Geçen gün akşam TRT’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı izliyorum…
Her gün en az iki miting, farklı şehirler, farklı havalar, farklı kalabalıklar…
Yorgunluk var mı üzerinde?
Hayır,
Dinç ve bu millete hizmet etmenin onurunu üzerinde taşıyor…
Hakan Albayrak, Ahmet Taşgetiren gibi bizim için de çok değerli olan, dostlarımız, ağabeylerimiz soruyorlar soruları genelde…
Program TRT Arapça, TRT Avaz, TRT Şeş’de de yayınlanıyor…
Dünyadaki Müslümanlarda izliyor…
Bu seçim normalde bir yerel seçim ama herkes biliyor ki, eğer AK Parti zayıflarsa Ümmet zayıflamış hissi yaşanacak…
Düşmanlar sevinecek, İsrail sevinecek, sinsi sinsi Türkiye’de oyunlar tezgahlayan siyonistler sevinecek,
Paranın ve gücün kontrolünü kimseyle paylaşmak istemeyen ve ülkemizdeki bütün pis oyunları destekleyen emperyalist ayak oyuncuları sevinecek…
Hürriyet gazetesi sevinecek, Ümmete ihanette hiçbir beis görmeyen kirli oyuncu, örgüt lideri Pensilvanya’daki ağlayarak insan tavlayan zalım adam sevinecek…
Onun oyuncakları sevinecek…
Neoconlar sevinecek…
Türkiye’nin zayıflamasını sinsi bir çakal gibi bekleyen bebek katili Esed sevinecek…
Dünya’yı yakmakta hiçbir beis görmeyen Deli Petro’nun torunu kanlı ve kirli el Putin sevinecek…
Sizin anlayacağınız şeytan sevinecek, deccal sevinecek…
Ve Gazzeli garip kardeşlerimiz üzülecek, kara Afrika’nın onurlu evlatları, Müslüman kardeşlerimiz üzülecek, Myanmar’daki Ümmetin yetim evlatları üzülecek, Suriye’de her gün üzerine bomba düşen ve fakat yinede umudunu hiç kaybetmeyen Ümmetin bebeleri üzülecek…
Kırım’daki, Bosna’daki, Makedonya’daki, Arnavutluk da ki ümmetin mahzun evlatları üzülecek, Doğu Türkistan’da yıllarca acıları görülmeyen yiğit kardeşlerimiz üzülecek…
Programda bunu çok net hissediyorsunuz, bunu hisseden Hakan Albayrak Başbakan’a ümmeti soruyor…
Başbakanımız, “hemen her şeyi değiştiremiyorsunuz” diyor…
Biliyor kendinden neyi istediğimizi…
NATO, AB, ABD, BM ümmet için deva değil zehirdir, biliyor Başbakanımız…
Ama yıllarca ülke terk edilmiş o kahpe vatan hainlerine ve her köşesi siyonist, emperyalist uşaklarıyla işgal edilmiş adeta…
Medya, sendika, adalet, emniyet, askeriye, milli istihbarat…
Her alanı Vatanımın, satılmışlarla dolmuş yıllarca…
Kıpırdamak zor, bir adım atmak zor, iş yapmak zor…
Doğruya yönelmek zor…
Biliyor Başbakanımız, biliyor ancak milletin desteği ile dağılır bu kara bulutlar…
Onun için bir seferberlik gibi hareket etmemiz gerekiyor…
Onun için devlet kademelerinde görev alan bu Ümmetin evlatları daha fazla çalışacak, daha fazla sevecek, daha fazla sabredecek, daha fazla hassas olacak, nefsini yenmek zorunda olduğunu bilecek…
Allah için, hak için, adalet için, bu millet için, ecdadımızın bize yüklediği sorumluluk için, İlahi Kelimetullah için nefsini yenmesi gerektiğini bilecek…
Belediye başkanlarımız daha fazla çalışacak, şehirlerini imar edecek, toplumun dertlerine derman olacak…
Hepsi sorumlulukla ve yapılan her hatanın Ümmete ihanet olduğunu bilerek hareket edecek…
Milletvekillerimiz hangi milleti temsil ettiklerini çok iyi bilecekler…
Onlar çalışmazsa bu tekerleğin duracağını, bu tekerleğin durmasının ise dünyayı şeytana terk etmek olduğunu bilecekler…
Yanlış yapmayacaklar, namussuzluk yapılmayacak, hırsızlık yapılmayacak…
Yetim gözetilecek, adalet herkesi koruyacak…
İnsanlar yaşamlarından emin olacaklar…
Başbakanımızın mücadelesinde, konuşmasında bunları görmeye mecburuz…
Bu ülkenin, Ümmetin, insanlığın kurtuluşunun kendilerinde olduğunu bilmek zorunda AK Kadrolar…
Onun için yol net, onun için çizgi net, onun için bu seçim hepimiz için, bütün kirli oyunlara, kirli ittifaklara rağmen çok kolay…
Onun için umutluyuz, onun için son düzlükte daha fazla çalışmak gerekiyor…
Ah benim Konyalı kardeşim, hakkın batılın bu kadar net bir şekilde görüldüğü başka bir dönem var mıydı?
Gelecek bizim, gelecek güzel…
İnşa Allah…