Tarih, kültür ve inanç sistemimize karşı bir takım mihraklar tarafından saldırılar yapıldığını gördükçe üzülüyoruz, hatta karamsarlığa düştüğümüz de oluyor. Saldırılar son dönemlerde yurtiçi – dışı fark etmeden yoğunlaşma eğiliminde.
Fransa’da geçtiğimiz günlerde Peygamber efendimize hakaret etmiş olan ‘densiz’ bir dergiye yapılan terör saldırıları vesilesiyle gündeme gelen meseleleri ve yaklaşık bir yıldır Irak ve Suriye merkezinde İslam’ın farklı yorumlanması nedeniyle görülen tedhiş hareketleri eksenindeki tartışmaları da dikkatle değerlendirmemiz gerekiyor.
Sahih din nedir? İslam’ın temel kaynakları nelerdir? Gelenek ve göreneklerimiz inançlarımızla ne kadar uyumludur? Şeklinde sıralanabilecek olan sorular konuyu daha somut bir şekilde ele almamıza yardım edecek boyutlar.
Devlet ve hükümet temelinde son yıllarda misyonerlik faaliyetleri ve inanç sisteminde görülen yozlaşma ve erozyon konularında ortaya çıkan hassasiyet konunun ehemmiyetinin resmi aktörler tarafından da kavranmaya başlandığını göstergeleri.
Ancak, şahsen ben sivil inisiyatiflerin daha önemli olduğuna inanırım. Medeniyeti, dini, tarihi, kültürü ve değerlerimizi ‘koruma – kollama’ görevinin merkezi yönetim birimleri ve yerel yönetimler tarafından yerine getirilmeye çalışılmasının neden olacağı yanlışlıklar ve eksiklikler bende tereddütler meydana getiriyor.
Sonra iyi de yapamıyor, ellerine – yüzlerine bulaştırıyorlar. Belediye bize kültür ve medeniyet dayatmaya çalışıyor.
Medeniyet Okulu diye bir şey olmaz, mesela. Onun okulu olmaz; medeniyet varsa vardır, yoksa da yok. Medeniyet öğretilmez. Onu toplum mühendisleri yapar. Bize yakışmaz. Değerler, inançlar ve kültür insanlara hatırlatılabilir. Ama ilkokul çocuklarına ‘medeniyeti bu’ diye bir bakış açısı geliştirilmez. Bırakınız bunları, şahıslar kendi yollarını gene kendi kaynak ve bakış açılarıyla bulabilirler. Kamu kaynaklarıyla ve eliyle bunların yapılmaya çalışılması mahsurlu.
Ayrıca, kültür ve değer gibi kavramlarda izafiyet söz konusu. Aynı şeyi, ben böyle anlarım, başkası başka şekilde. Konya’daki belediye farklı şey söyler, İzmir’deki ayrı. A partili belediye farklı değerleri ve kültürü benimsemişken, Bu partili diğeri tamamen zıddı şeyleri kendine hedef olarak belirleyebilir.
Bu açıdan önümüzde çok güzel bir şekilde planlanmış ve uygulanmakta olan bir proje var: Ufka Yolculuk. Her açıdan göz kamaştırıcı bir program. Bir defa sivil bir girişim. İkincisi başarılı bir girişim. Türkiye çapında uygulamaya konulmuş. Aynı sorular her yerde sorulacağı için, bu sayede mesela Konya’daki katılımcıların bilgi seviyesini diğer şehirlerle karşılaştırma imkanına sahip olacağız.
Türkiye koordinasyonu Zinde Gençlik, Spor ve İzcilik Kulübü, Konya organizasyonu ise Erdemli Gençlik, Spor ve İzcilik Kulübü tarafından yapılıyor. Tüm ilgilileri tebrik ediyorum. Her şeyi profesyonel bir şekilde planlamışlar. “İdeal İnsan: Son Peygamber’in Hayatı” başlığıyla bir yarışma düzenleniyor. Yapılacak bir ortak sınavlar iştirakçilere farklı kategorilerde sorular sorulacak ve cevapları talep edilecek.
Birkaç haftadır Konya’da billboardlarda da duyurulan etkinlik için bir web sitesi oluşturulmuş (www.ufkayolculuk.com). Yarışmaya ilgi çok büyük. Türkiye çapında planlanmış, ama Konya bu işte açık ara önde. Şimdiye kadar Türkiye’de 200.000’in üzerinde başvuru var. Konya 23.000 civarıyla en fazla üye kaydeden şehir. Arkasından İstanbul geliyor. Onlar 20.000 kişi kaydetmişler.
Konya’daki başvuru sayısı beni ziyadesiyle mutlu etti. Bu bir spor müsabakası, müze veya konser izleyici rakamları değil. Bu kadar kişi ücretsiz bir şekilde proje kapsamında dağıtılan Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan ve N. Mehmet Solmaz tarafından kaleme alınan ‘Kuran-ı Kerime Göre Peygamberler ve Tevhit Mücadelesi’ adlı eser referans alınmak üzere yarışmaya katılacaklar. Kapsamlı ve değerli bir çalışma olan eser katılımcılara ücretsiz bir şekilde dağıtılmış.
Rakamlar ve içerik beni çok mutlu etti. 23 bin kişinin çarpan etkisi yüzbinleri bulabilir. Bu kişilerin kendi aileleri ve çevresindeki insanlara olayı anlattıklarını veya referans kitabı okurken gören akraba ve arkadaş çevresini düşünün, sonuç mükemmel. Yüzbinlerce Konya’lı yarışmadan haberdar.
Yarışmada dereceye girenlere Türkiye ve il çapında çok güzel hediyeler verilecek. Ama bence en güzel hediye İslam’ın ve kültürümüzün çok yanlış bir şekilde anlatılıp, anlaşılamadığı bir dönemde o güzel insanın, Peygamber Efendimizin hayatını okuma fırsatı bulacaklar.
Bu uygulamalı kültür ve değer çalışmasının Konya’daki diğer kurum ve kuruluşlara örnek olmasını diliyorum. Yüzbinlerce kişi doğrudan doğruya olaya müdahil. Olaydan haberdar hale getiriliyor.
Geçtiğimiz yılki rakamlardan daha fazla katılımcının iştiraki bu ‘sevdanın’ burada bitmeyeceğinin göstergesi. İlgi artarak devam edecektir. Sebep olanlardan Allah razı olsun. Böyle güzel haberler bizleri mutlu ediyor. Doğru kaynaklardan, doğru bilgileri topluma kazandırmanın önemini bir kez daha hatırlattığı için.
Yerel yönetimlere ve resmi kuruluşlara tavsiyem, bu türden organizasyonlara daha fazla destek sağlasınlar. Yasal altyapı buna müsait. Kendileri yapmaya kalkmasınlar. ‘Ufka Yolculuk’ girişiminde çok sayıda destekçi var. İsimlerini saymak istemiyorum. Yaptıkları son derece doğru bir davranış. Tebrik ediyorum.
Efendimizi (SAV) anlatmak en doğru yoldur diye düşünüyorum.