Uzun zamandır tartışılan camilerde tabure, sandalyede namaz kılınması noktasında Diyanet'in yaptığı son açıklamadan sonra nihayet adım atılmaya başlandı. İnşallah en kısa sürede bu yanlış uygulama tüm camilerimizde kaldırılır.
Bazı konularda gerçekten garip bir ülkeyiz. Bir furya başlıyor, ne zaman başladı nedeni neydi, yapılan doğru muydu diye düşünmeye bile fırsat bulmadan bakıyorsunuz yaygınlaşmış, toplum tarafından da hemen benimsenmiş oluyor. Camilerde tabure, sandalye meselesi de aynen böyle oldu. 3-4 sene önce bir anda başladı, kısa sürede yaygınlaştı ve günümüze geldiğinde ise çığırından çıkan bir hale dönüştü. 3-4 sene içerisinde ülkemizde durup dururken namazı ayakta kılamayacak insan sayısı artmadı, yaşlılık, çeşitli engel durumu gibi sebeplerle ayakta namaz kılamayan insanlar hep vardı. Fakat ne olduysa camilerimiz, taburelerden geçilmez bir hale geldi. İşin suyu çıkarılan bazı camilerde affedersiniz ama kilise tarzı arka safa yapılan ahşap sıraları bile gördük. Bu konuda tepki gösterdiğimiz zaman gerek cami cemaati, gerekse imamlar, böylesinin kolaylık olduğundan dem vurdular. Hâlbuki kolaylık başka şeydir, dinin emrettiği başka.
Öte yandan dinimizde namaz konusu gayet açık bir şekilde izah edilmiştir. Peygamber efendimiz, mazereti olanların oturarak nasıl namaz kılabileceği anlatmıştır. İlmihal kitaplarında bu konuyla alakalı en ince detayına kadar bilgi mevcuttur. Benim bu noktada anlamadığım şey ise neden bu güne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun açıklama yapmasının beklendiğidir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi namaz konusunda emir ve yasaklar, usul ve erkan bellidir. Mesele bu aşamaya gelesiye kadar imamlarımız neden kendileri bireysel adım atmadılar. Sonuçta o tabureler camilere imamların bilgisi dahilinde getirildi. İmamlar neden cemaati uyarmadı. Diğer yandan Diyanet neden bu kadar süre bir açıklama için bekledi anlayamıyorum. Dini yozlaşmasına neden olacak böyle bir tehlike için çok daha önce harekete geçmek gerekiyordu.
15 Temmuz sonrasında artık her şeyden şüphe eder hale geldik. Yoksa bu tabure meselesi de dinde modernite adı altında bir komploydu da yeni mi fark edilmeye başlandı? Çünkü darbe girişiminin ardından en çok personeli açığa alınan kurumlardan birisi de Diyanet olmuştu. Bu olayla ilgili kamuoyuna sağlıklı bir açıklama yapılmalı. İl ve ilçe müftülükleri de artık imamlarla toplantı mı yapar, camilerde denetim mi bilmiyorum ama bu konunun istismar edilmesine izin vermeden en kısa zamanda bu tabure meselesine nokta koyulmasını sağlamalılar.
Camilerimizde tabure ve sandalyeler kaldırılırken mesele cami cemaatine düzgün bir şekilde izah edilmelidir. Özellikle yaşlı cemaat bu konuda alınganlık gösteriyor. Her imam kendi cemaatini mutlaka tanır. Bir gün namazdan önce cemaate detaylı bir bilgi verilirken bireysel olarak da cemaat içindeki kişilerin engel durumlarına göre nasıl namaz kılabileceklerini örnekle gösterilirse mutlaka cemaatte anlayışla karşılayacaktır. Çünkü mazeretsiz bir şekilde namazın rükünlerinden birini terk etmek ibadetimizi Allah göstermesin yok hükmüne sokabilir.
Diyanet biraz geç olsa da doğru bir adım attı. Bundan sonra görev imamlarımıza düşüyor. Cemaat olayın vahametini bilemeyebilir bu yanlış devam ederse günahı imamların boynunadır. Herkes üzerine düşeni en kısa sürede yapmalıdır.