Malum haberi görmeyen ya da duymayan kalmamıştır.
Hani şu Sözcü Gazetesi’ne çiçeği burnunda rektörümüz Mustafa Şahin Hocamızın verdiği röportajda, “Babayiğit rektör oldu” manşetinden bahsediyorum.
Evet evet, Selçuk Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin Hoca Sözcü Gazetesine röportaj veriyor. Öğrendiğim kadarıyla haberi yapan arkadaşla tanışıyor, ahbaplığı var.
Ne diyor bu röportajda Mustafa Şahin Hoca özetle?
Konya’da alt yapı var. Organizasyon eksiği var. Biz organize ederek yerli otomobili yapabiliriz…
Sözcü Gazetesi’ de Rektör Hoca’yı Babayiğit diye övüyor.
Bu satırları okuyunca aklıma bir anekdot geldi.
Kulakları çınlasın Şevki Yılmaz Hoca’nın sevdiğim bir lafı vardır.
- Bu medya benim hakkımda iyi bir şey söylerse ben imanımı tazelerim, diyordu.
Kulağıma küpe olmuş bir söz.
Düşünelim şimdi.
Bu gazete her gün manşetten Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaretler yağdırıyor.
İç sayfalarında ise yazarları aynı üslupla yazılar yazıyor.
Siz ne yapıyorsunuz?
Sizi atayan Cumhurbaşkanının hassasiyetleriyle alay edercesine gidip bu gazeteye röportaj veriyorsunuz.
Üstelik birde bu gazete sizi “Babayiğit” diye övüyor.
Bu garip ve ironik ilişkiyi şaşkınlıkla karşıladığımı ifade etmek isterim.
Karınca hassasiyeti taşınılması gereken günlerden geçiyoruz.
İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca, Nemrut’a meydan okurcasına o küçük bedeniyle tarafım belli olsun derken, Milli iradenin temsilcisi Cumhurbaşkanımıza savaş açan gazeteye kendini övdürmekte neyin nesi gerçekten merak ediyorum.
Biri çıkıp diyebilir ki, Gazete yapmış, Hoca’nın ne suçu var.
Haberi yapan arkadaşla Mustafa Hoca arasında dostluk olduğunu birinci ağızdan biliyorum. Tamamen sipariş bir haber… Bu yüzden bu savunmayı kabul etmiyorum.
Bu aklı Hoca’ya basın danışmanı verdiyse bence kendine yeni bir danışman bulmalı. Fikir kendisine aitse Şevki Yılmaz’ın tarihi cümlesiyle karıncanın hassasiyetini hatırlatmak isterim.
Üstelik Hoca Facebook sayfasında “Haber Doğrudur” açıklaması yapmış. Yani Sözcü doğru yazıyor diyor. Şahin Hoca bu mesajı yayınladıktan sonra 500 kişide Cumhurbaşkanımıza, hükümete küfreden bu gazeteyi beğenmiş. Bunlarda Konya’nın akıllı uslu adamları.
Diğer tartışma konusuna gelince.
Böyle bir konuda haber olmaktaki amaç ne? Ben anlayamadım.
Üniversitenin yada bir rektörün yerli otomobil yapmak istediğini benim 9 yaşındaki oğluma söylesem “oyuncak araba mı baba?” diye sorar.
Çünkü bir çocuk bile bu işin üniversiteleri aşıp devlet ve sermaye meselesi olduğunu bilir.
Hoca ekonomi bilmediği için biraz fazla yürümüş bence.
Milyarlarca dolarlık yatırım ve pazar desteği gereken bir konuda “biz yaparız” demek iyimserlikten fazla…
Bana deyin ki, büyük bir yatırımcıyı devlet desteğiyle Konya’ya çekeceğiz, yan sanayi desteği var, biz de mühendislik fakültesi olarak yanlarında olmak isteriz. Mantıklı bulurum.
Bisiklet yapacak teknolojisi olmayan üniversitenin rektörünün altından kalkılamayacağı beyanatlar vermesini ben doğru bulmuyorum.
Bence hoca popülist söylemleri bırakıp üniversitenin sorunlarına odaklanmalı.
Üniversitede kılcal damarlara kadar kadrolaşmış bu paralel yapıya karşı ne yapacak mesela? Bize bunu anlatmalı.
Üniversiteyi sıçratacak hangi adımları atmak gerek bunlardan bahsetmeli.
Eğer ulusal medyada haber olmak istiyorsa Sabah, Yeni Şafak, Star ve dahi nice gazeteler Selçuk Üniversitesi haberini her zaman yapar.
Lakin yapmaması gereken tek şey Milletin Adamı Recep Tayyip Erdoğan’a küfür eden gazetelere kendisini övdürmek ve haber etmek olacaktır.