“Şu anda etrafınız tamamen sarıldı, oraları yerle bir etme gücümüz var ama biz sizin teslim olmanızı istiyoruz. Normalde buraya yarım saat içinde gireriz ama biz sizi canlı olarak buradan götürmek istiyoruz. Ailenizle görüşeceksiniz” diyor askerimiz. Terörist ile suyunu paylaşıyor, tıbbi müdahalede bulunuyor, yarasını sarıyor, Kahraman Türk Askeri...
Tunceli Ovacık'ta bir mağarada sıkıştırılan 4'ü kadın 23 teröristi teslim olmaya ikna etmeye çalışıyor kahraman askerimiz, onlara saldırabilecek gücü var, birçok arkadaşlarını şehit vermişler, hırslılar ama onlar hırslarıyla değil akıllarıyla ve vicdanlarıyla hareket ediyorlar ve teröristler teslim oluncaya kadar bekliyorlar. İşte yukarıda anlattıklarım bu olay esnasında yaşanıyor.
Türkiye niye kazanıyor biliyor musunuz? Türkiye niye büyüyor biliyor musunuz? Türkiye bütün yenilgiler, bütün ağır tahrifatlara rağmen bugün dünya için bir medeniyet seçeneğini neden bünyesinde taşıyor biliyor musunuz?
Bakın bir katil İsrailin askeri, bir ABD askeri ya da bir Rus askeri düşmanın karşısında bu büyüklüğü göstermez ama bizim askerimiz gösteriyor.
Bu millet onun için büyük millet…
Askerlerimizin bu insanlığı inanınız en büyük savaşlardaki başarılardan daha kahramanca bir tavırdır.
Bu arada geçen gün bir yazımda askerimizin PKK’nın belini kırdığını yazmıştım ama bazı değerli okurlarımızdan mail geldi, bu açıklamamı abartılı bulmuşlar.
Size bazı bilgileri aktaracağım, ben yanlış mı söylüyorum doğru mu yazmışım siz karar verirsiniz?
2012, terörle mücadele açısından önemli bir yıl oldu. Ortadoğu’daki çatışmalar ve Arap Baharı’nı fırsat bilen PKK, 2012’yi hedefine ulaşmak için ‘final yılı’ ilan etti bunu hepimiz biliyoruz değil mi?
Ama bakın Türk Silahlı Kuvvetleri başarılı operasyonlarla PKK’yı ne hale getirmiş.
2012 yılında tam bin yüz yetmiş altı (rakamla: 1176) terörist öldürüldü ve 248 terörist teslim olmuş.
Bordo bereliler, Jandarma Özel Harekât, Polis Özel Harekât ve komando birliklerimizin ortak yürüttüğü operasyonlarda, 326 kilo C-4, A-4 plastik patlayıcı, 3 ton 750 kilo el yapımı bomba, 470 uzun namlulu tüfek ve 880 el bombası ile 470 adet Kalaşnikof, M-16, Kanas, Bixi ve Doçka gibi uzun namlulu silah ve 880 el bombası ele geçirilmiş.
Neticede PKK’nın yaklaşık 5 bin 500 olarak tahmin edilen militan sayısının 4 bine düştüğü tahmin ediliyormuş.
Evet, bütün bunlardan öte 30 Ağustos’taki YAŞ atamalarıyla bölgeye gelen yeni komutanlar, bugüne kadar uygulanan ‘savunma’ yerine ‘hücum’ stratejisine geçmiş ve kışlalardan çıkan askerlerimiz, kırsalı adım adım taramış.
(Bu tarihte ilk defa oluyor) Genelkurmay Başkanımız Sayın Necdet Özel de bölgeye giderek bizzat operasyonları takip etmiş ve bütün harekâtı 2. Ordu Komutanı Org. Galip Mendi yönetmiş.
Şimdi soruyorum bütün bu gelişmeleri değerlendirdiğimizde Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başarısı net bir şekilde görülmüyor mu?
Tabi bu başarı devletimizin ve onu yöneten hükümetimizindir.
Ben bunu önemsemeyen, bu heyecanı içinde taşımayan insanların çok olduğunu görebiliyorum da beni mutlu eden bu heyecanı taşıyanların daha çok olması.
Türkiye dünyanın hiçbir ülkesinin alt edemediği terörle Allah’a Şükürler olsun başa çıkıyor. Yıllarca kendi milleti ile uğraşan, milletin değerleri ile kavgalı bir yönetim yok ve şimdi Türkiye’yi ileri taşıma dönemindeyiz. Ve neticede de her alanda başarı geliyor.
Allah milletimize, devletimize zeval vermesin.
Konya’da Sis Var Uçak Yok
Gülüyorum tabi bunları yazarken… Büyüyen Konya dünya ile hava yoluyla İstanbul bağlantılı entegre oluyor ve bir de hava sisli ise tamamen bağlantı kopuyor.
Kime anlatacak Konya derdini… Kim anlayacak Konya’yı.
Bakın şöyle düşünün, bizim sanayici bir abimiz haftalardır uğraşıyor, bir Ukraynalıya mal satmayı başarıyor ve randevulaşıyorlar.
Ukraynalı ekip Konya’ya gelecek ve Konya’da fabrikayı falan gezecek, “uzun vadeli çalışalım” diyecek diye umut ediyor. Hazırlatmış bütün fabrikayı, otelde rezervasyonları yaptırmış, tercümanı ayarlamış. Ikına sıkıla İstanbul’dan aktarmalı geleceklerini izah etmiş Ukraynalı işadamına…
Fakat Konya’da sis var.
Abimizin bütün işi bitti, o ekip Konya’ya nasıl gelecek?
Bakın saygıdeğer Konya büyükleri o işadamını sisli bir havada Konya’ya getirecek bir alt yapı ile dünyaya açık bir hava limanını Konya’ya kazandıramadığınız sürece yaptığınız hiçbir şeyin manası yok.
Vallahi kaderini Konya’ya ile bütünleştirmiş bir insan olarak bu durumdan utanıyorum ve üzülüyorum…