TÜRKİYE’DE ÖĞRENCİ OLMAK NASIL BİR TECRÜBE

Mohd Manazir

 Hayatımızın en güzel hatıraları öğrencilik günlerine dayanır. Öğrenciliğin her ânı, geleceğe yadigâr kalır. Üstelik başka bir ülkede yabancı öğrenci olarak bulunmak, bizlere daha fazla tecrübe kazandırır ve hayatımıza farklı bir değer katar. Hatta o yabancı ülke Türkiye’yse bunun sevinci tabii ki apayrıdır.

Türkiye, eğitim konusunda cazibe merkezi olma yolunda hızla ilerleyen ülkerden biridi. Araştırmalara göre Türkiye’de mezun olan veya eğitimini devam eden öğrencilerin olumlu referans vermesi neticesinde Türk üniversiteleri daha tanınır hale geldi ve günbegün  yabancı öğrenci  sayısı  da artmaya başladı.  

Türkiye’de yükse lisans yapan Hintli öğrenciler ve 2017’de Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları (YTB) tarafından düzenlenen Yaz Okulu Programına katılan öğrenciler ile konuşarak bugünkü yazımızı hazırladık.

 (1) Adım Md Obaid*. Hindistanlıyım. Türk Dili ve Edebiyatı  ikinci sınıf öğrencisiyim.  İlk defa Türkiye’ye geliyorum ve çok mutluyum. Türkiye hakkında  bunları söylemek istiyorum. Türkiye, seni hiçbir zaman yabancı görmez. Sen onun misafirisin. Seni her zaman korur, halini hatırını sorar, karşılaştığın problemleri halletmeye çalışır. Ben Türkiye’deki bu misafirperverliğin hep böyle kalacağına inanıyorum ve öyle umut ediyorum.* Md Obaid 2017’de Yaz  Okulu Programına katıldı.

(2) 2017’de Yaz Okulu Programına katılan başka bir Hintli öğrenci Md Metin’nin  Türkiye hakkında düşünceleri ise böyledir.

Türkiye’ye geldiğimden beri Türk hocaların, Yaz Okulu Programı rehberlerin bize karşı davranışlarına hayranım. Ne zaman kendimizi yalnız hissetsek onları yanımızda buluyoruz. Ders dışıdaki şahsi sorunlarımızı da çözüyorlar. Aslında Türk hocaların sıcakkanlı, yardımsever, sempatik olduklarını önceden de biliyorduk fakat Türkiye’de bunun üç kat daha fazlasıyla karşılaştık. Ve şimdi de çok mutluyum çünkü Türkiye’de Yüksek Lisans Programını kazandım ve inşallah bundan sonra eğitimimi Türkiye’de devam edeceğim.

Sakarya üniversitesi’nde Yüksek Lisans  eğitimini devam eden başka bir Hintli öğrenci Şems Agaz, Türkiye’de eğitim sistemini nasıl buldu ve Türkiye ona ne gibi imkanlar sağladı hepsini dile getirdi.

Ben okulun eğitim sistemini de oldukça güzel buldum. Hocaların dersleri hiç ihmal etmemeleri, derslere hep hazırlıklı girmeleri beni çok mutlu etti. İlk günlerde dersler bana çok zor geliyordu. Sebep ise Türkçeyi sık sık kullanma imkânımın olmamasıydı. Yani uygulama eksikti. Çünkü ülkemde Türkçe bilen ve doğru konuşan avuç içi kadar insan var. Ama burada sabahtan akşama kadar Türkçe konuşma, dinleme ve aradığım kaynaklara kolayca ulaşma imkânım var. Bu şartlarda Türkçemi geliştirmem çok daha kolay olacak. Derler ya; “Bir dili iyi öğrenmek istiyorsan o dilin konuşulduğu ülkeye gitmelisin.

 “Türkiye’de öğrenci olmamın bana çok katkı sağlayacağına inanıyorum. Mesela, daha önce öğrendiğim Arapça ve Farsçayı unutmak üzereyken buradaki uluslararası öğrenciler sayesinde o dilleri yeniden hatırlamış oldum. Bu sadece bir örnek! Buradan ülkeme büyük bir hazineyle döneceğimi düşünüyorum.” diyen Şems Agaz kardeşimiz  Türkiye’ye teşekkür ederek sözlerine son verdi.

 İşte  Türkiye’de öğrenci olmak Hintli öğrenciler  için tarifsiz bir tecrübe oldu ve olmaya devam ediyor. Bunun için Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkürlerimizi sunuyoruz ve Ziya Gökalp’e ait bir dörtlükle sözlerimizi noktalıyoruz:

  

 

Türklüğün vicdanı bir,

Dini bir, vatanı bir;

Fakat hepsi ayrılır,

Olmazsa lisanı bir.

(Ziya Gökalp)