Dün sabah Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın daveti ile Şefikcan Kafe’mdeydik.
Başkan bizimle Konya’daki yatırımlar ve yeni projelerle alakalı paylaşımlarda bulundu. Bizde kendisine gazetemizi ve kendimizi anlatma imkanı bulduk.
Gazetemizde çalışan farklı memleketlerden arkadaşlar başkana Konya’daki yaşantılarından bahsetti. Konya’ya geldikten sonra kafalarında oluşan algının yıkıldığını söylediler. Başkan’da bu dertten muzdarip olacak ki; “Konya’yı dışarda daha çok anlatmalıyız” diyor.
Konyalı olanlar yine aynı şekilde iyi ve kötü eleştirilerini dile getirdi. Su zammını sohbete taşıyan bir arkadaşımıza Uğur Başkan haklı gerekçelerini açıkladı. Şu an da indirim yapacağız diyen belediyelerin bile zam yapmasını göz önüne alırsak, olabildiğince hassas davranıp zammı en aza indirdiklerinden bahsetti.
Uğur Başkan da bize, metrodan, Konya Okulu’ndan, Eski Sanayi ve Karatay Sanayi Projesi’nden, Toki Sosyal Konutlar’ından, Bisiklet Master Planı’ndan, Yeni YHT Garı Alt Geçidi’nden, ASELAN’dan, spordan, sosyal hayattan ve daha birçok yatırımdan bahsetti.
Bunları daha önce çok haber yapıp çok anlattığımız için yazımda uzun uzun bahsetmeyeceğim.
Aslında ilk defa bu kadar net ve samimi bir şekilde kendimizi anlatabilme fırsatı bulduk. Genelde büyük büyük toplantılarda ya da basın açıklamalarında bir araya geldiğimiz için şahsi eleştiri ve dileklerimizi kendisi ile konuşamıyorduk. Böyle buluşmalar hep olmalı diye düşünüyorum.
Uğur Başkan her zamanki gibi güler yüzlü, içten ve samimiydi. Bu bir gerçek… Haftaya enerjik bir başlangıç yapmamızı sağladı. Kendisine bu sebeple çok teşekkür ediyorum. Çünkü kendisi ile sohbet etmeye başladığınız da beşinci dakikadan itibaren insanın içini daha çok çalışma isteği kaplıyor.
Uğur Başkan’ın en önemli özelliği tabi ki halkla iç içe bir başkan olması… Bu konuda samimiyet en önemli düstur ve başkan bunu en iyi şekilde yapıyor. Çünkü zorla samimi gözükemezsiniz. İnsanlar bir hareketinizden bir tavrınızdan rol yaptığınızı anlar. Uğur Başkan bu anlamla insanlara gerçek bir muhabbetle yaklaşıyor.
Kahvaltıda anlattığı bir anekdot tezimi kanıtlar nitelikteydi mesela… Başkan, yemek yapması için hanımına Muhacir Pazarı’ndan erzak almış. Ardından yemek olana kadar arabasıyla yalnız Beyşehir Yolu’na doğru dolaşmaya çıkmış. O sırada Derbent Belediye Başkanı arayıp; “Başkan’ım burası çok kalabalık” deyince, Başkan; “Çay var mı” diye sormuş. “Var” cevabını alınca 15 dakikaya oradayım deyip Derbent gitmiş. Yanında hiç kimse olmadan gidince herkes şaşırmış tabi ki… Başkanda biraz nüktedan bir şekilde “Çok şaşırmayın başkanların böyle tayyi mekan ziyaretleri olur” demiş.
Başkanlığın kaskatı durmak olmadığını, bize hayatından örneklerle çok güzel gösteriyor Uğur Başkan…
Zaten işin sırrı da bu değil midir? Eğer ki bir şehrin başkanıysan oradaki insanları sana en iyi yine kendileri anlatır. Ki zaten sahada değilse bile sosyal medya da hep olması yine başkanı ulaşılabilir kılıyor bence…
Ve her zaman dediğim gibi insanlar Uğur Başkan’ın kimliğini seviyor. Başka partiden olan kişiler bile onun AK Partili olmasını önemsemiyor. Benim en muhalif insandan bile duyduğum budur.
Bu da bir başkan için ciddi bir başarı…