Geride bıraktığımız yıllarda elde edilen başarılar; 2 yıl üst üste UEFA mücadelesi ve her takımın kazanmak için 1 sezon boyunca mücadele ettiği 3 kupanın 2’si…
Dünü hatırlarken heyecanlanıyoruz. Ancak Konyaspor’un mevcut durumu hiç tat vermiyor. Neredeyse Galatasaray’ın yıllardır söylediği “Bizim UEFA kupamız var” cümlesi kadar klişeleşti geçmişteki başarılar…
UEFA Kupası olmasa da tarihinde ilk defa alınan Ziraat Türkiye Kupası ve Süper Kupa var. O kupa da tribünlere kazındı “Sevimli Hayalet Casper” gibi görünüyor karşıdan…
Her defasında geçmişi anlatırken gururlanıyoruz. Ancak Konyaspor’un güncel durumuna baktığımızda yakıştıramıyoruz, bulunduğu sıralamayı konduramıyoruz şehrimizin takımına…
Şimdi “Şu futbolcu gitti bu geldi, takımdan şu oyuncular gönderilmeseydi iyiydi” demenin kimseye faydası yok. Ortada tek bir gerçek var. Mustafa Reşit Akçay’ın bıraktığı bir enkazı; Mehmet Özdilek yönetimindeki teknik heyet ve futbolcular kaldırmaya çalışıyor.
Önce enkaz kaldırılacak ve sonrasında inşaatın yapımına başlanacak. Sezon başlarken hesap edilen geniş kadronun aslında ne kadar bir dar kadro olduğu ilk 17 haftanın tamamlanmasıyla birlikte oluşan sıralamayla ortaya çıktı. Taklacı Afrikalı forvet hayali, söndü.
Bir daha da değil takla gol attığında “Aykut Kocaman kadar sevinsin yeter” diyebileceğimiz forvetlere muhtaç kaldı Konyaspor…
Tabi takla atabilmeleri için önce alınan 3 faydasız forvetin gol atabilmesi gerekliydi. Ne gol gördük ne de takla! Eze’nin Akhisar maçındaki görüntüsü de fragmandan öteye gitmedi. Fragmanlar da genelde kandırmacadır zaten…
Şimdi geride kalan enkazın kaldırılması için devre arası önemli bir fırsat Konyaspor adına… Ya eksik bölgelere şansa bırakılmayacak kalitede transferler yapılacak. Ya da ikinci yarıda Konyaspor, birkaç taraftarı kalpten götürecek. Mehmet Özdilek, Konyaspor için önemli bir şans…
Eldeki bütün imkânları geldiği günden itibaren sahaya sürdü. Denemediği taktik kalmadı. Mehdi’ye Ali Çamdalı’ya gol attırdı. Malick yüzde yüz kaçırınca, Eze umut vermeyince, Ezeikel çocuk gibi küsünce ibreyi Ömer Ali’ye çevirdi.
Ömer Ali son maçlarda 2 golün 2’sine de katkı sağladı. (1 gol 1 asist) Süper Lig’te galibiyet başına 2 milyon lira para ödeniyor. Eski parayla 2 trilyon…
Eğer 4 milyon veya 5 milyon Euro diye alınmayan futbolcular alınsaydı belki de atacakları gollerle kendi paralarının fazlasını çıkaracaklardı. Kaçırılan goller, alınan mağlubiyetler, Konyaspor’u bu gelirden de etti. Mahlangu vardı Konyaspor’da…
İyi oyuncu, kötü oyuncu diye tartışmıyorum. Ama Fenerbahçe’ye attığı gol ile kendi parasını çıkarmıştı. Sonra da takımdan ayrıldı. Elbette iyi oyuncuların bir değeri olacak.
Maç kazandıracak, bireysel yeteneğe sahip oyuncuların daha çok kazanması ve piyasa değerinin yüksek olması kadar doğal bir durum yok! Her şeyden önce küstürülen taraftarların yeniden tribünleri doldurması için özel oyuncular alınmalı! Çünkü maçlar, hem özel oyuncularla hem de tribünlerdeki taraftarlarla kazanılır…