Önümüzdeki aylarda yeni anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulacak olması ve bu değişiklikler üzerine yapılan tartışmalar yoğunlaşmaktadır. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine ana muhalefet partisi ve HDP karşı çıkarak hayır tarafında yer alıyor, diğer taraftan MHP ve Ak Parti de evet tarafında yer almaktadırlar, referanduma kadar taraflar halka gidecek ve bu anayasa değişikliğini anlatarak oy toplamaya çalışacaklar.
Anayasa değişliği görüşmelerinin bitiminden hemen sonra ana muhalefet liderinin yaptığı grup toplantısında Ak Partiye şu soruyu sordu; 15 yıldır hangi kanunu çıkarmak istediniz de çıkaramadınız, 15 yıldır hangi kararı istediniz de alamadınız? Ana muhalefet lideri gerçekten haklı bir soru sormuştu haklıydı çünkü Ak Parti meclisten istediği yasayı çıkarabiliyordu ve istediği kararı alabiliyordu peki sorun neydi? işte cevap da burada Ak parti için bu değişiklik bu gün için değil gelecek nesiller için önemliydi.
Ak Parti, MHP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu günü değil Türkiye’nin geleceği için bu anayasa değişikliğini istiyordu. Çünkü koalisyonlar döneminde bırakın 5 yıllık plan yapmayı, yıllık planlama yapamayan hükümetler vardı ülke yönetilemiyordu. Ak parti iktidara geldiği günden itibaren 2023, 2050 ve 2071 gibi uzun yılları içeren bir planlama yaparak tüm ezberleri bozdu ve anayasa değişikliği ile Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesinde yerini almasını istiyor.
Merhum Demirel şöyle diyordu ’’ Temsili sistem işlemiyor. Ben isterdim ki Başkanlık sistemini yapalım. Devlet büyük, ülke büyük, halk çok dinamik biz bu ülkeyi idare edemiyoruz. Sistem değişikliği yapmamız lazım.’’ demişti işte Ak Parti bunu gerçekleştirmek istiyor. Ak parti girdiği tüm seçimlerde halk tarafından tek başına iktidara gelerek büyük bir başarıya imza attı fakat ileri tarihlerde Türk siyasetin de koalisyon dönemlerinin geri gelebileceğini herkes çok iyi biliyor, bunu soru sorarak daha anlaşılır yapalım 20 yıl sonra ülkemizde bir siyasi partinin tek başına iktidar olacak oyu alamaz ise ne olacak? Cevabı da basit mevcut sisteme göre geçmiş dönemlerde olduğu gibi koalisyonlar kurulacak Türkiye bu koalisyonlardan tarihte çok çekti ve daha da çekmeye devam edecek.
İşte Ak parti, MHP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan gelecek hükümetlerin koalisyonlara ve iç siyasi çatışmalara değil asıl görevi olan yürütmeye odaklanmasını sağlayan bu anayasa değişikliğini Türkiye’nin gelecek nesilleri için yürürlüğe girmesini istiyor. Bu arada Ak Partinin referandum için sloganı ‘’ Türkiye için Gelecek için evet ’’ olmalıydı veya Sayın Rıdvan Dilmen hocanın ‘’Türkiye için bende varım’’ bence daha anlamlıydı. Konumuza dönersek bu sistem değişikliği, Türkiye’nin son 30-40 yıllık siyasi iktidarlarının yapmak isteyip de yapamadığı bir sistem olarak önemlidir. Bunu MHP ve Ak Parti güç birliği yaparak hazırlamış ve meclisten geçirip halk onayına sunulacak hale getirerek büyük bir başarıya imza atmıştır.
Diğer taraftan mevcut sistemde Yürütmeyi Başbakan ve Cumhurbaşkanı beraber yürütmektedir buda iki başlı bir sistem oluşturmaktadır, yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanını vatana ihanetten başka hiçbir şekilde yargılayamadığımız bu sistem, Cumhurbaşkanını koruma altına alan bir rejim baskısı oluşturmaktadır , bu değişiklik ile Cumhurbaşkanlığı makamının artık yargılanabilir bir kurum haline getiren bu değişiklik ile Türkiye’nin gelecek dönemleri için çok önemli bir adım atılmıştır. Artık Cumhurbaşkanının sorumsuzluk prensibi ortadan kaldırılarak yargılanabilir bir kurum haline getirilmektedir. Ana muhalefet liderinin ‘’bu Rejim değişikliğine biz karşıyız.’’ Diyerek işaret ettiği bu değişiklikten önceki yasa rejim baskısı değil de nedir? Ana muhalefetin lideri bunu bilmiyordu veya biliyor da işine gelmiyordu ona siz karar verin. Ben kararımı verdim Türkiye için Gelecek için evet. Saygılarımla