Sorumluluk Hepimizin

Necmettin Şimşek
*Ramazan yazılarından üçüncüsü sorumluluklarımız üzerine olmalıydı. Yarın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Bu konuyu uzun süredir yazmak istiyordum fakat ülkemizde her hafta çok önemli en az üç olay olunca kısmet bugüneymiş. Salgın sürecinde virüs nasıl yayıldı, unutmayalım. Çin’de başlayan bir hastalık her ülkeden ölümlere sebep oldu. Hepimiz sorumluyuz, hem de çok. Salgın zamanlarında virüs kat kat nasıl yayıldı. Kim kime virüs taşıdı. Sorumluluğu olmayan kalmadı sanki. Süreç bittiği zaman kazanan sektör, teknoloji oldu. Evden, ofisten derken her yerden çalıştı. Büyüdü, gelişti.
 
**Sağlık olmazsa olmaz. Teknoloji olmazsa olur ama geri kalırız. Ne kadar geri kalırız diye bakarken versiyon güncelleme gibi basitçe değil, yeni bambaşka yazılımlara geçilmiş oluyor. O kadar geri kalıyoruz. İnternete ulaşabilme, açık kodlara ulaşabilme okyanus üzerinden karaya ulaşabilmek kadar kolay… Pandemi çok şey öğretti. Öğrenmek isteyene. Eski kuşaklar değişime karşı ısrar ettikçe kabile dönemine dönülecek.
 
***Gençler özellikle 2010 sonrası doğanlar bütün önceki kuşakları silip süpürecek kadar teknoloji biliyor. Yaptıklarının arkasındalar. Dönmüyorlar. Uğraştıkları teknolojiyi z kuşağı bile gıptayla inceliyor. Başka bir dünyadalar. Sorumluluklarına sahipler. Tek bir kişinin önemini en iyi bu kuşak biliyor. Teknolojinin de sorumlulukları var kullanıcılara karşı. Mahremiyet, etiklik, demokrasi, haber alma özgürlüğü ve iklim değişikliği konusunda sorumluluklarını yerine getirmeli. Kullanıcılar ise kamuya açık veya özel herhangi bir karalayıcı, yanlış, ırksal olarak saldırgan, ayrımcı, küfürlü, müstehcen, saygısız, cinsel yönelimli, taciz edici veya tehdit edici materyal veya mesajlar göndermemeli, yayınlamamalı veya görüntülememeli. Gizlilik konusunda ülkeden ülkeye cezai şartlara dikkat etmeli. Bölgesel olarak elektrik kullanımını azaltmak için gereksiz mailleri silmeliyiz. Su, elektrik ve iklim konusunda maximum dikkat etmeliyiz. Dünya'da haftanın 7 günü 24 saat hayatımızın her yerinde sürekli var olan şirketler var. Birlikte, satın aldığımız her şeyi, bulunduğumuz her yeri ve istediğimiz her şeyi tam anlamıyla biliyorlar. Tabii ki amazon, apple, alphabet google, microsoft ve facebook ve onların sosyal medya alt şirketleri olan twitter, instagram, snapchat gibi şirketlerden bahsediyorum. Toplam olarak, 900 milyar $ üzerinde gelir elde ediyorlar. Bizim sayemizde, 1trilyon $’ın üzerinde piyasa değerine yükselirken sadece ellerinde bu akıl almaz miktarda paraya sahip olmakla kalmıyorlar, aynı zamanda en parlak ve en yenilikçi beyinleri de kullanıyorlar ve tüm bunlarla ne yapıyorlar? Açıkça dürüst olmak gerekirse, ana odakları, baktığınız her ekranda görünen küçük reklamlar satmak veya bu reklamların sunulması için baktığınız tüm ekranları oluşturup satmak. Her biri bireysel girişimcilikle garajda başlayan bu şirketler çoğu ülkelerden fazla gelir elde ediyor. Ülke olarak halk olarak çalışmak bile bazen yeterli olmuyor. Bir fikir bir girişim ile başlayan iş sonrasında ülkeler adına güvenlik sorunu bile olabiliyor.
 
****Sonuç olarak; bir çivi kaybolduğu için bir nal kayboldu, bir nal kaybolduğu için bir at kayboldu, bir at kaybolduğu için bir atlı kayboldu, bir atlı kaybolduğu için bir haber kayboldu, bir haber kaybolduğu için bir savaş kaybedildi ve bir savaş kaybedildiği için bir krallık yok oldu... Sorumluluk işini layığıyla yapmakla başlar, sosyal hayatta etik değerlere önem vererek devam eder. Ülkemizin gerçek gücü olan gençlere ve çocuklara çok değer verelim gelecek onların.