"Sana söz yine baharlar gelecek, Bay Kemal sözünden dönmeyecek"MİŞ…
yanlışlıkla yazılıp söyleniyor sanki doğrusu şu olsa gerek…
"Sana söz ESKİ baharlar gelecek, Bay Kemal ÖZÜNDEN dönmeyecek"
6’lı masaya ve taraftarlarına sözünden dönmeyecek sözler verilir gibi…
Oysa +1, +1, +1, +… deki masanın diğer görünmeyen ortaklarına da ÖZÜNDEN DÖNMEYECEK SÖZLER verildiği aşikar…
“Sana söz” İSABETLİ BİR REKLAM
Daha önce kırılmış güveni tekrardan tesis etmek için sana söz denir.
Kendisine güvenilmediğini bildiği için sana söz denir.
Kişi toplumda güven görmediği taktirde söz verme ihtiyacı hisseder, sözüne ve kendisine itibar edilmediği taktirde sana söz der…
Söze ve kendisine güç kuvvet katması için sana söz der.
GÜVEN EKSİK ya da HİÇ YOKSA sana söz denir.
Çünkü bir insan özetle KENDİSİNE ve SÖZÜNE GÜVENİLMEDİĞİ TAKTİRDE sana söz der.
O nedenle isabetli bir reklam sloganı olmuş.
Tebrikler…
SÖZ’E ve YEMİN’E DAİR
Söz ve yemin anlamdaş olarak kullanıyor toplumda. Şimdi hadislerde geçen yemin kavramına dair kısaca göz atalım.
“Yemin edecek kişi Allah dışında hiçbir şey üzerine yemin etmesin.“yine Hz. Peygamber bir başka hadisinde ümmetine,
“babalar ve putlar adına yemin etmemelerini, yemin edeceklerse Allah adına yemin etmelerini ya da hiç yemin etmemelerini emretmiştir” benzer bir hadiste de ise “Allah, atalarınızın üstüne yemin etmenizi yasaklamıştır.“
Yani yemin dediğimiz söz şeyler sana-bana, şuna-buna, taşa-puta, evlat-ana-ata üzerine olmuyormuş demek ki…
Ya da ekmek kitap üstüne deyince inandırıcılığı artmıyor verilen sözlerin… artmamalı…
AYAĞI SECCADE de farzı misal eli kuran kitap üstünde sana bana söz veriliyor…
“Allah dışında bir şey üzerine yemin eden kimse şirk koşmuştur.“
Demek ki biz çocukken aldığımız terbiye bu yüzdenmiş. ÖYLE HER ŞEYE YEMİN EDİLMEEEZ. ALLAH MUHAFAZA …derlerdi. Demek ki şirk nedir bilemeyeceğimiz için o günlerde özlüce tarif ederlermiş…
Ayrıca müslümanın birbirine söz vermesine de gerek yoktur. Müslüman zaten güvenilir olan olmalıdır.Kişi Müslüman olduğunu, dil ile ikrar, kalp ile tasdik etmesi gerekir. O nedenle kimsenin dinine dair vardır yoktur demek haddimizi aşar. Netice de dilinde vardır ama kalbiyle tasdik edip etmediğine rabbim karar verir. Ama okuduğum kadarıyla Hanefî ve Mâlikîler'e göre müslüman olmayan kimsenin yemini geçersizdir şeklinde hüküm var.