MUĞLA'da, üniversiteli Pınar Gültekin'i (27) boğduktan sonra varile koyup yakan Cemal Metin Avcı'nın (33) "canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme" suçundan yargılandığı davada haksız tahrik indirimi uygulanarak verilen 23 yıl hapis kararıyla ilgili gelişme yaşandı. Gültekin ailesinin kararı istinafa taşımasıyla İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Mahkemesi, davanın yeniden görülmesine karar verdi. Avukat Rezan Epözdemir, "Mahkemenin gerekçesinde de vurguladığı üzere hukuka aykırılıkların düzeltilmesi ancak yeniden yargılama yapılarak duruşmada giderilebileceğinden duruşma günü verildi" dedi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020'de kayboldu. Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin'in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, "canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme" suçundan tutuklandı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da tutuklanarak cezaevine koyuldu. Mertcan Avcı, 15 Şubat 2021'deki duruşmada, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi. Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı, sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eski eşi Eda Karagün ile ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da "delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme" suçunu işlediğini iddia ederek şikayetçi oldu. Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 2 Ekim 2020'de şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Karara yapılan itirazın Muğla Sulh Ceza Hakimliği de kesin olarak reddine hükmetti.
MAHKEME 2 DOSYANIN BİRLEŞTİRİLMESİNE KARAR VERDİ
Davanın 24 Ocak 2022'de görülen 9'uncu duruşmasında savcı, mütalaasını açıkladı. Savcı, Pınar Gültekin'in hayattayken yangına maruz kaldığının oy birliğiyle kabul edildiğini belirterek, Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle öldürme" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mertcan Avcı'nın da "suç delillerini gizleme ve değiştirme eyleminde bulunması', Cemal Metin Avcı'nın eski eşi Eda Karagün, iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan, annesi Ayten ve babası Selim Avcı'nın da "suç delillerini yok etmek ve gizlemek" suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, adli kontrol şartıyla daha önce serbest bırakılan Mertcan Avcı'nın tutuklanması amacıyla bir kez daha savcılığa başvurdu. Mertcan Avcı, 21 Şubat'ta "canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirakten" tutuklandı.
Muğla Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cenk Düzgün tarafından hazırlanan iddianamede, Mertcan Avcı'nın, Pınar Gültekin'in bulunduğu varildeki yangını önleyecek, sonlandıracak ve ağabeyini engelleyecek hiçbir eylemde bulunmadığına yer verilerek, "canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
MAHKEME İDDİANAMEYİ İADE ETTİ
İddianame, Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme heyeti, suça doğrudan etki edebilecek nitelikteki delillerin toplanmadan hazırlandığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verdi. Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ali Cenk Düzgün, iade kararına itiraz etti. Düzgün, itirazında Mertcan Avcı hakkında yürütülen soruşturmada, mevcut verilerle toplanabilecek tüm delillerin toplandığını, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiğini anlattı.
SAVCILIĞIN İTİRAZI KABUL EDİLDİ
Savcılığın itirazını değerlendiren Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti. Kararda, itirazın kabulünün gerekçesi için "Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nda Pınar'ın kesin ölüm sebebi ile zamanının belirlenmesi için mevcut veriler bağlamında mümkün olan tüm tespitler yapılarak iddianamenin düzenlendiği kanaati oluştuğundan, yeniden rapor alınmasının artık mahkemenin takdirinde olduğu, iddianamenin iade kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır" denildi.
MERTCAN AVCI'YA AVUKATIN İTİRAZIYLA 2'NCİ TAHLİYE
Mertcan Avcı'nın tutukluluğuna avukatı itiraz etti. İtirazı değerlendiren Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Avcı'nın mevcut delil durumu, aynı delil durumuyla sanığın tutuklanma taleplerinin reddedilmesi, kaçma şüphesinin olmaması, adli kontrol tedbirlerine uyması nedeniyle itiraz yolu açık olmak üzere tahliyesine karar verdi.
ANNE HAKKINDA DAVA
Cemal Metin Avcı'ya, 14 Şubat'ta görülen davanın 10'uncu duruşmasında, "Seni öldüreceğim, öldüreceğim köpek. Sen niye orada konuşuyorsun köpek" diye hakarette bulunduğu gerekçesiyle anne Şefika Gültekin hakkında, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, 4 yıl 4 ay hapis istendi. İddianame, mahkeme tarafından kabul edilerek, anne Gültekin hakkında kamu davası açıldı.
Davanın 16 Mayıs'ta görülen 12'nci duruşmasında savcı, esasa ilişkin mütalaasını verdi. Savcı, mütalaasında Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürmek', kardeşi Mertcan Avcı'nın da "canavarca hisle ve eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirakten" ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaada Eda Karagün, Şükrü Gökhan Orhan, anne Ayten ve baba Selim Avcı'nın da "suç delillerini gizlemek ve yok etmek" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİYLE 23 YIL HAPİS
Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 20 Haziran'da görülen davanın 13'üncü duruşmasında, Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme" suçundan yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme heyeti, 23 aydır tutuklu Avcı'ya önce ağırlaştırılmış müebbet hapis verdi ardından haksız tahrik indirimi uygulayıp, cezayı 23 yıl hapse düşürdü. Tutuksuz kardeşi Mertcan Avcı, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın ise beraatine karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR
Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin, davaya ilişkin gerekçeli kararında, Cemal Metin Avcı'nın, evlilik dışı ilişkilerini eşine ve çevresine söylemekle kendisini tehdit edip, hesabına kartsız para yatırtarak menfaat temin ettiği kaydedilen Pınar Gültekin'e duyduğu öfkeyle suçu işlediğinin dikkate alınmasıyla haksız tahrik hükümlerini uygulama şartlarının tamamının gerçekleştiği belirtildi.
'PROFESYONEL SAĞLIK PERSONELİ DEĞİL, ÖLÜP ÖLMEDİĞİNİ ANLAYAMAZ'
Gerekçeli kararda; sanık Cemal Metin Avcı'nın, bağ evine girdikten hemen sonra Pınar Gültekin'i boğazını sıkarak öldürmeye kalktığı ve eylemini bir an önce tamamlamak istediği, eziyet çektirme kastının bulunması halinde uzun süre eylemini devam ettirmesi gerektiği kaydedildi. Avcı'nın, profesyonel sağlık personeli olmadığı gözetildiğinde, Gültekin'in boğazını ölümü gerçekleştirecek nitelikte kırık oluşmasına neden olacak kadar sıktıktan sonra henüz ölmemiş olduğunu bilemeyebileceği, bu nedenle de yakma fiilini gerçekleştirmekteki amacının, eziyet çektirmeye yönelik olmayıp, cesedi yok ederek yakalanmaktan kurtulma ve suç delillerini yok etme amaçlı olduğu belirtildi.
Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Gültekin ailesi Rezan Epözdemir ve Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, Cemal Metin Avcı'nın aldığı 23 yıl cezanın az bulunması ve kardeşi Mertcan Avcı'nın beraat kararlarının istinafa taşındığını açıkladı.
İSTİNAF, KARARINI VERDİ
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Mahkemesi, davanın yeniden görülmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, dosya içinde bulunan iddianame, duruşma tutanakları, gerekçeli karar, dosyaya sunulmuş tüm deliller, belge ve bilgiler ile istinaf dilekçesi içeriğini inceledi. Mahkeme kararında, ilk derece mahkemesi kararında bulunan hukuka aykırı hususların ancak yeniden yargılama yapılarak giderilebileceği anlaşıldığından istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabul edildiği anlatıldı.
Mahkeme heyeti kararında; sanık Cemal Metin Avcı'nın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumuna göre, yüklenen suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu kaydedildi. Kanunda öngörülen ceza miktarı, kaçma şüphesinin bulunması hususları da birlikte değerlendirildiğinde, sanık Avcı hakkında tutuklama nedenlerinin varlığını gösteren yeterli delillerin bulunduğu, adli kontrol uygulanmasının bu aşamada yetersiz kalacağı ve tutuklama tedbirinin işlendiği iddia edilen suça ve bu suçun kanunda öngörülen cezasına nazaran ölçülü olduğu anlaşıldığından tutukluluk halinin devamına karar verildiği belirtildi.
Cezaevi müdürlüğüne müzekkere yazılarak, tutuklamanın devamına ilişkin karardan suretin sanık Avcı'ya tebliğ edilmesi veya cumhuriyet başsavcılığı kanalıyla bir yakınına ya da belirlediği kişiye gecikmeksizin haber verilmesi de kararda belirtildi. Kararda itiraz süresinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde olduğu belirtilip, itirazın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5'inci Ceza Dairesi'ne yapılabileceği belirtildi.
Sanık Cemal Metin Avcı'nın, cezaevine müzekkere yazılarak, duruşma günü ve saatinde SEGBİS sistemiyle hazır edilmesinin istenilmesine, avukatlarına da duruşma gün ve saatini bildirir davetiye çıkarılmasına da karar verildi. Ayrıca diğer sanık Mertcan Avcı ve duruşmaya gelmediği takdirde zorla getirileceği hususu şerh düşülerek diğer sanıklar Eda Karagün, Ayten Avcı, Selim Avcı, Şükrü Gökan Orhan adına da bulunduğu yer olan ağır ceza mahkemesine talimat yazılarak SEGBİS ile hazır edilmesi istendi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekillerine duruşma gün ve saatinin bildirilmesi için davetiye çıkarılması ve duruşmanın 15 Şubat günü saat 10.00'da görülmesi de karara bağlandı.
'ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM'
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise "İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Dairesi, istinaf talebini esastan reddetmemiş, karardaki hukuka aykırı olan hususların ancak duruşma açılması ve yeniden yargılanma yapılması suretiyle giderilebileceğini hükmetmiştir. 15 Şubat tarihinde duruşma tarihi verildi. Karar hukuka uygun olduğu düşünülseydi, talebi esastan reddedilebilecekti. Mahkemenin gerekçesinde de vurguladığı üzere hukuka ayrılıkları düzeltilmesi ancak yeniden yargılama yapılarak duruşmada giderilebileceğinden duruşma günü verildi. Önemli bir gelişmedir. Adaletin tecelli edeceğini, maddi gerçeğin ortaya çıkacağını düşünüyorum" dedi.