Bir gün hastane yolunda bir trafik kazası meydana gelir. Arabasını kontrol edemeyen şoför, 3 takla atar. Arabada bulunan iki orta yaşlı adam ve iki genç yaralanır. Yaralılardan birinin durumu ağır diğerlerinin durumları hafiftir lakin acil bir şekilde ilk yardıma ihtiyaç duymaktalardır. Kaza, mesai saatine yakın bir zamanda, gerçekleştiğinden dolayı yoldan, birçok sağlıkçı geçmektedir.
Kazaya şahit olan ve o anda olay yerinden geçen doktor; ‘Bu olay attlerin işi, eğer hastaneye getirirlerse tedavi ederim diye düşünmüş, yoluna devam etmiştir.
Bir grup sağlıkçı olayı görmüş; ‘nasıl olsa birileri müdahale eder zaten bizim işimiz değil’ diye yoluna devam etmişlerdir.
Başka bir sağlıkçı grup hemen olay yerine gelmiş ‘‘yaşlılarla biz uğraşamayız başkaları uğraşsın deyip genç arkadaşın birine müdahale yapıp hastaneye götürmüşlerdir.
Başka bir sağlıkçı grup olay yerine durmuş, ‘bu kazanın sebebi hükümettir, yolu böyle yapmasaydı kaza olmazdı…’ gibi sloganlar atmıştır. Fakat yerde yatan ve acil müdahale bekleyen hastalara müdahale etmemiştir.
Başka bir sağlıkçı grup yolda slogan atan grubu duymuş; ‘eğer hastalara müdahale edersem hükümetle ters düşebilirim’ diye düşünmüş yoluna devam etmiştir.
Başka bir sağlıkçı grup hemen arabasından inmiş; ‘biz bir kişiye müdahale edelim, diğer yaralılara da başkaları baksın’ demiş, en hafif yara alana müdahale etmiş ve hastaneye götürmüştür.
Başka bir sağlıkçı grup olay yerine gelmiş kolundan kanlar akan hastanın alnındaki çiziklere pansuman yapmış, bizde buradaydık demek üzere fotoğraf çekinmiş ve sosyal medya hesaplarında paylaşmıştır.
Başka bir sağlıkçı grup olay yerine gelip yaralının birini alıp hemen klimalı bir odaya götürmüş, kanlar akarken, müdahale yapmadan iyi olması için başlamış duaya…
Başka bir grup yaralıların yanına gidip, açmışınız diye sormuş biraz gıda verip bunu da fotoğraflayıp, yollarına devam etmişlerdir.
Başka bir sağlıkçı grup kazayı görür görmez hemen yaralıların yanları gitmiş, ilk yardım müdahalesi yapmışlar. Ellerinden ne geldiyse uğraşmışlardır. Kan ter içinde kalmışlar yetişemediği yaralılara müdahale etmesi için arkadaşlarını çağırmışlardır.
Sözleri duyan başka bir sağlıkçı grup, müdahale edenlere, ellerindeki kitaba bakarak, ‘siz yanlış yapıyorsunuz, siz sağlıkçı değilsiniz’ gibi cümleler sarf etmişlerdir.
Gelin o zaman doğru müdahaleyi gösterin cümlelerine aldırış etmeden yollarına devam etmişlerdir.
Bütün olayı pencereden izleyen sağlıkçı yakmıştır sigarasını, bunlardan hiçbir şey olmaz deyip okuduğu kitaba kaldığı yerden devam etmiştir.
***
Sağlıkçılar üzerinden metafor edilen tablo ülkemizdeki STK’lardır. Diğer bir ifadeyle STK’lar ülkelerinin sağlıkçılarıdır. Anlattığım olayda ülkemdeki STK’ların özetidir.
STK’larda işin ehli olan ve olaylara profesyonel bir şekilde müdahale etmesi gereken kişilerin olayları başkasına atması, müdahale alanını sadece bir gruba has kılması, işi sadece slogan boyutunda yürütmesi, aciliyete bakmayıp birileriyle arası bozulmasın diye olaydan kaçması, sırf bir şeyler yapıyoruz demek için en ucuz işlerle uğraşması, işi poz mücahitliğine döndürülmesi, meydanda olanları sürekli eleştirilmesi kabul edilemeyen bir durumdur.
Bugün bazı STK’lar;
Adam yetiştirme davalarını adam yerleştirmeye,
Mücahitliklerini, müşahitliğe oradan müteahhitliğe en sonda müsaitliğe,
Sivil toplum kuruluşundan, sivil devlet kurumlarına döndürmüşlerdir.
İşin garibi de doğru yoldan sapmadan giden, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen STK’ları görünce vicdanen rahatsız olup, tutarsızca eleştirmektedirler.
Ve en üzücü tarafı İslami STK’yız deyip İslam’ın adını lekelemektedirler.
İslami kavramların içini boşaltıp STK’ma yararlıysan kardeşiz, değilsen ne halin varsa gör mantığı güdülmektedir.
Bu çok üzücü bir taraftır ve bunun vebalini asla veremezler.
***
Ne mutlu tüm insanlığın saadeti için gece gündüz dert edip, derdinin izini sürenlere,
Ne mutlu kasaya, masaya, nisaya binayen istikametini bozmayanlara;
Ne mutlu ötekileştirmeyip bütünleştirenlere,
Ne mutlu insanları küçümsemeyip; bu insan benim için belki cennet vesilesidir diyenlere…