Toplam 6 kattan oluşuyor, yalnızca 2 katı görünüyor! Yiyecek, içecek, manzara ne ararsanız burada

Konya’nın son yıllardaki en gözde eserlerinden olan Akyokuş Kasrı, 2024 yılı başında hizmete açıldı. Toplamda 6 kattan oluşan ve çevresinden bakıldığında yalnızca iki katı görünen bu mekanda, kahvaltıdan geleneksel Konya yemeklerine, kahve çeşitlerinden doğal manzaraya kadar her şey bulunuyor. Şehre gelen misafirleri ağırlamak için çok özel bir tasarım yaptıklarını söyleyen proje mimarı Şerafettin Derin, açıldığı ilk haftada Akyokuş Kasrı’nı 200 binden fazla kişinin ziyaret ettiğini belirtti.

Konya’nın en yüksek noktalarından olan, tarihi tepe Akyokuş’a son yılların en gözde eserlerinden biri kazandırıldı. 2 yıllık çalışma sonrasında hizmete açılan Akyokuş Kasrı’nda Büyükşehir Belediyesi’ne ait markalardan Kafem, Palize, Kırkikindi Restoran ve Fera farklı katlarda hizmet verirken 6 katlı olan bu mekanda her katta ayrı manzara misafirleri karşıladı. Projenin mimarı Derin Proje Yetkilisi Şerafettin Derin, büyük emeklerle ortaya çıkan bu eserde Konya’ya gelen misafirleri ağırlamak için muhteşem bir çalışma ortaya çıkardıklarını söylerken açıldığı ilk haftada 200 binden fazla konuğun burayı tercih ettiğini dile getirdi.

TÜRKİYE’NİN 7 BÖLGESİNDE ÖZEL PROJELER

Türkiye’nin dört bir yanında özel projeler yaptıklarını dile getiren Mimarı Şerafettin Derin, “Şu anda Konya ve Ankara’da ofislerimiz var. Mimarlık hizmetleri veriyoruz. Ülkemizin yedi bölgesinde en önde gelen şehirlerde önemli projeler üretiyoruz. Deprem bölgesindeki hemen hemen her ilde ve İstanbul, İzmir, Bursa, Muğla, Diyarbakır ve Rize gibi şehirlerde önemli projeler yapıyoruz. Bir Anadolu çocuğuyum. Konya’da türbe etrafında civar mahallelerde büyüdüm. 2012 yılında ufak projelerle mimarlıkta hizmete başladım. İlk serüvenimizde birçok konut projeleri çizdim. Şu anda konut dışında da özel projeler gerçekleştiriyoruz. Konut anlamında ilk büyük projemiz yaklaşık 1700 dairelik Uluırmak Evleri oldu. Akyokuş Kasrı da çok kıymetli bir proje olarak kayıtlarımıza geçti.” ifadelerini kullandı.

İÇİNDE KÖŞKLERİN OLDUĞU PROJE

Akyokuş’ta yaptıkları proje hakkında bilgiler veren Şerafettin Derin, “Akyokuş Kasrı ismini özellikle kullandık. Projeyi ilk sunarken de bu isimle sunduk. Geçmişte ecdadımız yüksek tepelere ferah köşkler yaptığında bu yerlere kasır dermiş. Bunun başka şehirlerde güzel örnekleri vardı. Bize de verilen arsa bu minvalde yüksekte Konya’mızı gören manzarada olması sebebiyle Akyokuş Kasrı ismini verdik. İçinde köşklerin olduğu proje tasarladık. Burada toplam 10 tane köşkümüz bulunuyor. Bu köşklerde gruplar istedikleri gibi organizasyon yapabiliyor. Köşkler kendi içinde sürgü sistemiyle kapanabiliyor. Farklı programlar için gruplara özel misafirler kabul edilebiliyor. 80-100 kişilik gruplar özel rezervasyonlar yapabiliyor.” dedi.

‘BAŞ MİMARIMIZ UĞUR İBRAHİM ALTAY’

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın bu projede önemli katkılar sunduğunu söyleyen Şerafettin Derin, “Ben buranın proje mimarıyım ama burada katkı sunan, emek veren çok kıymetli insanlar var. Gerek bizim ofisimizde, gerek belediye bünyesinde önemli katkı sunanlar oldu. Hatta baş mimarımız olarak Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’ı söylüyorum. Yaklaşık 2 yıl kadar süren bir proje oldu. Çok yoğun bir çalışma oldu. Çünkü projenin her bir yerinde çok fazla detay var. Taş detaylarından, ahşap detaylarına özenle çalıştık. Geleneksel yapı korunurken günümüze ait olma çabasını da güttük. Detaylardan bahsetmek gerekirse; revzenlerdeki geometrileri bile farklı çalıştık. Saçak altlarındaki geometriler farklı. Sadece geometriler üzerine bile bir müze gibi oldu. Anadolu beyliklerinde gördüğümüz yüzün üzerinde birçok geometriyi ilk defa bu eserimizde kullandık. Her biri birbirinden farklı desenlerimiz var. Her bir detayıyla ayrıca çalıştık. Duvarlarda sille taşı kullandık. Çok özel dizilimlerle taş duvarları yaptık. İnce işçilik isteyen detaylardı. Bunlara yoğun emek sarf ettik. Kapıları kündekârı sanatıyla yaptık. Tavanlarda çıtakari tavanlarımız bulunuyor. Üst seviye işçilikle yapıldı. Buraya emek veren herkese teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

ENGELSİZ ULAŞIM İMKANI

Engelsiz ulaşım imkanının olduğu bir proje tasarladıklarını dile getiren Şerafettin Derin, “Önceden tesis aşağıdaydı. Ulaşımı da zordu. Burada yeni projede daha yüksek bir noktada, Beyşehir yoluna da perspektif verecek şekilde bir tasarım oluşturduk. Böylece Akyokuş Kasrı’na engelsiz ulaşım sağlanmakla beraber manzara hakimiyeti de daha güçlenmiş oldu. Bu katta düz ayak girildiğinde eskinin anısını, hatırasını yaşatan merdivenlerimizi koyduk. Onu da unutmadık. Ama yaşlılar, engelliler için ve hava şartlarının olumsuz olduğu durumlar için kapalı ve asansörlü alanımızdan konforlu şekilde her kota ulaşım sağlanabiliyor.” ifadelerini kullandı.

HER KATTA FARKLI LEZZETLER SUNULUYOR

Akyokuş Kasrı’nın her katında farklı lezzetlerin misafirlere sunulduğunu belirten Şerafettin Derin, “Konya Büyükşehir Belediyesi’nin üst seviye hizmet sunduğu farklı markaları var. Fera’da yeni nesil kahve, Palize’de çok lezzetli kahvaltılar, farklı lezzetlerin sunulduğu Kırkikindi Restoran ve yıllardır bilinen Kafem markası Akyokuş Kasrı’nda farklı katlarda hizmet veriyor. Tüm işletmeler bir arada burada toplanmış oldu. Ayrıca hemen yanındaki binada da önemli misafirlerin ağırlanacağı merasim salonu yer alıyor. Burada toplam 6 kat bulunuyor. Özellikle binayı tasarlarken şuna dikkat ettik. Nereden bakarsanız bakın iki kattan fazla göremiyorsunuz. İnsanı ezmeyen bir görüntüsü var. Geleneksel yapımızda da olduğu gibi insanın çevresinde hoş vakit geçirebildiği az katlı bir görüntüye sahip.” dedi.

MİSAFİRLERİ AĞIRLAMAK İÇİN NOKTA ATIŞI MEKAN

Misafirlerin Akyokuş Kasrı’nda rahatlıkla ağırlanabileceğini kaydeden Şerafettin Derin, “Konya’ya bir misafirimiz geldiğinde direkt Akyokuş Kasrı’na getirebilirsiniz. Kıymetli işletmelerin hepsi bir arada olduğu için kahvaltısından yemeğine, içeceğinden atıştırmalıklarına her şeyi burada ikram edebiliyorsunuz. Önceden Akyokuş’a çıkan yolda insanlar araçlarını park edip manzara izlemek istiyorlardı. Bu projeyle beraber direkt giriş katında bir seyir terası tasarladık. Kamusal bir alan. Oraya da iki tane self servis kafe koyduk. İnsanlar manzara izlemek istediklerinde bir şeyler yemek, içmek zorunda değil. Manzaranın en güzel izlenebileceği noktaya böyle bir imkan sunduk. Dilerlerse de içeceklerini alabiliyorlar. İnsanlar bir şey alma ihtiyacı hissetmeden de manzaranın en güzel noktasından istifade edebilirler. Bu terası da tasarlarken peyzajlarla böldük. Özel alanlar tasarladık ve çok keyifli alanlar oldu.” ifadelerini kullandı.

‘TASARIMDAN DOLAYI KALABALIK HİSSEDİLMİYOR’

Akyokuş Kasrı’nı tasarlarken detaylara önem verdiklerini kaydeden Şerafettin Derin, “Bir projeyi yaparken onun çevresini de peyzajını da tasarlamak çok kıymetli. Akyokuş Kasrı’nın peyzaj detaylarına kadar tasarladık. Gelen misafirlerimiz farklı kotlardaki taş duvarların arasında geçmişi yaşıyorlar. Sanki belli bir zaman önce zanaat sahibi usta yapmış gibi tasarladık. Mimar yokmuş ve yıllardır aynı şekilde gelmiş gibi bir tasarımı mevcut. Terası aynı anda belki 500 kişi kullanıyor ama bölüm bölüm tasarladığımız için bu kalabalık hissedilmiyor. İnsanlar birbirlerini görmüyor. Herkes terasın keyfini çıkarabiliyor.” dedi.

‘MİMARA EN BÜYÜK ÖDÜL BİTMİŞ ESERİDİR’

Çizdikleri eserler tamamlandığında tüm yorgunluklarının geçtiğini belirten Şerafettin Derin, “Mimarlık zor bir meslek. Projenin çizilmesi, hayata geçirilmesi uykusuz gecelere mal olabiliyor. Ama proje bittiğinde, insanların ilgisi alakasını görünce tüm yorgunluğumuz geçiyor. Mimara da en büyük ödül bitmiş eseri oluyor. Bu inanılmaz keyifli bir şey. Akyokuş Kasrı açıldığında ilk haftada 200 binden fazla misafiri ağırladı. İnsanlar hala rezervasyon noktasında zorluk çekiyor. Her gün tamamen doluyor. Çok yoğun geçiyor. Büyük bir yapıda ama bu kadar büyük olmasına rağmen dolup taşıyor. Bu da bizlere keyif veriyor. Çünkü ürettiğiniz proje kullanılmazsa değeri olmaz. İnsanlar burada keyifli vakit geçirdiğinde amacımıza ulaşmış oluyoruz. Akyokuş Kasrı insanların hafızasında önemli bir yer edindi. Uzun yıllar geçtikçe burada anılar birikecek. İnsanların aklında da önemli bir yer olacak. Bu kadar yoğun kullanılıyor olması da bizlere huzur veriyor.” dedi.

‘GÜZEL ESERLER İYİ BİR EKİPLE ORTAYA ÇIKAR’

Kalabalık ve kaliteli bir ekiple çalıştıklarını dile getiren Şerafettin Derin, “20’nin üzerinde mimarın bulunduğu ekip arkadaşlarımız var. Bu bir ekip işi. Güzel eserler üretmek istiyorsanız iyi bir ekibinizin olması gerekiyor. Burada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Tasarımları bana ait ama projenin ekiple hayata geçmesi kıymetli. Bunun için de ekibimizdeki herkes büyük çaba sarf etti.” dedi.

‘KONYA İLE GÜÇLÜ BAĞLARIM VAR’

Şerafettin Derin, “Konya muhteşem bir şehir. Konya ile inanılmaz güçlü duygusal bağlarım var. Güzel bir aile yaşantım, arkadaşlarım var. Çocukluğum türbe çevresinde geçti. Burada hatırlarımız olduğu için bir ömür boyu da Konya’da yaşamak istiyorum. Bunun için de ofis merkezimizi de Meram’da toprak ofis projesiyle yapacağız. Sadece ofis değil, orada workshoplar da yapabileceğimiz mimarlık kütüphanesinin de olduğu kapsamlı bir ofis yapıyoruz. Bu şehrin üzerimizde çok büyük emeği, katkısı var. Konya çok bereketli bir şehir. Tarihi dokusu olan bir şehir. Bu özellik çok az yerde var. Gelecekte farklı farklı şehirlerde ofisimiz olabilir fakat ileride bir dede olarak merkezi ofisimize velespitle gelip gitmeyi hayal ediyorum. Bu şehri çok seviyorum. İnşallah yedi neslim de burada kalır.” ifadelerini kullandı.

‘KONYA’DAKİ ÖNDE GELEN PROJELERDE İMZAMIZ VAR’

Konya’nın bilindik ve önde gelen projelerinde imzaları olduğunu kaydeden Şerafettin Derin, “Meram Yaşam Kültür Sanat Müzesi, Aydın Çavuş tepesi gibi Konya’nın hafızasında olan projeleri gerçekleştirdik. Konya’nın çıkış noktasında bulunan Bilim Merkezi’nin orada yöresel satıldığı binanın tasarımını yaptık. Sadece binanın ötesinde şehrin sosyolojisine katkı sağlayacak işler yapıyoruz.” dedi.

Konya Haberleri