Ailede, sosyal iletişimde sevgi dili çok önemli. İnsanlar arasındaki bağı kuvvetlendirir, sevgiyi arttırır, iletişim daha sağlıklı olur. Aksi olursa önü alınmayacak sıkıntılara sebebiyet verir.
Maalesef ülkemizde gerek siyasi, gerek sanat, gerekse sosyal alanlarda hoşgörü dilini, sevgi dilini ve tatlı dili kaybettik.
Sizlere ömür. Cenazesi çoktan kılındı bile.
Hani derler ya "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır" diye. Yılan da toprağın altında inzivaya çekildi. Çünkü tatlı dil de biz insanlar tarafından zincire vuruldu.
Şu şekilde örneklendirmeme müsaade edin dostlar:
Geçenlerde bir Twit atmıştım. Görmediğim, maruz kalmadığım hakaret kalmadı.
"Trol, çomar, köylü, maaşlı ......," vs. vs. Daha da ileri gidemiyorum. Çünkü hadisenin boyutu küfüre kadar ilerledi.
Dedim ne oluyoruz? Bu nasıl bir üslup? Hani saygı, hani hoşgörü? Herkesin kendince bir ideolojisi bir görüşü olabilir. Bu gayet normal. Eleştiri de yapılabilir; ancak hakaret vari söylemler bize, kimliğimize yakışmayan şeyler.
Siz kimsiniz, ben kimim? Aynı kimlik karta, aynı bayrağa, aynı coğrafyaya, Aynı inanca sahip değil miyiz? Bu nasıl bir düşmanlık Allah aşkına….
Görüşler farklı olabilir; bizler, birbirimize saygı duymamız, birbirimize hoşgörü ile yaklaşmamız gerekirken "Ne bu şiddet bu celal" kıvamındayız.
Boyut öyle bir hal almaya başladı ki, savaş naraları atanlar, "Sokakta bile gezdirmeyeğiz" ler, "Mahkemelerde sürüm sürüm süründüreceğiz"ler. Daha neler neler.
Ama beni üzen, yaralayan şu ki: geçenlerde bir röportaja rast geldim. Genç bir çocuk bildiğiniz alenen savaş açtı.
"2023'te Ak Parti İktidar olursa biz onu indireceğiz. İktidar olsa bile"
Aman Allah'ım. Beynimden vurulmuşa döndüm. Bu bildiğiniz aleni tehdit. Ve maalesef ekmeğini eline almamış, sorumluluk duygusuna sahip olmayan genç bir birey söylüyor bunu?
Bu sadece "Z kuşağı" saçmalığı ile adlandırılan gençlerde vuku bulan bir hadise değil maalesef.
Siyasi bir partiye mensupolan bir hanımefendi de bir twit atmıştı. Aynen olduğu gibi aktarıyorum:
"AKP'li herkesten nefret ediyorum. Tammülüm yok."
Peki, Ak partili olup da samimi, içten, insanlara yardım eden, namazında niyazında olan ne şahsına münhasır insanlar yok mu?
Toplumun birbirine düşman edilmesi için ciddi gayretler veriliyor. Biz de bu plan sebebiyle birbirimizi düşman olarak görüyor ve adlandırıyoruz.
Çünkü birbirimizi sevmiyor, saygı duymuyoruz!! Olay bu kadar basit.
Sevgili dostlar! Beni yanlış anlamanızı istemiyorum. Bir partiyi, bir ideolojiyi savunduğumdan değil; Ben, kaybettiğimiz bir değerden söz ediyorum.
Ne acıdır ki insanlar birbirini tehdit eder hale geldi. Halbuki bizde "Saygı, sevgi" çok önemli değil mi?
Saygı mı? Onu da unuttuk. Çünkü saygıyı da tatile yolladık.
Ne zaman gelir bilinmez.
Şimdi size 90'lı, 80'li yıllardaki iletişimimizi, saygımızı, samimiyetimizi anlatacak hadde sahip değilim.
Siz zaten biliyorsunuz. Konuyu daha fazla uzatıp sizi sıkmak istemiyorum.
Ancak toplum olarak özümüze dönmeliyiz. Birliğimizi, beraberliğimizi sağlayan değerlere sahip çıkmalıyız.
En önemlisi birbirimizi kırmadan, hoşgörü, saygı ile dinlemeli ve sevmeliyiz.
Satır araları da bizden olsun… Selam ve dua ile..