Ben de herkes gibi sosyal medya kullanıcısıyım. İşimiz gereği de belki normalden biraz daha fazla vakit geçiriyor olabiliriz sosyal medya platformlarında. Bilgiye ulaşılabilirliği artırması, hızlı bilgi kaynağı olması gibi olumlu sayılabilecek yanları olsa da, doğrulanmadan yayılan teyide muhtaç haberlerin hızlı ve fazla yayılması, toplumun her kesiminden insanın sorgulama, süzme gibi yeteneklerden bi haber oluşu gibi etkenler göz önüne alındığında genel olarak maalesef sorunlu bir mecraya dönüşmüş durumda.
Kısa yoldan ünlü olmanın kestirme yolu olarak görülen sosyal medya platformları; adeta bir içerik çöplüğüne dönüşmüş durumda. Ülkemizde ünlü olma kriterlerinin zekayla ters orantılı ilerlediği gerçeğini yüzümüze tokat gibi vurmakta.
Sokak röportajlarını izliyor musunuz? Lütfen izleyin…
Mikrofonlara konuşan çocuklar bizim çocuklarımız. Bu çocuklar bizim eğitim sistemimizin eseri.
Pırlanta gibi evlatlarımız var, çok çalışkan, zeki evlatlarımız var, dinine, vatanına, milletine bağlı inançlı imanlı çocuklarımız var. Yok diyemeyiz.
Lakin gençlerimizin önemli bir kısmı yarını düşünmeyen, ailesini, toplumu hakir gören, inanmayan, amaçsız, ruhsuz bir halde…
Bunları uydurmuyorum. Ne olur izleyin, takip edin, gözlemleyin…
Senelerdir bu konularda yazıyorum. Gençliği kaybedeceğiz diyorduk. Gelinen nokta gençliği kaybettiğimizi gösteriyor. Şimdi de ne olur bu gençleri kazanalım diyoruz. Hepimiz kendimizi bu konuda sigaya çekelim…
Bazı ülkelerde yasaklanan bir platform var. Bizim ülkemizde de çok popüler. Bu platformda az önce de belirttiğim gibi çok çabuk ünlü olunabiliyor. Sadece uyuyarak ünlü olanlar var… Millete böğürerek ünlü olanlar var… Tuhaf tuhaf hareketlerle dans ederek ünlü olanlar var… Teşhircilikle ünlü olanlar var… Anlayacağınız var oğlu var… Üç kuruş para kazanmak uğruna onurunu, şerefini, namusunu pazara çıkartan koca bir güruh var… Dur denebilir mi?
Keşke denilebilse…
Yine aynı platformda son zamanlarda kadın komedyenler peydah oldular. Erkek komedyenler de artmıştı ve bu artış kaliteyi de düşürmüştü. Bel altı espriler yapan erkek komedyenleri eleştiriyorduk ki kendi cinsel aktivitelerini bile sahnede anlatmaktan çekinmeyen kadın komedyenler bizi sükutu hayale uğrattılar. Komikler mi? Hayır. Beden kendilerinin, namus kendilerinin ne halt yerlerse yesinler deyip geçelim derken iş bilin bakalım nereye geldi? Dine… Evet, küçük ya da büyük salonları dolduran yine bizim insanımızı ( öyle olduklarını umuyorum) güldürmek için ailelerinin dindarlığıyla alay ederek başladıkları gösterilerinde genelde dinden uzaklaştıklarında yaşadıkları aydınlanma (!) yı anlatıyorlar. İşte o aydınlama da muhtemelen kendi cinselliklerini anlatabilecek hale gelmiş olmaları…
Sosyal mecralar doğru kullanılırsa faydalı… Kendimizi kandırmayalım doğru kullanmak neredeyse imkansız… Çocuklarımız yukarda bahsettiğim şeylerler karşılaşıyor o mecralarda. Bu rezilliklere maruz kalan çocuğumuzu nasıl koruyacağız?
Zor zamanlardan geçiyoruz…