Dün, AK Parti Konya İl Başkanlığı’nda AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek nöbetçi vekildi.
Akyürek’in sabah saatlerinde düzenlediği basın toplantısına ben de katıldım. Basından diğer arkadaşlarımız da toplantıya yoğun ilgi gösterdiler.
Yüksek Hızlı Tren Garı, Çevre Yolu, Lojistik Köy ve Metro projesi gibi Konya’nın başlıca yatırımları ile ilgili konunun muhatabı olarak bütün meslektaşlarım Tahir Akyürek’ten önemli açıklamalar bekliyordu.
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı olarak bu konular için gayet tabi ki de en önemli muhatap Tahir Akyürek’ten başkası değildi.
Tahir Akyürek o kadar geniş bir basın toplantısı yaptı ki, sabah saatlerinin o mahmurluğuyla bir ara gözlerim dalmış.
Basın toplantısı bittiği zaman ses kayıt cihazımda 65 dakika 20 saniyelik bir ses dosyası vardı. Tahir Akyürek tam 1 saat 5 dakika konuşmuş.
Basın toplantısı esnasında, Tahir Akyürek’in dişe dokunur bir olay ya da konudan bahsetmediğini bilmeme rağmen yine de emin olmak için gazetemize gelince ses kayıt dosyasını bir kez daha dinledim.
-Tahir Akyürek, Fazilet Partisi dönemindeki İl Başkanlığı günlerinden bahsetti.
-İlk belediye başkanlığı adaylık sürecinde başından geçenleri anlattı.
-28 Şubat sürecinde Türkiye’nin başından geçen ve hepimizin sık sık duyduğu genel konulara değindi.
-AK Parti’nin kuruluş sürecinden başlayarak 18 yılda Türkiye’nin geldiği noktayı aktarmaya çalıştı.
-2001’deki asgari ücret ve kişi başı gelirle, şimdiki asgari ücret ve kişi başı geliri kıyasladı.
-Gezi sürecinden, 15 Temmuz sürecinden ve geçtiğimiz yıl yaşanan ekonomik olaylardan da bahsetti.
-Hatta kendi belediye başkanlığı döneminde yapılan yatırımlardan da bahsetti…
Ama…
Ama bütün basın mensuplarının ve Konya’nın merak ettiği diğer konulara hiç değinmedi…
Basın toplantısı bittiğinde AK Parti İl Başkanlığı önünde meslektaşlarımla kısa bir ayaküstü sohbet yaptık. Bu esnada bütün meslektaşlarımın kafasında tek bir soru vardı!
Biz şimdi ne dinledik ve haberi nasıl kurgulayacağız?
Haberden az çok anlayanlar bilir, bir haberde ana düşünce olmadan haber kurgulanamaz. Ya da kurgu olarak seçtiğiniz ana düşünce haberin önemini ortaya koyar.
Biz açıkçası haberi kurgulayacak bir ana düşünce bulamadık. Daha doğrusu, Türkiye ile ilgili olarak, AK Parti’nin kuruluş süreci ile ilgili olarak, AK Parti’nin bugüne kadar yaptıklarıyla ilgili olarak, 28 Şubat, Gezi ve 15 Temmuz süreci ile ilgili olarak birçok haber kurgusu yapabilirdik ama bu konular şuan açıkçası habere değer olan konular değil…
Tahir Akyürek’in değindiği konular elbette kendi içinde önemli konulardı ama… Ama bu konuları siyasetçi kimliği olan herkes aşağı yukarı bu şekilde değerlendirirdi zaten…
Dahası, Konya’nın ve basının merak ettiği asıl konular; TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nun, yani Tahir Akyürek’in başkanlık yaptığı komisyonun yetki alanındaki konulardı.
Dediğim gibi, Yüksek Hızlı Tren Garı, Çevre Yolu, Lojistik Köy ve Metro projesi gibi Konya’nın başlıca yatırımları asıl merak edilenlerdi.
Toplantı esnasında neden soru sormadınız derseniz, sağolsun bazı basın mensubu arkadaşlarımız konuyu sulandırınca, basın toplantısının yerini çay sohbeti aldı. Biz de soru bile soramadan iş yerimize dönmek zorunda kaldık.
Tahir Akyürek sanki biraz Süleyman Demirel taktiği uyguladı gibime geldi.
Belki benim çocukluk dönemlerime denkgelir ama benden büyükler hatırlayacaktır. ‘Çok konuşup hiçbir şey söylememek’ sanatını bu ülkede en iyi uygulayan Süleyman Demirel’di.
Sayın Akyürek de çok şey anlatıp hiçbir şey anlatmadı…