Her hıyarım var diyene tuzluk alıp koşmak ülkemizde adet oldu…
Özellikle böylesine zorlu zamanlarda yazıp söylediğimiz her şeye dikkat etmemiz gerekirken bu huyumuzdan bir türlü vazgeçemiyoruz.
Hiç eğip bükmeye gerek yok!
Geçtiğimiz gün başlatılan 'Help Turkey' kampanyasında adeta herkes tufaya getirildi.
Bu kampanya basbaya Türkiye'yi aciz ve güçsüz göstermek için başlatılan bir kampanyaydı!
Pek çok ünlü ismin yanında, birçok vatandaş da bu oyunda bilerek ya da bilmeyerek rol almış oldu.
Kampanya önce Instagram’da sonra da Twitter’da kısa sürede milyonlarca etkileşim alarak Türkiye'de ve dünyada gündem oldu.
Bilen de bilmeyen de bir şeyler yazdı, çizdi.
Türkiye’nin diplomasisini yürütmek Twitter’dakilere kaldı sanki…
Safiyane duygularla bu kampanyaya destek veren birçok arkadaşım vardı.
Onlara önerim, sosyal medya analisti Marc Owen Jones’ın yaptığı analize kesinlikle bir göz atmalılar.
Analize göre; kampanyayı başlatan hesapların büyük bir çoğunluğuna şu an ya ulaşılamıyor ya hesap isimleri değiştirilmiş ya da yapılan paylaşımlar silinmiş vaziyette.
Bahsi geçen etiket ile yapılan paylaşımların yoğunluğuna bakıldığında ise öne çıkan ülkeler arasında; ABD, İngiltere, Pakistan, Azerbaycan ve Birleşik Arap Emirlikleri ön sıralarda yer alıyor.
Kampanya, yüksek takipçili hesaplarla başlatılmış ve iki gün önce oluşturulmuş bot hesaplarla ve sonradan başka kimliğe dönüştürülmüş hesaplarla beslenmiş. Ardından da bu tweetler silinmiş durumda.
46 bin hesaptan yapılan 160 bin etkileşimin dağılımına bakılınca ise 7 farklı dilde atılan tweetler sayesinde etiket birçok ülkede gündeme sokulmuş...
Ayrıca Kpop ve BTS fan sayfalarının da işin içine katılmasıyla apolitik olan Z kuşağı da manipüle edilmiş.
Paylaşımların sıklığının en yüksek olduğu zaman dilimi ise Türkiye saati ile gece yarısına denk geldiği için hayatın olağan akışına oldukça aykırı bir durum oluşturuyor. Sıradan vatandaşların kullandığı organik hesapların bu saat diliminde bu yoğunlukta tweetler atması daha önce pek görülmüş bir şey değil.
Gördüğünüz gibi karşımızda çok planlı, programlı ve profesyonel bir manipülasyon örgütü var.
Jacobs’ın analizlerini incelerken, bu manipülasyonu yapan yüksek takipçili hesaplardan bahsettiği bölümde FETÖ’cü Bülent Keneş’i gördüğümde benim için her şey bitmişti aslında.
Türkiye’ye, Türk insanına, vatana, millete, dine düşman olan bir teröristin çok mu umurundaydı sanki Türkiye’nin ormanları?
Elbette umurunda bile değildi.
Bu manipülasyonun arkasında olan odaklardan biriydi sadece.
Sırf bu sebeple bile ‘Help Turkey’ etiketine şüpheyle bakmak gerekirdi.
BU ÇOK TEHLİKELİ!
Yukarıda bahsettiğim ayrıntılar ışığında bir başka büyük oyunu daha görmezden gelmemeliyiz diye düşünüyorum.
Son zamanlarda sosyal medya mecralarının neredeyse tümünde aslı astarı olmayan birçok söylenti yayılıyor.
Yangınlar başladığından bu yana herkes plakalar paylaşıyor, insanları hedef gösteriyor. Nerede çekildiği belli olmayan otomobilleri paylaşıp, altına hedef gösterici yorumlar yapıyorlar.
Geçtiğimiz gece Antalya’nın Manavgat ilçesinde, bu algı operasyonu neticesinde galeyana gelen bir grup, ellerinde silahlarla orman yollarında şüpheli araç avına çıkmıştı.
Sağolsun bölgede görevli olan bir jandarma komutanı bu insanların galeyana gelmemesi için tane tane uyarılarda bulunarak büyük bir felaketin önüne geçmiş oldu.
İnsanların içinde bulunduğu bu zor günler, çatışma ortamı oluşturmak isteyen hainler için çok müsait bir zemin.
Bunun sonu iyi değil, provokasyona dikkat!
Bu konu çok önemli. Hepimizin uyanık olması gerekir…