Türkiye Pazar günü sandık başında gitti ve seçimini yaptı. Çok partili demokratik seçimler tarihimizde halk her zaman sandıkta cevap vermeyi bilmiştir. Milli iradeye saygı her şeyin üstündedir ve bugün de siyasete ve toplumun geneline düşen bu iradeye saygı göstermektir.
Halkın tercihleri ve verdiği mesajın siyaset tarafından doğru okunması gerekmektedir. Doğru okuyamayanların yeri meclis veya hükümet değil tarihtir.
Seçim sonuçları uzun yıllar sonra yeniden koalisyon ve azınlık hükümeti kavramlarını gündemimize soktu. Türkiye kim ne derse desin son 13 yılda çok büyük atılımlar yaptı. Halkın tüm kesimlerinin refah seviyesi gözle görülür şekilde arttı. Bu refah seviyesinin korunması hatta daha da artması için istikrarın devamı çok önemli. Demokratik kazanımlarımız var. Bugün ülkemizde bir başörtüsü yasağı kalmadı, askeri ve bürokratik vesayet kırıldı, halka yukarıdan bakan mütekebbir bakış açısı azaldı. Kalkan yasaklar, itibarı ve etkinliği artan meclis ve siyaset. Büyük sermaye sahipleri ve medya patronlarının karşısında eğilen bir hükümet kalmadı.
Yazılarımda sıklıkla vurguladığım gibi Türkiye hala devlet-millet ayrımını kapatamadı, bu konuda bir mutabakata varmış değil. Egemenliğin sahibinin kim olacağı, İslam’ın bu devlet için ne ifade edeceği gibi temel konularda iktidar muhalefet arasında bir birliktelik var mı? Muhalefet partilerinin bu konuda toplumu rahatlatmaları gerekmektedir.
AK Parti bu seçimden sonra gerekli kritikleri yapacaktır. CHP, MHP ve HDP’nin de bu kazanımları korumak ve arttırmak yönünde müspet atılımlar yapmalıdırlar.
Ayrıca Konya’nın Sayın Ahmet Davutoğlu’na özel olarak destek vermesi gerektiğini söylemiştim. Başbakan’ın Konya’da yüzü gülmeliydi. Konya büyük bir destek verdi ama Konya^’ya yakışan daha büyük bir destekti.
Allah bu millete tekrar 90’lı yılların acılarını göstermesin. Neticeten hepimizin sandığa saygı göstermesi gerekir.