Bugün Türk siyasi tarihi için çok önemli bir gün.
Türkiye Cumhuriyeti’nin seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisinin de kurucusu olduğu 2002 yılından bu yana Türk ve dünya siyasetine damga vuran Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başına geçiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 Mayıs'ta AK Parti'ye üye olmasıyla 996 gün sonra, partisiyle bağı yeniden sağlanmış olacak.
16 Nisan 2016 halk oylamasında Türk milletinin 'Evet' demesinin ardından gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çevrilmişti.
AK Parti'nin 21 Mayıs'ta kongre kararı almasının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da 2 Mayıs'ta AK Parti'ye üye olacağı haberi özellikle parti çevrelerinde büyük bir sevinçle karşılandı.
Sevinçle karşılandı çünkü herkes biliyor ki AK Parti’de bir değişim ve dönüşüm bir zorunluluk haline geldi.
Şunu da herkes kabul etmeli ki AK Parti, hiçbir dönemde Recep Tayyip Erdoğan’ın partinin başında olduğu zamanlar kadar güçlü ve etkin olmadı.
Bunu bir takım çevreler dillendirmekten çekinseler de bu böyle.
Bu değişikliğin pek çok nedeni var ancak en önemlilerinden bir tanesi de mevcut AK Parti teşkilatlarının yaşadığı mental yorgunluk.
Türkiye son yıllarda olağanüstü zamanlar yaşıyor.
Bir de bunlara art arda gerçekleştirilen seçimler eklenince bahsettiğim bu mental yorgunluk daha üst seviyelere çıktı.
Bu noktada Belediye Başkanları ile AK Parti’nin il ve ilçe teşkilatları içinde yorulanlar, heyecanını kaybedenler ile 16 Nisan öncesi sahada çalışmayanlar belirlenerek bir değişikliğe gidilecek.
Konya 16 Nisan’da diğer büyükşehirlere nazaran başarılı bir sınav verse de şehirde sessiz bir bekleyiş var. Bu konuda kimsenin ağzını bıçak açmıyor.
Ama şu bir gerçek ki teşkilatların Konya’da yeniden şekillenmesinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun’un büyük etkisi olacak.
Kan değişikliğinin ardından yaşanacak süreç ise herkes tarafından merak ediliyor.
16 Nisan Halk oylaması ile birlikte anayasa değişikliğinin kabul edilmesi ile gözler seçimlerin 3 Kasım 2019 öncesi yapılıp yapılmayacağına çevrildi.
Her ne kadar AK Parti’nin yetkili isimlerinden seçim takviminde bir değişiklik olmayacağı yönünde açıklamalar gelse büyük bir kesimin seçimlerin de erkene alınması yönünde bir beklentisi var.
AK Parti hükümetleri seçimleri zamanında yapmakla tanınır ancak seçimlerin 2019 yılından öne çekilmesi siyaseti de ekonomiyi de rahatlatacağı kanaatindeyim.
Bu noktada Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Nisan’da AK Parti’ye yeniden üye olması ve 21 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan kongrenin ardından yeniden partinin dümenine geçecek olması AK Parti’ye dolayısıyla da Türkiye’ye yeni bir heyecan ve dinamizm getirecektir.
Türkiye’de yepyeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemin ülkemize, bölgemize ve tüm ümmet coğrafyasına hayırlar getirmesi dileğiyle…