Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi bilindiği üzere idama mahkûm edildi… Böylelikle Mısır’ın demokrasi mücadelesine kara bir leke daha sürülmüş oldu… Batı, tüm bu olup bitenlere karşı sessiz, çünkü Müslüman devletlerde demokrasi istemiyor… Müslüman devletlere demokrasinin gelip, bölgenin hızla gelişmesinden büyük endişe duyuyorlar…
Darbe olmasaydı eğer, Mısır ve Türkiye, hem birlikte iş birliği yapacak hem de diğer Müslüman ülkelere örnek teşkil edip, uyanışın sembolü olacaktı… Osmanlı’dan bu yana kan ağlayan ümmet, diz çöktürülmüş İslam dünyası yeniden ayağa kalkacak, batılı güçlerin zulümlerine, çifte standartlarına dur diyecekti… İşte bu nedenle Mısır’daki darbe onlar için çok önemli, hatta kutsal bir anlamı var…
Son günlerde Hürriyet gazetesinin malum manşetinin gündeme getirilmesinden rahatsızlık duyan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, ‘’Burası Mısır değil, siz de Mursi değilsiniz’’ -burada darbe olmaz- şeklinde yazı kaleme almış…Lakin Ahmet Hakan’ın unuttuğu ya da görmek istemedikleri var anlaşılan… Mısır’ın Seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Mursi; bilindiği gibi 2013 yılında başlayan gösterileri bahane eden Sisi tarafından yapılan darbeyle alaşağı edilmişti…
Aynı yıl Türkiye’de 3-5 ağaç bahane edilerek birçok ilde gezi olayları süreci yaşandı, ülke adeta yangın yerine çevrildi… Çıkan olaylar yatıştırılamasaydı eğer büyük kaos yaşanacaktı… Bunun sonucunda ise Türkiye ya yeni bir darbeyle güne uyanacak ya da hükümetin istifa ettirilmesiyle seçimlere başı eğik bir şekilde girerek büyük bir yenilgiye uğraması sağlanacaktı…
Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşu ve Yüce Allah’ın inayetiyle planları bozuldu, İstediklerini alamadılar, o yüzden iyice çıldırdılar… Ne yapıp edip Türkiye’yi yeniden boyunduruk altına almak için, bu olayların hemen ardından 17-25 Aralık oyunlarını sahnelediler…
Aslında bu oyunlar 2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçimleri ile başladı… Seçilmiş iktidarı frenleme mekanizması olarak tasarlanan cumhurbaşkanlığına, Ak partinin içinden, mütedeyyin birinin gelmesi, Ak Parti’nin ayağındaki prangaları çözmüş oldu… Bu durumdan müthiş rahatsız olan üst akıl, önce bunu önlemeye çalıştıysa da başarılı olamadı, daha sonra ise Ak Parti’ye kapatma davası açıldı… Ardından 7 Şubat MİT kriziyle Başbakan Erdoğan’a kelepçe takma girişimleri, ardından ‘’Gezi olayları’’ ardından 17-25 Aralık olayları, Ardından tape alçaklığı, Ardından Ekmel çatı projesi… Şimdi ise HDP’nin barajı aşmasıyla şanslarını denemek istiyorlar…
Lakin ne yaparlarsa yapsınlar bu kutlu yürüyüşü durduramayacaklar Yüce Mevla’nın izniyle
Selam ve Dua ile...
Günün Hadis-i Şerif’i:
‘’Mü’min kılıcı ve diliyle cihad eder! Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, şairler savaşı metheden, Mücahitleri savaşa teşvik eden, onları cesaretlendiren, coşturan ve şiirleriyle sanki düşmanları ok yağmuruna tutan kişilerdir!’’