Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "Eris varyantının Türkiye'de de görüldü açıklamasının ardından değerlendirmede bulunan Özlü, "Eris varyantının Türkiye'de de görüldüğünü sayın bakan bildirdi. Tabi 2020-2021'de çok zor günler geçirdik. Buna bağlı olarak pek çok kişi tedirgin oluyor. Acaba yeniden geriye mi döneceği, tekrar yasaklar, kısıtlamalar geri gelir mi? Maske takmak zorunda kalır mıyız diye diye soruyorlar. Öncelikle şunu ifade edeyim böyle bir beklenti yok. Böyle bir şey olmayacak. Eski dönemde değiliz artık" dedi.
"Virüs geçirdiği mutasyonlarla artık eskisi kadar ağır ve ölümcül hastalığa neden olmuyor"
Virüsün geçirdiği mutasyonlarla artık eskisi kadar ağır ve ölümcül hastalığa neden olmadığını kaydeden Özlü, "2020-2021'de çok zor günler geçirdik. Buna bağlı olarak pek çok kişi tedirgin oluyor. "Acaba yeniden geriye mi döneceği tekrar yasaklar, kısıtlamalar geri gelir mi? Maske takmak zorunda kalır mıyız?" diye diye soruyorlar. Öncelikle şunu ifade edeyim; böyle bir beklenti yok, böyle bir şey olmayacak. Eski dönemde değiliz artık. Köprülerin altından çok sular aktı. Bu süre içerisinde virüs kendini değiştirdi. Virüs geçirdiği mutasyonlarla artık eskisi kadar ağır ve ölümcül hastalığa neden olmuyor. Daha hafif bir hastalık yapıyor. Virüs bizimle yaşamayı öğrendi. Bizimle birlikte yaşıyor. Bu geçen süre içerisinde biz de aslında virüs ile birlikte yaşamayı öğrendik. Gerek hastalığı geçirerek, gerek aşılanarak toplumsal bağışıklık büyük oranda oluştu. Dolayısıyla eski günlere dönüş söz konusu değil. Böyle bir beklentim yok. Bu beklenti de gerçekçi değil" ifadelerini kullandı.
"Dikkatli olmak gerekiyor"
Prof. Dr. Tevfik Özlü, herşeye rağmen dikkatli olunması uyarısında da bulunarak "Dikkatli olmak gerekiyor çünkü Eylül ayından itibaren Nisan'a Kuzey yarım küre ülkelerinde Türkiye'de de bu solunum yolu viral enfeksiyonlarının sıklığı artıyor. Covid'te artık bunlardan bir tanesi. Grip, soğuk algınlığı da aynı şekilde var. Birazda okulların açılmasıyla beraber kreşlerde, anaokullarında, ilkokullar başta olmak üzere tüm okullarda öğrenciler arasında hızlı bir şekilde yayılıyor. Oradan da anne, babalara ve topluma yayılıyor. Bu açıdan benim önerim çocuk, genç, yetişkin olsun fark etmez solunum yolu enfeksiyon belirtileri gösteren öksüren, aksıran, hapşıran, burnu akan, halsizlik, kırgınlık, boğaz ağrısı gibi semptomları olan kişilerin topluma çıkmamaları, evde bir hafta istirahat etmeleri kendilerini izole etmeleri bunu yapabilirsek salgının toplumda yayılmasını önlemiş oluruz. En etkili önlem budur aslında. Kişi eğer topluma karışmak zorundaysa o zaman maske kullanmasını öneririm. Ama hasta kişilerin maske kullanmasını öneririm. Sağlıklı kişilerin maske kullanmasını gerektirecek bir şey değil. Tabi birde kronik hastalığını olanlar, 65 yaş üstü olanlar bağışıklığı baskılanmış olanlarının bu dönemde sadece Covid'ten değil diğer tüm solunum yolu virüslerinden korunmak için her zamankinden daha dikkatli olmalarını öneririm" diye konuştu.
"Grip aşılarının zamanı geldi"
Grip aşılarının artık zamanı geldiğine dikkat çeken Özlü, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Özellikle kapalı, kalabalık, havalandırılmayan alanlarda çok vakit geçirmemeleri gerekiyor. Mevcut aşılardan elde edilen bağışıklığın halen bu virüsler içinde kısmen de olsa korunmaya devam ettiği düşünüyoruz. Ama yeni aşılarda şuanda üretim başladı. Yakın zamanda sanıyorum güncellenmiş mRNA aşıları piyasaya girecek. Grip aşılarının da zamanı geldi. Sayın bakan o konuda da açıklama yaptı. 15 Eylül itibariyle risk gruplarına grip aşısı yapılabilecek. Sadece aşılama değil dediğim gibi sağlıklı, dengeli beslenme, kaliteli, yeterli süre uyku uyuma, hareket, bol sıvı alımı çok önem arz ediyor. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için kronik hastalıklarımız varsa onların kontrolünü de iyi yapmamız lazım. Endişe edecek bir durum olmadığını tekrar söylemek isterim."