Kur’an ayetleriyle alay ederek şarkılaştıran İranlı Mohsen Namjoo’nun aralarında Konya’nın da olduğu beş farklı şehirde konser yapacağı bilgisi gelince, konuya duyarlı sivil toplum gönüllüleri harekete geçmişti.
Konserin iptal haberi gelince bir fitne daha önlenmiş oldu.
Bu tür provokasyonlarda olayın arka planında kimlerin olduğunu bakmak gerekiyor. Şahsı tanımayan iyi niyetli izleyiciler belki meraktan belki de farklılık olsun diye böyle birinin konserine gidebilirler.
Veya her türlü malzemenin bir alıcısı olabilir, yani bilinçli olarak da konsere giden çıkabilir.
85 milyon insanın yaşadığı bir ülkede bunlar gayet normal hadiseler.
Normal olmayan şey, özellikle 2019 yılında Ak Parti’nin kaybettiği Ankara ve İstanbul seçimlerinden sonra bu tür şer odaklarının Konya’yı hedefe oturtmuş olmalarıdır.
Bu organizasyonları, Madımak olayı gibi bir olay vuku bulur da birilerine ekmek çıkabilir mi, beklentisiyle topluma atılan yemlerdir diye düşünüyorum.
Şimdiye kadar hamdolsun tutmadı oyunları. Bundan sonra da inşallah tutmaz. Kendini bilen insanlar hukuk içinde taleplerini iletirler ve yine hukuk içinde seslerini yükseltirler. Kapı, pencereyi indirerek bir yanlışın içine girmezler.
Ayrıca, yaz boyunca çeşitli illerde iptal edilen konserler gündeme geldi mesela.
Topluma iyiyi, doğruluğu ve meşru çizgiyi hatırlatan sosyal ve kültürel faaliyetlere tabii ki karışılmamalı. Ancak, tersi söz konusu olduğunda kamu otoritesi müdahale etmek durumundadır.
Konya’daki bu türden kışkırtıcı organizasyonlarda mutlaka bir ‘teşekkül’ bulunuyor. Nasıl 12 Eylül’ giden yolda 6 Eylül Mitingi birilerinin işini kolaylaştırmışsa, burada da benzer bir çaba göze çarpıyor.
Anılan mitingde birileri İstiklal Marşı’nın okunması esnasında ayağa kalkmayarak protesto etmiş olarak gösterilmişlerdi.
Olayın diğer tarafındakiler programda ve o anda olmadığı için birilerinin hiç kimsenin bilgisi olmadan doğrudan İstiklal Marşı söylemeye başladıklarını ifade ettiler. Yani, neresinden bakarsanız bakın bir kışkırtma vardı.
İstiklal Marşı her Türk vatandaşının, bu toprağa bağlı her ferdin gururla haykırdığı bir marştır. İnançlı olduğunu söyleyen insanlar ilk önce sahip çıkarlar.
Hülasa, Ak Parti’nin üzerine titrediği bir şehirden provokasyon istendiği aşikar. Konya bir ‘hata’ yapılsın da faturasını Cumhurbaşkanına çıkaralım gayretkeşliği mevcut.
Şehri yönetenler arasında olsam bu tür kışkırtmaları engelleme adına bir alarm verirdim. Başta kamu kurumlarında ve/veya kamu binaları olmak üzere bir etkinlik olacağında önceden bilmek isterdim.
Selçuklu Kongre Merkezinde yapılması öngörülen konsere mesela hiç izin vermezdim.
Henüz iş işten geçmiş değil.
Bugün bu yöndeki bir planın tez elden ilkelerinin belirlenip, icrası için süreç başlatılmalıdır.
Şehrin amirleri bir denetim mekanizması oluşturmalıdır. Burada kurumsal özerklikmiş, özel sektör işin içindeymiş dememek gerekiyor.
Yoksa Allah korusun, bir kışkırtma hadisesi gerçekleşir de daha büyük sıkıntılar vuku bulabilir.
Seçime şunun şurasında 9 ay kaldı. Toplam 270 gün.
İslam Dayanışma Oyunları için Büyükşehir Belediyesi tarafından ışıklı bilgilendirme tabelalarına yazılan şu kadar gün, şu kadar saat ve dakika kaldı türü bir seferberlik gerekiyor.
Herkes dikkatli olmalıdır.
Konya alelade bir şehir değil.
İyi niyetli olmayan insanlar var.
Kışkırtma, hata yaptırma niyetiyle organizasyonlar tertip ediliyor.
Varsın ‘etkinliği iptal ettiler’ densin de ‘şöyle bir tatsızlık yaşandı’ denmesin.
Görevimiz uyarmak. Şehir yönetimi derhal kamusal aktörler için bir OHAL ilan etmelidir.
Toplumun bilmesine gerek yok.
Teyakkuzda olsunlar.
İstenmeyen bir olayı, önce onlar istememelidir.