Yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada hükümetlerin en çok mercek altına tutulduğu konunlar ekonomi ve sağlık alanındaki yatırımlardır.
Memleketin gidişatını, iç politikanın durumunu, halkın beklenti ve memnuniyetini en iyi yansıtan bu iki başlıktır.
Fakat değerlendirmeleri yaparken , eleştirileri sunarken dikkat edilmesi gereken nokta objektif olunmasıdır.
Nesnel bir bakış açısıyla, çözüm önerileriyle sunulacak her tespitin faydasın olacağı gerçeğiyle bende son yıllardaki sağlık çalışmalarına yönelik genel bir değerlendirme de bulunmak istiyorum.
Öncelikle 11 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşüm programını incelediğimizde, eleştirilecek, eksik bulunacak taraflarının olduğunu, yeniden gözden geçirilmesi gereken kararlar alındığını savunanlar çıkacaktır.
Belirli noktalarda haklılık payları da yok değildir.
Fakat özelden genele giden bir bakışla, tabloyu bir bütün şeklinde irdeleyecek olursak ülkemizde tıp camiasının elde ettiği bazı kazanımlar devrim niteliğindedir.
Tabii ki bu başarılar birden kazanılmış değildir. Çok ciddi bir alt yapı çalışmasının ürünüdür.
Sağlık Bakanlığımız, hastanelerin revizyonunu sağlamış, sahasında uzmanlaşan bilim insanları yetiştirmiş ve en son teknoloji ürünü modern tıbbi cihazlarla kurumlarını donatarak örnek hastaneleri ortaya çıkarmıştır.
Yeni bir hizmet anlayışıyla ve yeni bir davranış modeli ile hasta- hekim, hasta- sağlık personeli, hasta- diğer çalışan personel, hasta yakını- hastane yönetimi arasında anlaşılır, sürdürülebilir ve geliştirilebilir ilişiler geliştirmiş, başarılı bir iletişim ağı oluşturmuştur.
İnanıyorum ki gelecek seneler sağlık alanında daha güzel gelişmelerin insanımızın hizmetine sunulduğu bir dönemi getirecektir.
Bu yazı vesilesiyle da daha birkaç gün önce öğrendiğim ve beni oldukça etkileyen bir durumu da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yıllardır sağlık personeli olarak hizmet verdiğim, hastaların şifa bulmasına , sağlıklarına kavuşmasına vesile olduğum hastanelere bu hafta canım kadar sevdiğim bir yakınıma destek olmak için gittim.
Yeğenimin ani rahatsızlığı nedeniyle Ankara Dış Kapı Hematoloji ve Onkoloji Hastanesine hasta yakını olarak bulunmak zorunda kaldım. Bizi son derece üzen bu süreçte hayatım boyunca geçirdiğim en zor 48 saati yaşadım.
Böylesi zor bir zamanda bize gösterilen yakınlığı ve ilgiyi unutmam mümkün değil. Hastanedeki hocalarımız, uzmanlarımız, asistanlarımız, hemşirelerimiz ve diğer çalışanlarımız bize oldukça içten davrandılar.
Hastanenin yöneticiliğini ve bölüm başkanlığı yapan Prof Dr. Bahattin Tunç Hocamın önderliğinde kurulan serviste, yatan tüm hastalar öylesine büyük bir itina gösteriliyordu ki hem bir yurttaş, hem bir hekim hemde bir hasta yakını olarak gördüklerim beni çok mutlu etti.
Gerek sayın hocama gerekse Doktor Cengiz Bey’e ve diğer hekim arkadaşlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca yeğenime adeta yalvararak hizmet etmeye çalışan hemşire arkadaşlarımız, sorduğum sorulara sadece gerektiği kadar ve güzel bir üslupla yanıt veren sekreterlerimiz, BİZ HASTA YAKINLARINI son derece rahatlatıyor.
Bunların yanı sıra Ankara Dış Kapı Hematoloji ve Onkoloji Hastanesine yönelik birkaç paylaşımda bulunmak gerekirse, bina yaşlı olsa da içinde ki revizyon kendisini hissettiriyor.
Şu hususu açıkça söylemeliyim ki, bulunduğum iki gün içinde Bahattin Hocamın yaklaşımını son derece takdir ettim. Daima bir tempo ve koşuşturma içerisinde ve çalışırken asla “ Ben buranın kralıyım ” imajıyla hareket etmiyor.
Zaten onu, ya vizit gezerken ya asistan eğitiminde ya mikroskop başında yada sıkıntılı bir hastanın derdini dinlerken görüyorsunuz. Asistan ve uzmanlarda adeta bir müsabakaya hazırlanırcasına koşuşturma içindeydiler. Ayrıca Acil Serviste konumlandırılan tedavi eksenli odalar oldukça güzel hazırlanmış. Tabii bunlar ilk izlenimlerim ama ilk izlenimlerin %70- 80’i doğrudur. Hele ki yıllardır bu işin mutfağında olarak yanılma payımın daha az olacağını düşünüyorum.
Sağlık alanında bir hasta yakını olarak gelişmeleri dışarıdan gözlemlediğimde ulaştığımız nokta son derece memnuniyet verici. Evet,kabul etmek gerekir ki zorlu bir sürecin başındayız. Sağlık camiası olarak yeni bir hayat tarzına alışmak ve yapılan çalışmaları geliştirmek zorundayız.
Tüm bunlara karşınsa Allah’a şükürler olsun ki, kalabalık ve idealist bir aileyiz, en önemlisi de tüm fertleriyle birbirimize oldukça bağlıyız.
Bunun yanında farklı meslek gruplarından da olmak üzere, desteklerini esirgemeyen çok fazla sayıda dostumuz var.
Onların ve yazdığım yazılara yorum, öneri ve eleştiride bulunarak daha iyi paylaşımlar yapmama vesile olan siz değerli okurlarımın dualarına ihtiyacımız var. Kulun en saf , en masumane ve en anlamlı seslenişi, birbirimize sunacağımız en değerli ve en önemli hediye olan dualarınıza yeğenimi de eklemenizi Rabbim nasip etsin.
Ayrıca Rabbim tüm hastalara şifa ve yakınlarına sabır versin. İnsanoğluna kaldıramayacağı yükü vermeyen yüce yaratıcı, sunduğu imtihanlara dayanabilecek imanı ve takati hepimize nasip etsin.
Amin…
Hayırlı İşlerinizde Başarılar Diliyorum.