İslam İşbirliği Teşkilatı 13. İslam Zirvesi İstanbul’da toplandı ve bir bildiri yayınladı.
Toplantının Cuma gününe denk gelmesi güzel bir isabet olmuştur. Toplantı mahallinin İstanbul olması başlı başına bir mana taşır. Zira İstanbul, Türk-İslam dünyasının kadim merkezidir ve öyle kalmalıdır.
Her vesileyle ifade ettiğimiz gibi Türk milleti sadece Müslüman değildir, aynı zamanda bu kahraman ve şecaatli millet İslam’ın şerefli bir temsilcisi olmuştur tarihte.
İstanbul merkezli Anadolu Türklüğü son yüz yıldır Türk ve İslam dünyasında lider mevkiinde değilmiş gibi bir görüntü verilmek istense de öyle değildir.
Son yüzyıldır içerden ihanetlerle İstanbul merkezli Türk-İslam dünyasının reisliği Anadolu Türk’ünün elinden alınmaya yeltenilse de bu menfur teşebbüsler akim kalacaktır ve kalmaktadır.
Nitekim 15 Nisan 2016’da İstanbul’da yapılmış olan 13. İslam İşbirliği Teşkilatının toplantısı bunu teyit etmektedir.
Yayınlanan bildirinin maddelerinden birisi İstanbul merkezli İİT polis teşkilatının kurulması teklifidir.
Bu teklifin teşkilat üyeleri tarafından takdirle karşılanması ayrı bir güzellik ve ümit vericidir.
Bildiride; dünyadaki İslam ülkelerinin iç karışıklığıyla alakalı değerlendirmeler yapılarak bahse
İslam ülkelerin dertleriyle hemhal olunduğu ima edilerek; silah ve bölücü faaliyetlerle oralardaki yangının artmasına “katkı” sağlayan batılı ülkelere ikaz-ı mesturede bulunulmuştur.
56 ülkenin iştirak ettiği bu toplantıda İslam ülkelerinin kendi aralarındaki münasebetlerin kuvvetlendirilmesine işaret edilmiştir.
Ahıska Türklerinden Kırım Tatarları ve Arakan Müslümanlarına kadar zulme maruz kalmış soydaş ve dindaşlarımızın dertlerine derman olmak üzere tespit ve tavsiyelerde bulunulması sadra şifa olmuştur.
Gelişmeler güzel ve ümit vericidir.
İslam Dünyası Liderini Arıyor. Bütün Ümitler İstanbul Merkezli Anadolu Türklüğündedir.
Zira İstanbul, sevgili peygamberimizi temsil etmiş mübarek bir beldedir ve Türk-İslam liderliği hususunda tecrübelidir.
Unutulmamalıdır ki, İslam İşbirliği Teşkilatı bir çatıdır. Çatı, bir binada en son inşa edilen kısımdır. Tabandaki yapılmakta olan ve yapılması gereken en temel hareket, İslamî anlayışın temellendirilmesidir.
İslamî anlayışın temellendirilmesinin birinci adımı ehl-i sünnet anlayışıdır. Bu anlayış peygamberimizi referans almaktır. Bu işin özü Kur’an-ı Kerim ve Sünnettir.
Ne demiş şair;
Mehmedim sevinin başlar yüksekte !
Ölsekte sevinin eve dönsek de
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte !
Yarın elbet bizim elbet bizimdir!
Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir!