Siyaset alternatif oluşturma sanatıdır

Prof. Dr. Önder Kutlu

Türkiye’de ve dünyada seçmen alternatif oluşturabilen, oluşturmuş olduğu alternatiflerden de doğru seçim yapabilen partileri ve adayları tercih eder.

Ülkemizin bu anlamda çok mümbit olduğunu düşünüyorum.

Siyasetin hızına ve toplumun dinamizmine yetişmek mümkün değil.

Ayrıca toplum uzun yıllar boyunca hizmete aç olduğu için yapılan, edilen her şey toplum nezdinde mutlaka bir karşılık buluyor.

Ak Parti tam da hizmet ihtiyacının en fazla hissedildiği bir dönemde siyaset sahnesine çıktı. Mevcut partilerin ve siyasi atmosferin yeterli olmadığını düşünen geniş toplumsal kesimlerin mutabakatını sağlayabildi.

Aradan geçen neredeyse çeyrek asırlık dönem boyunca da çok çalkantılı şartlarda kendisini ve çizgisini muhafaza etmeye çalıştı.

Girdiği tüm seçimleri galip olarak tamamladı.

Bu, parti kadrolarının en azından bir kısmında bir özgüven patlamasına neden olmuş olabilir. Ancak genel itibariyle sükûnetini muhafaza edebildiği ve çizgisini sürdürebildiğini alınan oylardan anlıyoruz.

Pazar günü beklenen olur ve Erdoğan tekrar cumhurbaşkanı seçilirse Parti ve Cumhurbaşkanı Pazartesi gününden itibaren yeni bir döneme girmiş olacak.

Yeni bir kabine, yeni kadrolar ve yeni imkânlar demek.

Seçimin çok da kolay olmadığını birinci ve ikinci turları yaşamış olması nedeniyle gören Erdoğan ve kurmay heyeti bugünlere gelen dönemin şartlarını ve zorluklarını mutlaka bir hesaba çekeceklerdir.

Genel merkez kadrosunda da kabinesinde de bürokrasi ve ekibinde de bir yenilemeye gitmesi beklenen ve istenen cumhurbaşkanı Yeni Yüzyılı şekillendirebilecek bir kadro oluşturma misyonuyla hareket etmek durumundadır.

Yorulanlar, heyecanlarını kaybedenler, yanlış işlere ve ittifaklara girenler eleneceklerdir.

Değişimde ilk sıra, sadece ‘dere geçiliyor’ olduğu için yerlerini muhafaza edenlerin olması gerekiyor.

Yenile(n)me esnasında dikkatli olunması ve alternatif üretecek, sorun çözecek kişi ve kadrolarla birlikte olunması büyük ehemmiyet arz etmektedir.

Gözlemlerin seçmenin ince bir ayar yaptığı yönünde. Ak Parti bir miktar oy kaybetti ama seçmenin gönlünün iktidarı başkalarına emanet etme yönünde olmadığını gördük.

Seçmen adeta yalvarıyor, Erdoğan’a kararlarında dikkatli olması gerektiğini haykırıyor.

Çeyrek asır iktidarda olmak kolay bir şey değildir. Etrafta doğru-yanlış insanlar bitiverir, gözünüzü ve yolunuzu gölgelerler.

Ancak, liderlik de bu dönemlerde kritik karar alma sanatıdır.

Seçmen bu yönde güçlü bir duyguya sahip. Talep ve eleştirilerinin dikkate alındığını gördüğü anda yeni bir kredi açmaktan geri durmaz.

Oysa etrafımız ateş çemberi.

Ülkeler ve toplumla tarumar edilmiş.

Milyonlar göçmen durumuna düşmüş.

Cumhurbaşkanının elini rahatlatması gereken husus, ülkenin son yıllarda birçok değeri yetiştirdiği gerçeğidir.

Bugün birilerinin yaymaya çalıştığı gibi bir kaht-ı ricâl durumu asla yok.

Ak parti merkez ve taşra teşkilatlarıyla bütün bir devlet sistemini destekleyebilecek bilgi birikimine sahip insanlar fazlaca mevcut.

10 ay sonra yapılacak yerel seçimler rehavete kapılmamanın ne kadar önemli olduğunu söylüyor. Geçen defa belli belediyelerde yaşanan talihsizliğin bu kez tekrarlanmaması gerektiği bilinmiyor olamaz.

Bu seçim bizlere çok önemli dersler verdi…

Herkes hissesine düşeni alsa değil bir, birkaç yüzyılın önü açılmış olur.