Bu yazı her ne kadar bağımsız bir yazı gibi görünse de aslında geçen haftaki “Türk Dünyasında Ramazan Gelenekleri” yazımın devamı niteliğindedir. Bu sebeple yazının daha iyi anlaşılmanız için bir önceki yazını da okumanızı tavsiye ederim.
Türk Dünyasında bayram geleneklerine geçmeden önce Ramazan’ın olmazsa olmaz iki geleneğinden bahsetmek istiyorum. Bunlardan birisi hatim, diğeri de fitredir. Onu da söyleyeyim ki, Ramazan gelenekleri Türk Coğrafyasında her ne kadar farklılık arz ediyorsa da, bayram gelenekleri ufak değişikliklerle hemen-hemen aynıdır.
Geçen yazıda mukabele konusundan bahsetsek de, hatim konusunda girememiştik. Önce onu söyleyeyim ki, Sovyet zamanında Kuran okumasını bilen insanların azlığı ve hafızların olmaması, bu konuda halkın yeni bir uygulamaya gitmesine neden olmuştu. Azerbaycan başta olmakla diğer Türk Cumhuriyetlerinde insanlar bölgenin tanınan, dini bütün kişilerinin evine gider ve kiril alfabesiyle yazılmış, elde olan surelerden okurlardı. Bayram günü veya Kadir Gecesinde, okunan bu surelerin yine aynı evde hatim duası yapılırdı. Bu gelenek Azerbaycan’ın bazı yerlerinde halen devam etmektedir. Hatim ile ilgili Doğu Türkistan’a baktığımız zaman ise, hafızlar tarafından okunan hatimlerin duasını 2-3 köy bir araya toplanarak yapardı. Fakat işgal altındaki Doğu Türkistan’da, 10 yıl önce bu gelenek Çin hükümeti tarafından yasaklandı.
Fitreye gelince ise Türk Dünyasının birçok yerinde fitre ya bayramdan önceki akşam veya bayram namazından önce verilir. Örnek olarak Doğu Türkistan’da fitre bayram namazına gelirken veya namazdan hemen önce verilir.
Ramazan Bayramı günü sabah namazından sonra kimse uyumaz, erkekler yıkanıp namaza giderken bayanlar ise eve gelecek misafirler için hazırlık yaparlar. Türk Dünyasının birçok bölgesinde Kurban Bayramında olduğu gibi Ramazan Bayramında da bölgeye göre ya namazdan önce veya namazdan sonra kurban keserler. Bu gelenek daha çok Azerbaycan ve Özbekistan’da yaygındır. Bunun dışında gelecek misafirlere ikram edilmek için tatlı tarzı yiyecekler de hazırlanır. Ziyaretler baba ocağına yapılacağı için genellikle yemekler burada yapılır.
Bayram namazı kılındıktan sonra cemaat bir-biriyle bayramlaşmadan kimse camiden ayrılmaz. Bayramlaşma faslından sonra Türk Dünyasının hemen-hemen bütün bölgelerinde ilk yapılan şey kabir ziyaretleridir. Namazdan çıkan cemaat ölülerini ziyaret ettikten sonra akraba ziyaretlerine başlarlar. Fakat Azerbaycan’ın bazı bölgelerinde sadece o yıl içerisinde ölüsü olan kabir ziyareti yapar. Bunun dışındakiler mezarlığa gitmez.
Bayramın olmazsa olmazlarından olan akraba ziyaretleri Türk Dünyası içinde önemli yere sahiptir. Kabir ziyaretinden dönen halk, Azerbaycan başta olmakla birçok Türk bölgesinde önce o bölgenin din büyüğünü ziyaret eder, önce onunla bayramlaşır, ondan sonra akraba ve komşu ziyaretlerine başlar. Doğu Türkistan’da ise ilk yetimler, garipler, şehit aileleri, başlarına musibet gelenler ziyaret edilip onların ihtiyacı karşılandıktan sonra akraba ziyaretleri başlanır. Azerbaycan’da daha çok aile içi akraba ziyaretleri yapılırken, Kazaklar, Kırgızlar ve Özbeklerde 10-20 kişilik gruplar halinde o bölgedeki herkes ziyaret edilir. Yine Kazak ve Kırgızlarda her daim misafir kabul etmek için 3 gün sofrada tatlılar, şekerler hazır beklenir ve gelen misafirlere ikram edilir. Afganistan Özbeklerinde ise bu süre 10 gündür.
Sovyet işgali ve Çin zulmüne rağmen, Allaha sonsuz şükürler olsun ki, dinimizi de, geleneğimizi de koruyup bu günlere getirdik. Allah Bütün İslam Aleminin Ramazan Bayramını Mübarek Eylesin