur.
Ne üzücü ki devlet kadrolarında yer kaplayan ve sadece işi bankamatikten maaş çekmek olan kişiler bile halen kurumlarda saatini, zamanını dolduruyor.
Artık yanlışlıklara karşı, yeni yol ve yöntem bulunması gerekiyor.
Bu konuyla ilgili kanun çıkması gerekiyorsa, çıksın da bence…
Yunus Emre ince bir düşünce ile “Hor bakma sen toprağa, toprakta neler yatar” derken, toprağa bile hor bakılamayacağını uyarırken…
Bazı kurumlarda, bazı memurlar, vatandaşa niye tepeden bakar?
Takdir milletin…