Ülkemizin ve de dünyanın gündeminde olmaya devam eden Suriye meselesi göründüğü kadarı ile uzun süre gündemimizi meşgul edecek gibi duruyor. Suriye meselesi bölgede emeli olan dış güçlerin oyun sahası olmaya, masum insanların hayatının kararmasına dinmeyen bir yara olarak devam edeceğe benziyor. Sizlere Suriye meselesinde 2003 yılından beridir ortaya çıkan PKK nın Suriye şubesi olarak gördüğümüz PYD ve silahlı kolu olan YPG’nin son birkaç yıldır bölgede izlediği tutumun kısaca bir özetini çıkarmak isterim. Ancak son zamanlar da PYD bölgede ne yapmak istiyor? Artık herkes çok iyi biliyor PYD kendisi gibi düşünmeyen kim olursa olsun bölgede İdeolojik bir temizlik yapıyor. Sosyalist olmayan Kürt, Arap veya Türkmen ayırt etmeksizin bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyor. Bazı yorumcular bunu etnik temizlik diye tanımlamalarına rağmen yapılan eylemler etnik temelli değil ideolojik temelli bir eylem içinde olduğunu görmek gerekir. Amerika ve Rusya’nın Kahraman savaşçılar diyerek adlandırdığı ancak Türkiye için bir terör örgütü olan YPG aslında dış güçlerin maşası olan bir terör örgütüdür . Sosyalist İnternationalin danışma kurulu üyesidir ve Suriyeli Kürtlerin çoğunluğunun dışladığı Baas rejiminin kuklası olarak gördüğü de bir gerçektir.
Suriye meselesi ortaya çıktıktan sonra Esed rejimin yanın da yer alan daha sonra Suriyeli muhaliflerle olacağı tahmin edilirken rejimden ayrıldığını ilan ettikten sonrada Esed güçleri ile hiç mücadeleye katılmayan PYD özellikle Aynel Arab yani Kobani de tekrar ortaya çıktı ve sözde DAEŞ ile mücadele ederek batılı güçlerin gözüne girmeye çalıştı ve başarılı da oldu. Ancak kimse şu soruyu soramadı koskoca Musul vilayetini kısa sürede işgal eden DAEŞ neden Aynel Arap (Kobani)yi yüz günde işgal edemedi. Daha sonra DAEŞ Suriyeli muhaliflerin hakim olduğu bölgelere saldırarak ele geçirdiği bölgeleri boşaltması ve PYD güçlerine teslim etmeye başladı. İşte meselenin iç yüzü şu soruyu sormak lazım madem öylede neden Aynel Arap da savaştılar? Aynel Arap Suriye santrancının bir hamlesi olarak tarihe geçti. Önceki yazılarımızda da defalarca zikrettiğimiz gibi Aynel Arap yani Kobani, Türkiye ve bölgede yaşayan kardeşlerin arasına fitne sokulmak istenen ve orada savaşan PYD militanlarının DAEŞ ile başa çıkabileceğini tüm dünyaya göstererek yapılacak silah yardımlarına bir kılıf olması gibi çok amaçlı bir oyun sahnesi olduğunu görmemiz gerekir.
PYD , Esed rejiminden ayrıldığını söylese de eylemleri ile rejimin askerleri gibi gözükmekten kendisini kurtaramamıştır. PYD’nin bölgede yaptığı eylemlerle İslamcı gruplarla mücadele ederek batıya şirin görünmüş ve Almanya , ABD ve Rusya gibi ülkelerin kendisine silah yardımı yapmasını sağlamıştır ve ne tesadüftür bu silahlar PKK teröristlerince Türk Asker ve Polisine karşı kullanılmıştır. Bu da Türkiye’nin uzun yıllardır savunduğu PKK eşittir PYD tezini haklı çıkarmıştır. Bu da bize PYD nin kandil ile beraber hareket ettiğini göstermektedir. Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan Birleşmiş Milletler(BM) öncülüğünde ortaya çıkan Cenevre görüşmelerine PYD’nin katılımına ülkemizin haklı olarak karşı çıkması sonucunu doğurmuştur ve BM Cenevre de önümüzde ki günlerde yapılması planlanan görüşmelere PYD yi dahil etmemiştir . Ancak görünen o ki ABD ve Rusya bir şekilde de olsa PYD’yi Suriye meselesine dahil etmek için fırsat kolluyorlar. Bakalım bu süreç nasıl işleyecek.
SAYGILARIMLA