Hafta sonu TİMAV (Türkiye İmam Hatipliler Vakfı) genel kurulunu yaptı. Öncelikle yeniden Başkan seçilen Abdullah Ecevit Öksüz ve yönetim kuruluna hayırlı olmasını diliyorum. Yönetim Kurulu Üyeleri önemli isimlerden oluşuyor. Cem Zorlu, Muhiddin Okumuşlar, Mehmet Erdoğdu, Ali Karapınar, Hıfzı Soydemir, Lokman Koyuncuoğlu, Mehmet Oğul, Ahmet Fatih Özboyacı, Fatih Bezirci, Mehmet Serin, Kemal Ünsaçan, Cemil Erdem ve Rafet Koç.
İş dünyamızın önemli aktörlerinden olacağına inandığımız arkadaşlarımızdan basın duayenimize, Konya Milletvekilimizden, Konya’mızın önde gelen değerli ağabeylerine kadar çok geniş bir liste…
Aslına bakarsanız, İmam Hatiplilerin toplumda edindikleri konum konusunda ipuçları da veriyor bu liste. Demek ki İmam Hatipler hiçbir zaman bir din görevlisi yetiştirme merkezi olarak görev yapmamış, elbette çok önemli din âlimleri, imamlar, müezzinlerde yetişti bu kurumlardan fakat İHL demek Türkiye demek, Konya demek, her alanda yetişen imanlı insanlar demek…
Ben Konya İmam Hatip Lisesinden mezun oldum, benim için çok büyük bir paye bu. Hatta yaşamım boyunca edindiğim en önemli paye olarak görürüm bunu. O okulda okurken ne kadar büyük bir kurumda okuduğumu hiç fark edememiştim ama şimdilerde gururla İHL mezunu olduğumu anlatırım.
Bu gün şükürler olsun İmam Hatipliler geçtiğimiz dönemlerde yaşadıkları horlanmaya muhatap değiller, hala askeri okullarla ilgili engel devam ediyor ama onun dışında birçok engel şükür kalktı.
Eğer günümüzde milleti, milliyeti, insanı, insanlığı, yaşanan bütün olayları lehimize çevirmek istiyorsak İmam Hatip ruhunu canlandırmamız gerekiyor. Bu topraklarda kardeşliği, birliği dirliği geliştirmek, yeşertmek istiyorsak, İmam Hatipleri çoğaltmamız gerekiyor. Gelecekte büyük ülke ve iddialı bir Türkiye oluşturmak istiyorsak İmam Hatipleri çoğaltmamız gerekiyor. Artık unuttuğumuz, İslam Milletini, canlandırmak istiyorsak İHL’leri çoğaltmamız gerekiyor.
Kirlenen dünyada kirlenmeyen insan istiyorsak bunun yolu imanlı nesillerden geçiyor…
TİMAV onun için önemli, TİMAV önümüzdeki günlerde İmam Hatip şuurunun hem İmam Hatiplilerde hem de toplumun genelinde geliştirmeyi öncelemelidir… Bir think tank kuruluşu gibi çalışmalıdır. Bunu yapacak yönetim var, gün büyük hizmetlere imza atma günüdür.
Tekrar TİMAV yönetimini kutluyor ve Rabbimizin yardımcıları olmasını diliyoruz.
Selçuk Üniversitesinde Neler Oluyor?
Bir dekanlığa, bölüm başkanlığına, yüksek okul müdürlüğüne getirilen insanlar başarılarından, bölüme fakülteye ya da yüksekokula yapacakları katkıdan dolayı mı getiriliyor? Yoksa bu makamlar siyasi yerler haline mi getirildi?
Örneği çok fazla var ama ben son değişikliklerle ilgili iki konuyu Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Hakkı Gökbel Hocamıza sormak isterim; birincisi Çatalhöyük’ün yerini bile haberden öğrendiğini söyleyen Prof Dr Akif Çukarçayır Hoca Turizm Meslek Yüksek Okuluna hangi gerekçe ile Müdür oldu. O bölümde hiç bu görevi üstlenecek Konya ve bölge turizmini bilen hocamız yok muydu?
İkincisi birkaç gündür sosyal medyada bazı öğrenci arkadaşlar gündem oluşturmaya çalışıyor. İletişim Fakültesinde, Konya’ya reklam kültürünü getiren insanlardan da olan Doç. Dr. Hüseyin Altunbaş bölüm başkanlığından alınmış ve bu bölümle, reklamcılıkla hiçbir ilgisi olmayan bir şahıs göreve getirilmiş. Hüseyin Hoca bu görevden neden alındı? Yerine getirilen şahsı muhterem reklamcılık konusunda Hüseyin Hocadan daha fazla neyi biliyor? Bölüme nasıl bir katma değer oluşturacak?
En basit ifadeyle söyleyeyim dünyanın 500 üniversitesinin arasına girmeyi kendine hedef olarak seçmiş bir üniversiteye böyle siyasi kararlar yakışmamaktadır.
Hüseyin Hocada da, Turizm Meslek Yüksek Okulunda da aynı durum geçerli ve tabi başka örneklerde var ama yer yeterli değil hepsinden uzun uzun bahsetmeye gerek yok. Eğer bu makamlarda değişiklikler yapılacaksa mesela Turizm konusunda bölgeyi çok iyi tahlil eden, şehrimize katkı yapabilecek bir hocamız ya da işte ne bileyim reklam konusunda Hüseyin Hocadan daha iyi olan bir hocamız getirilmelidir. Biz Hakkı Hocamızı seviyoruz ve üniversiteye ciddi katkılarda yapacağına inanıyoruz ve kendisine ricada bulunuyoruz; lütfen siyaset refleksiyle bazı insanlar bir yere gelmesin ve bir yerlerden gitmesin. Değişimlerde lütfen liyakat öncelensin. Rica ediyoruz bu işi kendilerinin saygınlığına yakışır çapta yapsınlar. Ülkede değişimi aynı zamanda gelişime çevirsinler. Ya da ha 28 Şubatçılar ha Hakkı Hoca, biri gelir kendi adamını getirir, öbürü gelir kendi adamını getirir, kısır döngü ile kendisine emanet edilen o makamı heba etmiş olur.
Biz Hakkı Hocamızdan bu büyüklüğü bekliyoruz? Unutmasınlar bu ülkenin de, Konya’nın da hayal kırıklıklarına tahammülü kalmadı.