İnsanlararası ilişkiler ve iletişime her zaman çok önem verilen bir konu olmuştur.
Yüzyüze olan ilişkilerdeki sınırlar ve kurallar, insanların birbirini görmediği sosyal medya ortamlarında da geçerli hale gelmiştir.
Bu ortamlar her ne kadar arkadaşlık şekillerini değiştirmiş olsa da, arkadaşlık ilişkileri için koyduğumuz ölçüler buralarda da geçerlidir.
Gerçek hayatta ilişkilerimizde, derin yaralar açan dedikodu, yalan, iftira, hakaret, gıybet, insanların gizli hallerinin araştırılması ve mahremiyet sınırlarının ihlal edilmesi gibi günahlar, sanal ağlarla kurulan bu ilişkilerde de geçerlidir.
Yani bunlar hem günahtır, hem de suçtur.
Günümüzde sosyal medyayla haber ve bilgiler, geçmişe göre çok daha hızlı yayılmaktadır. Bu durum, insanların haber konusundaki hassasiyetini de artırmaktadır.
Ama en önemlisi de yayılan bilgilerin doğru ya da yanlışlığı noktasındaki muğlaklıktır.
O yüzden sosyal medyaya olan güven de olabildiğine zayıftır.
Doğruluğu belli olmayan bilgiler yayan kimse en hafif tabiri ile fitne yangınına odun taşır.
İşte bu yüzden, ister doğrudan kendisine ait olan bir yorumu, isterse başkasına ait bir bilgiyi tek bir tuşla takipçileri arasında paylaşması, insandaki bu sorumluluğu daha da artırmıştır.
İnsanlara kin güderek veya haberin kaynağını araştırmadan yapılan nakiller ve iftiralar ise hem büyük günahtır, hem de yasal olarak suçtur.
Sosyal medya, sunduğu fırsatlar kadar, riskleri de beraberinde getirmiştir. Gerçek dünyada büyük emek ve gayretlerle inşa edilen dostlukların tek bir tuşla kurulduğu ve böyle kurulan arkadaşlıkların tek bir tuşla bitirildiği bu platformlar, insan ilişkilerimize zarar vermeye başlamıştır.
Sosyal hayattan kopma, konuşarak kendini ifade etme yeteneğinin kaybolması, mahremiyet sınırlarının ihlal edilmesi ve hakikat ile bağlarının kopması gençlerimizi tehdit eden bu tehlikelerden sadece bir kaçıdır.
Oysaki sosyal medyayı, selamın yayıldığı, sevgi, dostluk ve kardeşliğin pekiştirildiği, dünyanın farklı yerlerindeki dertli kardeşlerimizin dertleriyle hemhal olduğumuz platform olarak kullanmak da mümkündür.
Toplumda kendini yalnız hisseden, dışlanmışlık duygusuyla bunalıma itilen gençlerimizin gönlüne girmek ve onlarla iletişim kurmak için sosyal medya önemli araçlardan biridir.
Sanal dünyada, sanal kimliklerin arkasına sığınılarak yapılan her eylem, söz ve hareketin, ahiret günü gerçek ve hakiki karşılıkları şüphesiz olacaktır.