Hafta sonu, TUZA’NIN PENCERESİNDEN isimli bir kitap ulaştı elime.. Pakpen Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Tuza’nın hayatını anlatan kitap… Gayet hacimli ve esaslı bir şekilde yapılmış olan çalışmada, Mehmet Tuza’nın çeşme ustalığından Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşları listesinde üst sıralarda yer alan Pakpen Yönetim Kurulu Başkanlığına giden öyküsünü başarılı bir şekilde anlatılıyor…
Pakpen bilindiği gibi Türkiye’nin en bilinen PVC markalarından biri… 800 çalışanıyla Konya’mızın gurur duyduğu markalarının başında geliyor… Mehmet Tuza beyin 5-6 yaşlarından itibaren gazete, süt, simit ve bahçelerindeki meyve-sebzeleri satarak ticarete alışmasının; bugünkü başarısının altında yatan sırlardan birini oluşturduğunu söyleyebiliriz…
Mehmet Tuza, çocukluk yıllarını anlattığı sırada bir anısına yer veriyor: ‘’Ulusal gazeteler 1955’lerden sonra gelmeye başladığından, sabahları Yeni Konya ile Yeni Meram yerel gazetelerini satardım… Sabah gün aydınlanmadan matbaadan gazeteleri alır, cami önünde sabah namazı çıkışına yetişirdim.. Aziziye Camisi’nin bir hocası vardı, Hacı Veyiszade Hoca. Hoca namazı kıldırır sonra camiden çıkıp yanıma gelirdi… Bende caminin önünde onu bekler, yanıma gelince ‘’Selamün aleyküm hocam’’ der elini öperdim… O da çıkarır bana şeker verir ‘’Aleyküm Selam oğlum, istikametin doğru olsun’’ derdi.. O gün bugündür Hacı Veyiszade Hoca’nın bu lafını hiç unutmam‘’
Mehmet Tuza, Konya’da gördüğü eksikliklerin başında ise sivil bir havaalanı olduğunu belirtiyor… Bu konuyu şu şekilde dile getiriyor: ‘’Mesela duyduğumuza göre 8-10 tane Çin firması, Konya’da müşterek yatırımda bulunmayı düşünüyormuş… Adamların kafasındaki şu: Ben Çin’den bineceğim özel uçağıma, ineceğim havaalanına, işyerlerimi denetleyip geri döneceğim. Ama bizim havaalanında eğitim filan olduğu takdirde, birkaç saat maalesef iniş yapılamıyor… Çinli yatırımcılar örneğinde olduğu gibi yabancı yatırımcıları hatta yerlileri bile Konya’ya çekebilme konusunda ciddi bir eksikliktir bu; yani sivil bir havaalanına bana göre acilen bir ihtiyaç olduğu aşikâr…’’
Konya’mızın sorunlarını ele aldığımız birçok yazımızda havaalanı meselesine birçok kez değindik, eğer sanayi kenti bir Konya istiyorsak, ülkenin hatta bölgenin fuar merkezi olmak istiyorsak, kültür, sağlık eğitim ve kış sporları turizminde iddialı olacaksak; güvenli konforlu ve hızlı ulaşımın vazgeçilmezi olan hava ulaşımı için sivil ve modern bir havaalanı olmazsa olmazıdır bu işin… Bu vesileyle tekrar belirtmiş olalım…
Mehmet Tuza, sanayideki ara eleman sıkıntısından muzdarip olarak, hem mevcut durumu hem de yapılması gerekenler konusundaki görüşlerini kitapta etraflıca belirtiyor… Zaten bu sorunun çözümüne katkı sağlamak amacıyla Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde açılışını 2012 yılında Dış işleri Bakanıyken Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı Mehmet Tuza Pakpen Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’ni yaptırmış ve faaliyete geçmiştir…
Bugün 320 bin metrekare alanda faaliyet gösteren Pakpen A.Ş, yönetim ofisi İstanbul’daki Pakpen plaza da olmasına karşın, şirket merkezi ve tüm fabrikaları Konya’dadır… Üretimin İstanbul’a taşınmasını teklif edenleri dikkate almayan Mehmet Tuza ‘’Neticede ne olursa olsun, benim yetiştiğim yer burası… o yüzden İstanbul’da bir merkezimiz olsa da asıl yerim, toprağım Konya’dır. Bütün yaptıklarımla da Konya’ya olan vefa borcumu ödemeye çalışıyorum’’ diyerek cevap veriyor…
Konya’ya yaptığı yatırımlardan, kazandırdıklarından dolayı kendisine teşekkür ediyor ve başarılarıyla bir Konyalı olarak gurur duyduğumuzu belirtmek istiyorum…
Selametle…