Ekonomiden terörle mücadeleye, demokratikleşmeden tarım, sanayi ve ulaşıma kadar Türkiye'de birçok alanda yeniliğin öncüsü olan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatının üzerinden 30 yıl geçti. Turgut Özal zamanında, 1983 ve 1987 genel seçimlerinde ANAP’tan 17. ve 18. Dönem Konya Milletvekili seçilerek TBMM’de yasama çalışmalarına katılan Ziya Ercan, Özal’ın tecrübeli, önder, zeki ve ibadet ehli bir lider olduğunu dile getirerek, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
‘ÖNDER İNSANLARDAN BİRİYDİ’
Turgut Özal’ın siyasette yer alan önder insanlardan biri olduğunu vurgulayan Ziya Ercan, “Rahmetli Turgut Özal’ın 30’uncu seneyi devriyesi. Türkiye’nin siyaset sahnesindeki önder insanlardan biriydi. Kendisi devlet tecrübesiyle yetişmiş, yurt içi ve yurt dışını gayet iyi bilen, akıllı olan bir insandı. Bazı insanların anlayamayacağı şeyi anlardı. Aklı sayesinde ne gördü, ne düşündü ise hepsinin notunu alıp, kendisine görev verildiğinde görev sırasında bu notlarını uygularaydı. Deneyimli, devleti bilen, tanıyan, muhafazakar, Müslüman olan bir insandı. İbadet ehli bir insan olduğuna ben bizzat şahidim.” sözlerine yer verdi.
‘ÇANKAYA’DA İLK TERAVİHİ KILDIRDIM’
Turgut Özal ile birlikte Çankaya Köşkünde ilk kez teravih namazını kıldırdığını söyleyen Ercan, “Kafa ve düşünce yapısı olarak kendisiyle oldukça uyumluyduk. Gönül birliğimiz vardı. Dünyamız bir noktada birleşiyordu. Kendisiyle çok fazla hatıram var. Ama bir anımızdan bahsetmek isterim. Kendisi Cumhurbaşkanıyken Çankaya Köşkünde bir Ramazan davetiyesi yapıldı. Devletin protokolü, milletvekilleri davet edildi. Kalabalık bir misafir grubu vardı. En son gidenlerden sonra kalanlarla beraber Çankaya Köşkünde ilk defa teravihi ben kıldırdım. İlk defa orada bir teravih namazı kılındığını söylediler. O da bize nasip oldu. Medyada da yer almıştı. İlahiyatçı tarafım da olduğu için namaz kıldırmada, okumada biraz daha ön plandaydım. O dönemin hocalarından biriydim. Böyle bir hatıramız yer aldı.” şeklinde aktardı.
‘BUNLARI YAPMAK YÜREK İSTERDİ’
Turgut Özal ile başörtüsüyle alakalı unutamadığı bir anısından bahseden Ercan, “Yine Çankaya Köşkünde bir 1986-1987 yıllarında resepsiyon verildi. Merhum Kenan Evren yapmıştı. Biz de parlamenterler olarak iştirak ettik. Eşlerimizle birlikte gitmiştik. Orada bulunan 500-800 kişi arasından 3-4 tane türbanlı hanımefendi vardı. Onlardan bir tanesi de benim rahmetli eşimdi. Türbanlıları gayet güzel bir şekilde temsil ettik. O günü bir gün öncesinde ise türbanla ilgili bir kanunun meclisten geçişini zar zor yapmıştık. Bütün bunlarda emeği geçen Başkanımıza, eşimle birlikte teşekkür etmek istedik. O günün hatırası olarak Rahmetli Özal ile birlikte yan yana bir fotoğraf çektirdik. Kendisi ortada, eşimle ben ise sağında ve solunda olmak suretiyle bir fotoğrafımız oldu. Cüretkâr bir adamdı. O gün ki şartlarda türbanlının yanında bulunamam demedi. İlk tohumlar o günlerde atıldı. Bunları yapmak kolay değil, yürek isterdi.” İfadelerine yer verdi.
‘FOTOĞRAF YANDI DEDİLER’
Turgut Özal ile çekindikleri fotoğrafa ulaşamadıklarını belirten Ercan, “Fotoğrafın bizim için çok güzel bir anı olacağını düşünmüştük. Fotoğrafları basın ilan kurumu çeker ve medyayı içeriye almazlardı. Tüm işleri basın kurumu yapardı. O günün ertesi günü sabah basın ilan kurumuna gittim. Fotoğrafı çeken arkadaşlardan fotoğrafımızı isteyecektim. Ama fotoğrafın yandığını söylediler. Ben zaten fotoğrafın yanacağını akşamdan anlamıştım. Onca fotoğrafın içerisinde sadece bizim fotoğrafımız yoktu. Çünkü yasakların içinde olan bir Türkiye idi. Elhamdülillah, nereden nerelere gelindi. Tüm bunların yapılmasında, çığır açılmasında rahmetli Özal’ın çok büyük katkıları oldu. Dünya devleti olmamıza adımlar atıldı. Rahmetli Özal’a Allah rahmet eylesin. Cenabı Hak taksiratını affetsin.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.