"Asrın felaketi"nde Malatya'nın Beylerbaşı Mahallesi'ndeki 2 katlı kerpiç yapılı müstakil evleri zarar gören 48 yaşındaki Hanım Can, deprem anında yaşadıklarını unutamıyor.
Can, o günleri tekrar hatırlamak istemediğini söyleyerek, "Deprem anında hepimiz evdeydik. 'Allah Allah' diyerek dışarı çıktık ama çocuklar ve torunlarla mecburen tekrar içeriye giriyorduk. Kocam engelli, kızım 'Baba baba' diye bağırdı, onu da zorla çıkardık dışarıya. Çok şükür can kaybı veya yaralımız yok. Evimiz özellikle ikinci depremde büyük hasar gördü. Otomobilimizin üzerine duvar çöktü." dedi.
Çetin kış şartlarında 5 gün çadırda kaldılar
Depremlerde oğlunun evi de zarar görünce ilk olarak Doğanşehir ilçesinde çadırda kalmaya başladıklarını anlatan Can, "Doğanşehir'de tren hattının yanındaki tütün çadırında 5 gün kaldık. Soba yakamıyoruz, çocuklar hasta oluyor. Kocam aynı zamanda astım hastası. Komşulara, herkese engel olmaya başladık. 'Sivas'ta depremzedeler için yurtlar açılmış.' dediler. Oğlumun, damadımın araçlarına binip 9 kişi buraya geldik." diye konuştu.
Can, 2 gün önce KYK bünyesindeki Binali Yıldırım Kız Yurdu Yerleşkesi'ne geçtiklerini, 3 öğün yemek çıkarılan yurtta, sağlık da dahil her türlü sosyal hizmetten yararlandıklarını ifade etti.
Yurtta sıcak evlerini aratmayan aile ortamıyla karşılaştıklarına dikkati çeken Can, biri engelli 2 torunuyla depremzede çocuklar için yapılan oyun parkında oynayarak afeti unutmaya çalıştıklarını aktardı.
En zor zamanlarında kendilerine devletin sahip çıktığını vurgulayan Can, şunları kaydetti:
"Allah devletimizden razı olsun, iyi ki yurtları bizim için boşalttılar. Bize sahip çıktılar. İşleri güçleri rast gitsin. Çok şükür başımızı sokacak bir yerimiz var, bir tas çorbamızı içiyoruz. Torunlarım burada oyun parkında çok güzel vakit geçiriyor. Onlarla oyunlar oynuyoruz. Şimdi nasıl kötü diyelim? Nankörlük etmeye gerek yok. Çamaşırımızı yıkıyoruz, temizlik gördük en azından. Bir torunum da engelli. Kullanması gereken ilaçları var. Ayrıca bir şey olduğunda hemen hastaneye götürebiliyoruz."