Aslında geçen haftalarda yazdıklarımız ve söylediklerimizin üstüne ne desek boş laftan ibaret olacak ve tekrara düşeceğiz.
Konyaspor’un ligdeki istikrarsız görüntüsüne artık alışıp buna uygun ruh haline bürünerek, beklentilerimizi güncellemek durumundayız.
Sezon başı topladığımız kritik ve ekstra puanlar şu süreçte en büyük sığınağımız ayrıca yaklaşık 40 günlük Dünya Kupası arasıda en büyük şansımız.
Kasımpaşa maçının kritiğini yapmak bu maçla ilgili görüş beyan etmek havanda su dövmekten farksız çünkü Perşembe'nin gelişi maalesef Çarşamba'dan belliydi ve artık ligde hangi seviyede olduğumuzu geride kalan 12 haftada görmüş olduk.
Sezona girerken gönderilen 13 oyuncu ve yapılan 12 transfer bu sezonki kabuk değişikliğinin habercisiydi zaten, bu durumu ara ara söylemlerimiz ve yazılarımızda belirtmiştik. Geçen sezon tarihinin en önemli başarısını yakalayan bir takım için bu değişim riskti ve bu riskin göze alınmasını saygıyla karşıladık nede olsa bu tarihi başarının mimarlarına doğal olarak güvenmek ve inanmak durumundaydık.
Yapılan transferlerin sadece %30’undan verim almamız, bu sirkülasyon nedeniyle değişen takım kimyası saha içindeki uyumsuzluklar bu riskin negatif yönleriydi ve sonuçları sahaya yansıdı nitekim.
Lafı fazla uzatmadan şunu söyleyelim Avrupa maçları artı ligde oynadığımız maçları göz önünde bulundurup yapılan transferlerin kalitesini görünce geçen yıllara oranla kadro kalitemizin geriye doğru gittiğini net olarak ifade edebiliriz. Buradan bakınca şuan itibariyle topladığımız puan ve sıralamadaki yerimiz bu kalitenin çok üstünde. İlk haftalardaki ekstra puanlar ve fikstür avantajımız beklentimizi yükseltmişti sadece. Şuan ki görüntümüz bence olağan dışı bir durum değil. Sezon içinde inişli çıkışlı bir grafik çizmemizde muhtemel.
Belli bir oyun sistemi ve mantalite etrafında kurgulanmış takım kimliğimiz olmasa bu süreçten çok daha ağır yaralar alarak çıkabilirdik.
Bundan sonraki süreçte bize düşen sakin kalıp gerçeklerimizle barışarak fevri çıkışlardan kaçınmak olacaktır. Hem yönetim, hem teknik ekip özgüven kaybına müsait bir görüntü veriyor bu aynı zamanda bir süre sonra futbolculara da sirayet edebilir. Bu durumu kontrol edecek tek güç Konyaspor taraftarı ve camiasıdır. Şuanda oluşabilecek bir kaos ortamı birkaç yıldır istikrarlı bir çizgide devam eden kulüp yapımıza zarar verip tamiri mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Kalitesi sınırlı kadroların en büyük kabusu baskıdır. Takım üzerinde oluşacak ekstra bir baskının Konyaspor için alınabilecek muhtemel yanlış kararlar silsilesine neden olmasına izin vermemek camia ve taraftarın elinde. Bu sahiplenen tavrı daha önce camiamız defalarca gösterdi ve yine gösterecektir. Dünya kupası arasına kadar ne toplarsak kâr gözüyle bakıp istikrar adına duruş sergilememiz an itibariyle elzemdir. Yoksa çok ağır bedeller ödememiz kaçınılmaz görünüyor...