26 Şubat 1992 tarihinde insanlığın gördüğü en iğrenç katliamlardan birisi yaşandı. Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı Kasabası’nda yaşayan mazlum Azeri Kardeşlerimiz Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde katledildi.
Katliamı, 366. Motorize Piyade Alayı'nın desteğindeki Ermeni güçleri Rus kuvvetlerinin desteği ile gerçekleştirdi. Bu katliamı yapan Ermeni kuvvetlere komutanlık yapan şahıs bugünkü Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’dır. O şerefini, insanlığını tüyü bitmemiş yavruların çığlıkları arasında kaybetmiş, insan demeye bile utandığım cani, katliamın Ermeni güçler tarafından yapılan bir intikam olduğunu belirtiyor. Niye intikam, neyi intikamı?
Kimse o şerefini ve insanlığını kaybetmiş yaratığı savaş suçlusu ilan etmedi, Türkiye’ye bile maç izlemeye geldi. Kimse o şerefini kaybetmiş yaratıktan hesap sormadı…
Şerefini ve insanlığını kaybetmiş Ermeniler o günü övünçle anlattı, dünya okudu, hiçbir Avrupa ülkesi kınamadı, Amerika kınamadı… Yapılan soykırımdan dolayı Türkiye’deki Ermeniler üzüntü dahi duymadı… Türk medyasında haber layıkıyla hiçbir zaman verilmedi… Çünkü ölen Müslüman Türk’tü, İnsanlığını kaybetmiş yaratıklar kandan besleneceklerini zannetti…
Şerefini ve insanlığını kaybetmiş bir Ermeni o günü şöyle anlatıyor; “Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı'nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudaki açılışa doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağın doğu yüksekliklerine ulaşmış ve aşağıdaki Azeri kenti olan Ağdam'a doğru inmeye başlamışlar. Buradaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada "Onlar sürekli ateş ediyorlardı" diye konuşmuştu. Arabo'nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkararak bıçaklamaya başlamışlar. Şu anda yalnız kuru çimenden esen rüzgârın sesi ıslık çalıyordu ve ceset kokusunu uçurması için bu rüzgâr henüz erkendi. Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğilerek "Disiplin yok" diye fısıldadı. O bu günün önemini anlıyordu: bu gün Sumgayıt Pogromunun dördüncü yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi”.
İsmini yazmıyorum, bir insan olarak düşünemem böyle bir olayı sıradan bir vakıa gibi tasvir eden şerefini kaybetmiş zavallıyı…
Her halde “Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman” Hocalının yavrucaklarının da hesabı sorulacaktır… Allah Mazlumunda, zaliminde hesabını mutlaka görecektir. Bu dünyada Müslümanların intikamını alabilecek babayiğit yok öyle görünüyor…
Bir Müslüman’ın hakkını savunduğunda batıdan ve batı güdümlü doğudan hiçbir ses çıkmıyor. Türkiye’de öldürülen (ki biz hiçbir katliamı tasvip etmeyiz, bu ayrı bir mevzu) bir Ermeni için on binlerce insan “biz Ermeni’yiz” diye bağırıyor, peki öldürülen mazlum binlerce Müslüman Türk, Hocalılı, Mazlum Müslüman kardeşimiz için neden kimse, “ben de Müslüman’ım, ben de Türküm diye” bağıramıyor. Yürekleri mi yetmiyor, yoksa Müslüman öldüğünde değer mi taşımıyor.
Lütfen barış çığlıkları arasında, iyi niyet çabaları içinde mazlumların toprağa düşmüş kanı unutulmasın. İnşa edilen her gelecekte inleyen mazlumların sesi unutulmasın.
Mali’de Fransa Müslüman katlediyor, peki dünya ne yapıyor, BM Fransa Cumhurbaşkanına Müslüman katlettiği için barış ödülü veriyor.
Müslüman mazlum, Müslüman sessiz, ülkelerini yönetenler kendisinden değil. Bakın İran’a adamlar dünyaya sanki İslam dersi verecek, fakat Suriye’de ölen mazlumların kanında İran var. Hocalıda İran Ermenilere tepki gösterdi mi? Elbette hayır, İran Ermenilerle ittifak eden bir ülke…
Ağla Müslüman’ım haline ağla. Hocalı katliamını soykırım olarak bizim meclisimiz bile tanımamış. Bugün sokaklara bakın, Taksim’e bakın, Kızılay Meydanına bakın, Hocalıyı hatırlayan çıkacak mı? Hatırlayan kişi sayısı yüzü bulacak mı? Ey bir Ermeni öldü diye Ermeni olan Müslümanlar, peki ne zaman Müslüman olacaksınız? Hangi katliam sonrası?
Şükür Rabbimize biz hiçbir zaman insanlığını kaybedenlerden olmadık… Olmadık olmasına da kardeşlerimize ağıt bile yakacak gücümüz kalmadı… Ey Müslümanlar, Müslümanlar kardeş değil mi? Her gün katledilen Müslümanlar, Bosna, Hocalı, Mali, Myanmar, sizin için hiçbir almam ifade etmiyor mu? Bu dünya Müslüman kanına hala doymadı mı? Hala Müslümanlar akıllanmayacak mı?