Allah’ımız bir, kitabımız peygamberimiz bir. Keşke biz de bir olabilsek. Yalnızca ümit ediyoruz. Yine ümit edelim ama bir şey de olacağı yok gibi baksanıza Arap Yarımadası’na. Mısır’da canına kıyılacak 529 ana baba evlat için hangisi bir tepki koyabildi ortaya? Tepki göstermeyi geçtim, nasıl böyle bir zulmü desteklersin? Sen ki Müslüman Âlemi’nin beş vakit yüzünü döndüğü ülkenin -sözüm ona- kralısın nasıl böyle bir zulme destek verirsin? Vakit yakındır, zulmedenin tahtı hiçbir devirde altında kalmadı, senin de kalmaz Allah’ın izniyle... Nereden çıktı bu diyeceksiniz. Sisi darbeyi yaptığında gizliden gizliye de değil açık açık milyar dolarları verenleri unutmadı herhalde bu insanlar. Peki, neden hala İslam Dünyası bu zulme dur diyemeyecek kadar cesaretsiz? Neden bu ülkeler bana dokunmayan yılan bin yaşasın edasında? Nerede kaldı bizim Müslümanlığımız nerede kaldı bizim imanımız nerede? Sorarım!
Bunları ben yazarım öteki yazar ve bir diğeri… Bizim bu yazdıklarımızı hiç mi gören duyan bir lider yok? Onlar neden dilsiz şeytan gibi sessizler ve hale tepkisizler neyi bekliyorlar? Bu 529 insan asılsın da bunun üzerinden nasıl bir siyaset yapabiliriz diye mi düşünüyorlar? Elbet böyle, Allah göstermesin bu idamlar gerçekleştiğinde bugün susanların yarın neler söyleyeceklerini kendi menfaatlerine nasıl kullanacaklarını görün. Elbet bunları gören işiten bir Rabbimiz var bizim sizin bu dilsiz şeytanlığınızın cezasını verecek Allah’ımız var. Yazdıklarıma ve düşündüklerime bakıyorum da ne yazık ne yazık ki İslam ne hallere düşmüş. Yazık ki biz sana layık bir kul sana layık bir ümmet olamamışız sonumuzu ne eylesen bize müstahaktır ya Rab...
Bitirmeden önce yine bir inşallah diyelim, diyelim ki belki kendimize geleceğimiz günleri göreceğimiz günler görmeyi kısmet eder yaradan... Boynumuzda bir ip olmadan yaşamak dileğiyle vesselam...