İşler iyiye doğru giderken, kötüye giden zamanlardan daha çok uğraş vermeniz, mücadele etmeniz gereken zamanlar vardır. Bir cihat dönüşünde “ şimdi büyük cihat zamanı” sözlerinin tezahürü… İşlerin iyiye gitmesi, daha büyük hatalara gebe. Tamiri mümkün olmayan hatalara…
Eskinin “samimi duruşu”, yerini fırtınalı çatışmalara bırakabilir…
Eskinin çağdaşlık kurallarıyla, şimdilerde ise “Allah’la” aldatılanlar için… Dinle, Vaazla, Yalanlarla, Vehimlerle, Rüyalarla, Edebiyatla, Sanatla kandırılanlar için….
Milyonlarca doğruyu art arta sıralayıp, hedefindeki bir “yanlışı” araya sıkıştıranlara inat… Az bir menfaat için doğrularını satanlara inat… Birliğimize ve mücadelemize gölge düşürmek için gece gündüz çalışanlara inat… Tehdit, şantaj ve sindirmeyle hakkı susturmak isteyenlere inat…
İster bizden olsun ister olmasın tüm zulmedenlerin karşısında hakkı haykırabilmek için… İster bizden olsun ister olmasın tüm mazlumların elinden tutabilmek için… Hakkı tutup kaldırabilmek için…
İslamı güzel ahlak olarak görenler, çocuğunu, komşusunu, arkadaşını cennet sebebi sayanlar, bir ihtiyaç olduğunda yüreğini ortaya koyabilenler için…
Toparlanın!
Gitmiyoruz….
KONYASPOR ;”YENİ TÜRKİYE”
Büyük başarı için, “alt-üst” bütün yapılar müsaitken hala birbirlerini paçalarından asılarak aşağı çeken insanlar yüzünden bir türlü beklenilen patlamanın yaşanılamaması bana hem Konyaspor’u hem yeni Türkiye’yi anımsatıyor. Yaptığınız her iyi şeye, aslında sizin art niyetinizin bir göstergesisiymiş gibi lanse edilip, karşı çıkılmasıyla hatta daha ötesi yağma edilmesiyle tanımlandığımız dönem, Yeni Türkiye Dönemi…
GS; “ESKİ TÜRKİYE”
Ortada –sahada- kötü giden bir şeyler varken tüm suçu yönetime atıp, yönetimi değiştirip sahadan hiçbir şeyi değiştirmemek tam anlamıyla eski Türkiye tanımı… Sırf yönetim değişti diye Karabükspor maçından iyi bir futbol ve iyi bir sonuç beklemek benim gibi futboldan anlamayanları avutmak için iyi bir yol… Anasol, Anayola, anayol, Anayol-m ye devşirilip, ne anlayışı, ne kanunları, ne bürokrasiyi değiştirmeden ülkede bir şeylerin değişeceğini beklemek ti eski Türkiye… Tıpkı GS gibi…
FB; “EN ESKİ TÜRKİYE”
Ortada –sahada- her şey kötü giderken, Başkanın ve Yönetimin hiçbir alınganlık göstermeden sadece teknik adamı değiştirerek, bir şeylerin iyileşeceğini düşünmek en eski Türkiye geleneği… Başkanın kötü giden şeylerin sorumluluğunu görmemesi, hatta ortada kötü giden bir şeylerin olduğunun farkında olmaması, ya da farkında olmak istememesi, kötü giden şeylerin sebebi olarak “kendi söylediği şeylerin tam anlamıyla anlaşılamamasına ve uygulanamamasına” bağlanması En eski Türkiye geleneği….
FUTBOL FEDERASYONU; “OSMANLI’NIN SON DÖNEMİ”
İdareniz altındakiler her geçen gün biraz daha kötüye giderken, oturup hiçbir şey yapmadan bekliyorsanız ve bilimsel tüm gerçeklikler ortada ve onları alıp uygulamak o kadar kolayken Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışıyorsanız, Osmanlı’nın son dönemini temsil ediyorsunuz demektedir. Yaptığınız tek şey şaşalı dönemlerinizi hatırlayıp hatırlayıp iç geçirmek… Bir spor dalını geliştirmek için “neyi, nasıl yaparız” diye bilimsel tabanlı bir çalıma yapmak yerine iç yada dış çekişmelerin ortasında afallama yaşanması ve her saldırı karşısında kontrpiye de kalma durumu “Osmanlı’nın son dönem” alışkanlığı…
GAZZE NEREDE? BİZ NEREDEYİZ?
Bir Dost hatırlattı, Konya hakkında da bir şeyler yazacağız sonuçta. Bari bu olsun. İlk başladığım günlerde söylemişti Başkan; “ Konya’nın önemli caddelerinden birinin ismini “Gazze” yapacağız diye… O günden sonra bir gelişme yaşanmadı… Yeni bir “İntifada” bekleniyor sanırım…