Konya bir dönemi geride bıraktı. Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olması her ne kadar milat olsa da Konya kendi içinde miladı Ak Parti İl Kongresiyle birlikte yaşadı.
Yönetme acziyeti içinde olan ve Tahir Akyürek’in yönlendirmeleri dışındaki tüm telkinlere kapalı olan eski yönetim anlayışı nihayet beklendiği gibi yerini yeni bir ekibe bıraktı.
Eski anlayışın yanlışlarını sıralamak değil niyetim. Öyle satır aralarına sıkıştırılacak kadar küçük değil zaten hataları. O dönem ayrı bir yazı konusu. Ahmet Sorgun milletvekili adayı olduğunda gerekirse bütün detaylarıyla değerlendiririz başkanlık ettiği dönemi.
Ben dünü bir kenara bıraktım şimdilik.
Bugün yeni bir il başkanıyla Konya yoluna devam ediyor. Yeni bir sayfa açıldı. Bu döneme nasıl katkı koyarız onun derdindeyim. Bu yüzden açmış olduğumuz bu sayfanın adı uzlaşma ve bütünleşme olmalı diyorum ben.
Bu çağrıyı öküz altında buzağı arayanlar ve hala “kavga olsa da beslensek” diyenler içinde yapıyorum.
Nitekim bu kavga rantçıları Musa Arat’ın il başkanı adayı olacağının kesinleşmesi üzerine iki temel yorum yaptı. Bu yorumlardan birincisi Musa Arat’ın Tahir Akyürek’e yakın olduğu ve Musa Arat’ı Tahir Akyürek’in il başkanı olarak seçtirdiği.
Bir diğeri ise Musa Arat’ın eski yönetimin devamı olduğu.
Aslında işin iç yüzünü bilmeyen kimi yazarlar tarafından da dile getirilen bu tezler tamamen zan.
Sürecin başından beri şunu söylüyorum. Bu şehrin siyasi otoritesi açık ve nettir. Belirleyici bellidir.
Hadi daha açık yazalım. Bu şehirde il başkanı belirlenecekse karar Sayın Ahmet Davutoğlu’nundur. Sayın Davutoğlu siyasi konulardan sorumlu olarak da Sayın Kerim Özkul’u yetkilendirmiştir.
Öyleyse sistem önce istişareyle yürümüş bu süreci de Sayın Özkul yürütmüştür.
Tahir Akyürek bu şehrin belediye başkanıdır. Onu ötesinde bir yerde konumlandırmak sadece saflık olur.
Musa Arat İl Başkanıdır ve bu iradeye sahiptir. Hiçbir il başkanının yapamadığını Sayın Musa Arat yapmış ve Tahir Akyürek’i il başkanlığına çağırarak brifing almıştır. Bu, bugüne kadar gösterilebilmiş bir irade değildir. Sırf bu bile ilk eleştirinin yersizliğinin göstergesidir.
Öte yandan geçmiş yönetimin devamı muamelesi yapmak Musa Arat yönetimine haksızlıktır. Bunu Konya’nın zaman içerisinde göreceğine inanıyorum.
Peki, Ak Parti il başkanı neden Konya için çok önemli?
Her şeyden önce Ak Parti iktidar partisi…
Dahası var. Konya’da her üç kişiden ikisi Ak Parti seçmeni.
Ayrıca Başbakanımız Konya Milletvekili.
Bu denklemde elbette Ak Parti’nin Konya uzantısı önemliden öte bir anlam taşıyor.
Konya olarak yeni bir sayfa açtık. Şunun adamı bunun adamı diye etiketlemeden Sayın Musa Arat’a şans vermek ve destek olmak gerekiyor.
Bunu sadece bir yazar olarak değil Konya menfaatleri, dahası Türkiye menfaatleri adına söylüyor ve savunuyorum.
Musa Arat’a destek vermek Sayın Başbakan’ın emanetine sahip çıkmak anlamına geliyor. Sayın Arat yanlış yaparsa onu da lisanımünasiple eleştirmek mümkündür. Yanlışa yanlış demek bizim mizacımızda var. Ancak bugünün o gün olduğuna inanmıyorum ben.
Şu anda tüm Türkiye’nin tek hedefi olduğunu düşünüyorum. Oda Ak Parti’yi 330 milletvekilinin üzerinde bir sandalye sayısıyla iktidara taşımak. Buda ancak her ilin tek bir noktada birleşmesinden geçiyor. Burada Konya kamuoyuna düşen görev bu hedefe kilitlenmek olmalı. Musa Arat ve ekibine düşen görev ise şehri bu hedef doğrultusunda şaha kaldırmak.
Peki, bu hedef doğrultusunda ne istiyoruz Sayın Arat’tan?
Sayın Arat her şeyden önce, uzaklaştırmamalı insanları birleştirmeli.
Ötekileştirmemeli, yaklaştırmalı ve bütünleştirmeli.
Tavır koymak kavga çıkartmak yerine, barıştırmalı el sıkıştırmalı ve küsene bile güler yüzle yaklaşmalı.
Yönetilmemeli, yönetmeli.
Ben altını çizdiğim bu maddelerin gerçekleşeceğine olan inancımdan dolayı yazıyorum bütün bunları.
Türkiye ağır bir imtihandan geçiyor. Bu imtihanın kaybedilmemesi adına her ferdin iktidarına sahip çıkması gerektiği bir dönemece girdik.
Bireysel anlamda ise sadece sahip çıkmak yetmiyor, bu yüke omuz vermek gerekiyor. Yıllardır idareimaslahatçı zihniyetin gönüllerimizde açtığı yaranın tamir edilmesi adına yapıyorum bu çağrıyı.
Bugün uzlaşma zamanı, bugün yeni bir sayfa açma zamanı…
Bugün kişisel değil cemiyetçi hareket etme zamanı.