Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam'da düzenlenen "Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir yılda 10 ay arayla üst üste üç seçim geçirildiğini, seçimler nedeniyle geniş katılımlı istişare ve değerlendirme toplantılarını yapamadıklarını belirtti.
Kızılcahamam'da geçen ay, partinin eski-yeni kurmay kadrosuyla ve milletvekilleriyle beraber olduklarını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her kademede danışmaya, diyaloğa önem veriyor, ülkemizin ve partimizin gündemindeki konulara ortak akılla çözüm yolları arıyoruz. Bu anlayışla büyükşehirden il, ilçe ve belde belediyelerine kadar AK Parti'li tüm belediye başkanı arkadaşlarımızla bir araya gelelim istedik. Böylece hem yerel seçim sonuçlarını masaya yatıralım hem şehirlerimizin ihtiyaçlarını ve projelerimizi detaylıca görüşelim. Hem de önümüzdeki döneme dair yol haritamızı sizlerin de önerileriyle beraberce şekillendirelim dedik."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerek il ziyaretleri ve gerekse farklı toplantılarla başkanlarla sık sık bir araya geleceklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"AK Parti'nin hikayesi, yerelden genele ilerleyen bir başarı hikayesidir. Biz başkaları gibi tepeden inme bir parti değil, yerelden bizzat halkın içinde zuhur etmiş ve yükselmiş bir partiyiz. Bundan tam 30 sene önce millete hizmet yolculuğumuza belediyelerden başladık. Mahalli idarelerdeki örnek karnemizle yeni hedeflere yürüdük. Yerel yönetimlerdeki başarılarımız önümüze yeni kapıların ve yepyeni ufukların açılmasına vesile oldu. Politikalarımızı önce belediyelerdeki uygulamalarla ortaya koyduk. Milletimizin sorunlarına önce belediyelerde çözüm ürettik. Kendimizi halkımıza önce belediyelerde ispat ettik. Milletimiz bizi ilk olarak yerel yönetimlerde gördü, tanıdı, bize orada inandı ve güvendi."
"Bir nevi siyasi rakiplerimize koçluk yapıyoruz"
Mahalli idarelerdeki üstün hizmetleri sonrasında 2002'de bu sefer ülkeyi yönetme sorumluluğunun, AK Parti'li kadrolara tevdi ettiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Şunu unutmayınız, 2002'de bize iktidar kapısını açan da 22 yıl boyunca iktidarda tutan da hiç tartışmasız yerel yönetimlerdeki başarılarımızdır, gayretlerimizdir. AK Parti'nin en büyük referans kaynağı son 30 yıldır yerel yönetimlerdir. Bu gerçek 1994 senesinden beri değişmemiştir ve değişmeyecektir. Şunu büyük bir gururla ifade etmek isterim, AK Parti birikimiyle, vizyonuyla, referanslarıyla, yerel yönetimlerde sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın en yetkin, en donanımlı siyasi hareketidir. AK Parti belediyeciliği bugün küresel ölçekte bir marka haline gelmiştir. Mahalli idareler alanında ülkemizde 30 yıldır standartları biz belirliyoruz. Öyle ki rakiplerimiz bile bizi taklit etmeye bizden kopya çekmeye başladı. Pek çok başlıkta onların da yol haritasını dolaylı olarak biz şekillendiriyor, bir nevi siyasi rakiplerimize koçluk yapıyoruz."
Tüm bunları söylerken elbette mükemmel oldukları iddiasında bulunmadıklarını kaydeden Erdoğan, dünya değişirken, Türkiye muazzam bir dönüşümden geçerken değişime daha hızlı adapte olunması gereken kimi başlıklar bulunduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun, özellikle gençlerin nabzının daha iyi tutulabileceği, beklentilerinin daha iyi karşılanabileceği, belediye hizmetlerinde daha yenilikçi uygulamalar geliştirilmesi gereken konuların olabileceğini vurgulayarak, "Ama şehirlerimizin sorunlarını çözme, şehirlerimizi geleceğe hazırlama, popülizme bulaşmadan politikalar üretme noktasında hiçbir parti, hiçbir belediye başkanı AK Parti'li kadrolarla yarışamaz, bizimle rekabet edemez. 31 Mart seçimlerinden bu yana yaşananlar bu gerçeği çok net biçimde bir kez daha göstermiştir. Taşlar yerine oturdukça herkes daha sağlıklı ve objektif değerlendirmeler yapabiliyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son seçimlerde muhalefetin tamamen ucuz popülizme dayanan bir kampanya yürüttüğünü söyledi.
Muhalefetin ekonomideki sıkıntıları da istismar ederek "kim ne veriyorsa benden beş katı" anlayışıyla hiçbir temeli olmayan uçuk vaatlerde bulunduğunu belirten Erdoğan, muhalefetin deprem riski ve kentsel dönüşüm dahil şehirlerin kanayan yaralarına dair ortaya hiçbir somut proje koymadığını kaydetti.
"Hayat pahalılığının yükü altında ezilen insanlarımızın popülizm dalgasına kapılmasına engel olamadık." diyen Erdoğan, muhalefetle ülkeye ve millete zarar verecek bir vaat yarışına girmeyi de AK Parti'nin siyaset kodlarıyla bağdaştıramadıklarını bildirdi.
Erdoğan, insanlarla aralarındaki güven duygusunu zedeleyerek Türk ekonomisine ağır bedeller ödetecek her türlü popülizmden uzak durduklarını dile getirdi.
Dünyanın ve Türkiye'nin gerçekleri temelinde hazırlanan projeleri kamuoyuyla paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, 31 Mart'ta milletin sandığa gittiğini, son sözü söylediğini ve iradesini oraya özgürce yansıttığını ifade etti.
"Milletimiz toplam 541 belediyenin yönetimini AK Parti'ye emanet etmiştir"
Milletin iradesini öperek başlarının üstüne koyduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yüksek Seçim Kurulunun açıkladığı kesin sonuçlara göre, Cumhur İttifakı 31 Mart seçimlerinde yüzde 40,5 oy oranına ulaşmıştır. Milletimiz 12 büyükşehir, 12 il, 347 ilçe ve 170 belde olmak üzere toplam 541 belediyenin yönetimini AK Parti'ye emanet etmiştir. Cumhur İttifakı'ndaki müttefikimiz Milliyetçi Hareket Partisi ise 8 il, 114 ilçe ve 97 belde belediyesi kazandı. Böylece Cumhur İttifakı 12'si büyükşehir, 20'si il, 461'i ilçe, 267'si belde olmak üzere toplam 760 belediyede ipi göğüslemiş oldu. 31 Mart'ta seçim yapılan bin 393 belediyenin yüzde 54,6'sını önümüzdeki 5 yıl boyunca inşallah Cumhur İttifakı yönetecektir."
Hatay'ın 10 yıllık fetret devrinin sona ermesinden ayrıca mutluluk duyduklarını vurgulayan Erdoğan, tercihini Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullananlara şükranlarını sundu.
Bir önceki seçimlere kıyasla oy oranları ve belediye sayısından ortaya çıkan negatif sapmayı göz ardı etmediklerini bildiren Erdoğan, ekonomideki zorlukların haricinde sonuçlara etki eden başka faktörlerin de olduğunu gördüklerini söyledi.
Erdoğan, milletin iradesini sorgulamadan seçmenin verdiği mesajların ışığında çok boyutlu muhasebelerini yaptıklarını, hatayı da kusuru da kendilerinde aradıklarını belirtti.
Muhalefetin son 21 yılda defalarca düştüğü halkı ve sandığı suçlama gafletine düşmeden iğneyi kendilerine çuvaldızı başkasına batırdıklarını kaydeden Erdoğan, bu hassas süreci kendi takvimleri çerçevesinde bayrak değişimi havasında birlik ve kardeşlikten taviz vermeden kuyumcu titizliğiyle yürüteceklerini dile getirdi.
"Hizmet etmek yerine bütün enerjilerini bahane bulmaya harcıyorlar"
Milletin AK Parti'den talepleri gerçekleşene kadar tüm kademelerde gereken adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Seçimler bitince muhalefetin vaat yağmurunun da sonuna gelindi. Gençlere, kadınlara, esnafa, emekliye verilen sözlerin tamamı unutuldu. Düne kadar seçim kazanmak için hesapsızca atıp tutanlar bakıyorsunuz bugün ekmekten suya ellerinin altındaki her şeye zam yapıyorlar. 'Ucuzlatacağız, fiyatını indireceğiz, hatta bedava yapacağız' dedikleri hizmetlerin neredeyse tamamında astronomik fiyat artışlarına gittiler. Bu konuda gemiyi öyle bir azıya aldılar ki kendi partilileri bile isyan etmeye başladı. İş üretmek, verdikleri sözlerin arkasında durmak, hizmet etmek yerine bütün enerjilerini artık bahane bulmaya harcıyorlar. Devraldıkları kimi belediyelerde eski başkanlarımıza iftiralar atacak kadar siyasi ahlaktan yoksun davrandılar. Allah var. Bu süreçte sadece bir kesime verdikleri sözlere sadık kalıyorlar. Şahsi reklam ajansı olarak kullandıkları bazı medya mensuplarına Roma turuyla diyet borçlarını ödemekte hiçbir kusur etmiyorlar. Nepotizmin ne demek olduğunu 3 ay içinde uygulamalı olarak milletimize gösterdiler."
Muhalefetin eş, dost, akraba, tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın adeta kitabını yazdığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Geride bıraktığımız üç aylık dönemde güya özgürlük adına alkol tüketimini teşvik etmek, cinsiyetsizleştirme politikalarına aleni destek verme, belediye binalarını LGBT paçavralarıyla donatmak dışında herhangi bir icraatları olmadı. Makam odalarında vatandaş darbetmek, kadınların serbestçe hayata katılım alanlarını kısıtlamak, Arapça tabelalara karşı savaş açmak, gençlerimize hizmet eden vakıflara, derneklere, gönüllü kuruluşlara baskı uygulamaktan başka hiçbir iş yapmadılar. 'İşçinin ekmeğiyle oynamayacağız' dediler fakat göreve geldikleri birçok il ve ilçede emekçi kardeşlerimizi kapı dışarı ettiler. Buna benzer örnekleri çoğaltmamız mümkün. Görüyoruz ki muhalefet belediyelerinde 31 Mart'a kadar devam eden vaat yağmurunun yerini 1 Nisan sabahından itibaren zam yağmuru aldı, işçi kıyımı aldı, baskı, tehdit, yıldırma aldı."
"Türkiye'nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı"
Muhalefetin siyaset anlayışında köklü bir değişim yaşanmazsa gelecek beş sene boyunca benzer hadiselere yine şahitlik edileceğine işaret eden Erdoğan, böyle bir siyaset tarzını asla kabul etmediklerini söyledi.
"Yerel yönetimlerde güç zehirlenmesine kapılarak vatandaşa hayat biçimi dayatılmasını doğru bulmuyoruz." diyen Erdoğan, Türkiye'nin yakın geçmişte ideolojik fanatizmden çok çektiğini, milyonlarca insanın sadece inancına uygun hayat sürmek istediği için ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü, ötekileştirildiğini, haksızlığa uğradığını kaydetti.
Erdoğan, çağdaşlık bahanesiyle yıllarca millete eziyet edildiğini, belli bir yaşam tarzına kayıtsız, şartsız uymasının beklendiğini belirtti.
Tepeden inmeci yönetim anlayışının ülkeye ve demokrasiye ağır faturaları olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu anlayışa 1994 yılında belediyelerde, 2002'de de tüm Türkiye genelinde son verdiklerini söyledi.
Kimsenin hayat tarzına, inancına, tercihlerine karışmadıklarını, siyasi rövanşizmden her zaman ve her şartta uzak durduklarını dile getiren Erdoğan, son dönemde özellikle el değiştiren belediyelerde eski hastalıkların tekrar nüksetmeye başladığına dikkati çekti.
Erdoğan, konuşmasına, şöyle devam etti:
"Muhalefet içindeki radikal unsurlarında kışkırtmasıyla 28 Şubat dönemini anımsatan uygulamalar, yeniden devreye alınmak isteniyor. Buna müsaade edilmemeli. Türkiye'nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı. Muhalefetin aklıselim sahibi aktörlerinden eski Türkiye'nin kötü hatıralarını tekrar canlandıran sahnelerin önüne geçilmesi noktasında daha çok çaba bekliyoruz. Aynı şekilde birilerinin kendi beceriksizliğinin faturasını, savaşlar ve terör sebebiyle evini, barkını, vatanını terk etmek zorunda kalmış sığınmacılara kesme kurnazlığına da göz yumulmamalıdır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan ifadeleri şöyle:
"Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz.
Siyasi kazanım uğruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz.
Muhalefetin aklıselim sahibi aktörlerinden, eski Türkiye'nin kötü hatıralarını tekrar canlandıran sahnelerin önüne geçilmesi noktasında çaba bekliyoruz.
Dün Kayseri'de küçük bir grubun yol açtığı müessif olayların sebeplerinden biri, muhalefetin zehirli söylemleridir."
"Gündemdeki meseleleri çözüme kavuşturacağız"
Erdoğan, sokak hayvanları konusunda da "Milletimizi bizar eden başıboş köpek sorunu olmak üzere, şu an ülkemizin gündeminde olan meseleleri kati bir çözüme kavuşturacağız." ifadelerini kullandı.
"Şehirlerimizi depreme dayanıklı hale getireceğiz"
Cumhurbaşkaın Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremleri anımsatarak, "6 Şubat'ta yaşadığımız acıların tekrarlanmaması için tüm gücümüzle, tüm imkanlarımızla şehirlerimizi depreme dayanıklı hale getireceğiz." diye konuştu.