Son yıllarda terör global ölçekte dünyanın ortak bir sorunu olarak karşımıza çıkmaya başladı.
Farkı ülkelerde yaşanan terör olaylarında pek çok insanın hayatını kaybettiği haberlerini çok sık duyar olduk. Terör saldırılarını kanıksamaya başladık bile…
Ulaşım araçları da artık terör saldırılarında kullanılan bir araç haline geldi. 11 Eylül 2001’de New York’taki ikiz kulelere yapılan saldırı ile başlayan bu süreç günümüzde de kamyonetlerin kalabalıkların arasına sürülmesiyle gerçekleştirilir oldu.
Yaşanan terör olaylarına rağmen sözde dünyanın demokrasi savunucusu olduklarını iddia eden bazı ülkeler ikiyüzlü bir tutum sergilemekten çekinmiyorlar.
Eğer bir İslam Ülkesinde terör sonucunda Müslümanların kanı akıyorsa tüm dünya sessizliğe bürünürken, terör batılı ülkeleri vurunca ortalığı ayağa kaldırıyorlar.
Hatta bu terör olaylarını tüm İslam dünyasına mal ederek bir yıpratma çabasına giriyorlar.
Bazı batılı ülkeler terör örgütlerine alenen destek verip İslam coğrafyalarını kan ve gözyaşına boğarken kendi ülkelerinden en ufak bir olumsuz olay yaşandığında tüm dünyaya insan hakları dersi vermeye çalışıyorlar.
Terör olayları ile bilinçli bir biçimde dünyada İslamafobi oluşturulmaya çalışıyor. Bugün dünyanın pek çok ülkesinde İslam karşıtları gün geçtikçe daha da güçleniyor. Terör olayları da bunun en büyük ve önemli argümanlarından biri.
Terörü destekleyenlerin amaçlarından bir tanesi de ülkemizi bir terör ülkesi olarak göstermeye çalışmaktır. Ancak şu unutmamalıdır ki bugün dünyanın her yerinde terör saldırıları gerçekleşiyor ve bir mukayese yapıldığında Türkiye bu ülkelerden çok daha güvenlidir.
Terör sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ortak bir sorunudur.
Terör hiçbir yer, hiçbir din ve kültür, hiçbir millet arasında ayrım yapmaz. Birilerinin göstermeye çalıştığı gibi İslam ve terör kesinlikle yan yana getirilemez.
Bizim dinimiz insanı öldürmeyi değil yaşatmayı amaçlar. Atalarımız insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturu ile hareket etmiştir.
Bugün terörü besleyenler yarın bir gün kendilerinin de canı yanınca işin farkına varacaklar ancak iş işten geçmiş olacaktır.
Dünya ülkeleri ciddi biçimde teröre 'dur' demek konusunda ortak bir duruş sergilemek zorundadır. Aksi takdirde içinde yaşadığımız dönem dünya tarihine sürekli yazılı “terör çağı” olarak geçecektir. Terörü önlemek için herkesin işbirliği, akıl birliği yapmasına ihtiyaç vardır.
Bunun yanında terör örgütlerini kullanarak ülkemizi ve milletimizi hedef alanlar da dün olduğu gibi yarın da çalışmaya, hain emellerini uygulamaya devam edecektir. Ancak bu hainler emellerine hiçbir zaman ulaşamayacaklardır.