Üniversite İdari Personeli, Cumhurbaşkanımızdan Bir Müjde Bekliyor!..

Şenol Metin

16 Nisan 2017 halk oylaması sonrası yapılan anayasa değişikliği ile Türkiye parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçti. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerken en önemli argüman, kamusal kararların hızlı alınması ile koalisyonlara ihtiyaç duymayacak güçlü yürütmenin tesisi idi. 24 Haziran 2018’de Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak seçilmesi ile fiilen hayata geçen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile hızlı karar alabilen, istikrarlı ve güçlü bir yönetime kavuştu.

Pandemi sonrası ekonomide hızlı karar almanın ne kadar gerekli olduğunu gördük. Ek gösterge, asgari ücret, tarımsal fiyatlarda kamuoyunu tatmin eden fiyatlandırmalar ile yaşanan olumlu havadan üniversite idari personeli de yararlanmak istiyor.

Sayın Cumhurbaşkanım;

Üniversite İdari Personeli Sizden bir müjde bekliyor.

Üniversite İdari Personeli, üniversitelerin devamlılığını sağlayan, mali, idari tüm işlemlerini yürüten, teknik işlerden yazışmalara, öğrenci kayıtlarından akademik kadroların özlük haklarının takibine kadar tüm işleyişin kritik personelidir, kurumun hafızasıdır.

Üniversite İdari Personeli, üniversitenin eğitim ve bilim üretim hizmetlerindeki kritik rolüne rağmen maalesef fark edilmeyen, değeri ve önemi anlaşılmayan bir meslek grubudur.

Üniversitenin eğitim ve bilim üretimi için her türlü fedakarlığı yapan İdari Personel, tüm memurların sahip olduğu bir hakkı istiyorlar. Üniversiteler arası tayin hakkı…

Çocukları ile emekliliğe kadar süren ayrılığın basit bir idari düzenleme ile çözülebilecek olmasına rağmen çözülmeyişine içerliyorlar. Hasta annesinin son deminde yanında bulunmak istiyorlar, çocuğunun elinden tutup okuluna götürmek istiyorlar.

Ve bu istekleri o kadar insani ve o kadar kolay çözülebilecek bir şey ki;

YÖK-Akademi’ye benzeyen YÖK-İdari diyebileceğimiz bir modül üzerinden Üniversite İdari Personelimizin özlük bilgilerinin bu modüle aktarılması ardından, belli bir takvim ve sistem içinde İdari Personelin başvurularının alınıp üniversiteler arasında tayinlerinin yapılmasından ibaret bir düzenleme ve süreç.

Basit bir yazılım,

Parçalanmış aileleri birleştirecek, tükenmişlikleri nihayetlendirecek ve Üniversite İdari Personeline yeni bir başlangıç yapma şansı verecek.

Ve bu çözüm kamuya herhangi bir yük de getirmeyecek.

Eğitim-Bir-Sen olarak üniversitelerin en önemli sorunu olarak gördüğümüz idari personelinin tayin sorununun çözümü için ciddi bir mücadele sürdürdük. 2013’ten itibaren Eğitim-Bir-Sen Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgelerindeki metni siyasetle müzakere ettik, bürokrasiye anlattık. Bir noktaya getirdik ve nihayetinde 20 Ağustos 2021 tarihli 6. Dönem Toplu Sözleşmelerinde 2022 yılı içinde çözülecek 3 sorun arasına kayıtlamayı başardık.

Bu üç sorundan ilki Ek Gösterge sistemi idi, başarıldı.

İkincisi sözleşmeli personelin 4A kadrolarına aktarılması idi, büyük oranda çalışma bitti. Son rutuşlar yapılıyor.

Üçüncü sorun ise diğer ikisinden farklı olarak sadece üniversite idari personelini ilgilendiriyor. Üniversiteler arası tayin sorunu…

Üniversite idari Personeli hangi statüde istihdam edilirse edilsin üniversiteler arası tayin imkanı yoktur. Kurumlararası atama çerçevesine mahkumdurlar. Bu mahkumiyetin nedeni her bir üniversitenin ayrı bir kurum olarak tanımlanmasıdır.

Örneklendirelim;

Selçuk Üniversitesinden Aksaray Üniversitesine bir memurun tayin prosedürü ile Tarım Bakanlığına tayin prosedürü aynıdır.

Sadece Aksaray Üniversitesinin talepte bulunması halinde Selçuk Üniversitesi de uygun görürse (muvafakat diyoruz) KURUMLARARASI ATAMA işlemi ile yılda 5-10 işlem tesis edilebilir. Bu da sorunu çözmediği gibi tesis edilen 5-10 işlemin mahiyeti devlete güveni zedelemekte, çalışma barışını bozmaktadır.

Üniversite idari personelinin tayin sorunu ilgili çalışmalar 2022 yılı altıncı ayından itibaren hız kazandı, bir noktaya geldi. Bu yıl içinde çözüleceği değerlendiriliyor, çözülmeli. Parçalanmış aile dramına son vermek için son şansımız olabilir, mücadeleye devam edilmeli.

Eminim, şu an soruyorsunuz bu, bu kadar zor mu?

Evet, üniversite idari personelin tayin hakkı sadece parçalanmış aile dramına son vermekle kalmayacak üniversiteleri yeniden kodlayacak bir süreci de başlatacaktır. Bağımsızlığa alışmış, kimseye hesap vermeyen üniversite yönetimlerini insan kaynakları bağlamında birbirine bağlayacaktır. Tayin hakkı olan idari personel, üniversite yöneticilerinin verdiği hukuk dışı emirlere direnebilecektir. Üniversite yönetimlerini hukuk içinde tutacaktır.

Sorunun çözümü için siyaseti ve bürokrasiyi ikna süreçlerimiz devam ediyor, yarım bir çözüm değil, bütünlükçü bir çözüm için mücadele ediyoruz.

Üniversite İdari Personelinin tayin sorununda bıçak kemiğe dayandı. Devlet sözünü yere düşürmez, 6. Dönem Toplu Sözleşmenin gereği yapılmalıdır. Tüm taraflar bu insani drama son vermek için önümüzdeki süreci değerlendirmelidir.

Son bir hususta;

Bazı sendikamsı yapıların kendilerini göstermek için, fark ettirmek için rijit, hatta üniversiteler ile çalışanlar arasında husumet üreten çözüm de içermeyen paylaşımlarını görüyoruz.

Bu, apolitik sendikamsı kurgunun 2023 sonrası konumlanma arayışıdır.

Bu, üniversite idari personelini Erdoğan karşıtı blokta konsolide etme arayışıdır.

Şükür ki üniversite idari personeli bu sorunları istismar eden, sorunlardan beslenen sendikamsı yapılara itibar etmiyor.

Ancak devlet de bu yapılara istismar alanı vermemeli.

Eğitim-Bir-Sen’in Kamu Davranışı Kontrolu işlevinden rahatsız olan bazı üniversite bürokratlarının bu sendikamsı yapılara verdiği desteği de 2023 sonrası konumlanma arayışı olarak görüyor ve not ediyoruz.