Konya'nın yaylası olan ve şehre 15-20 km mesafedeki Gödene civarında gülhatmiler rengarenk açtı. Demet demet açan çiçekleriyle ve boylu boyunca rüzgârda hafif hafif salınan gülhatmi hakkında biraz araştırma yaptım. Rengarenk açan gülhatmi anavatanı Çin olan bir çiçektir. Değişik yörelerde hatmi, deve gülü, gül Fatma ve silindir denilen rengarenk açıp boy atan bu güzel çiçek adına şiirler, denemeler ve kitaplar yazılmıştır. Barış Manço şarkılarında yer bulmuş ve bu isimle adına iki roman bile yazılmış olan gül hatmi çiçeği kurutularak başta öksürük olmak üzere soğuk algınlıklarına karşı şifalı bir bitki olarak biliniyor.
Horoz ibiği veya gülü olarak çocukken bir iki katlı bahçeli evlerden oluşan Araplar mahallemizin bir yerlerinde kendiliğinden yetişen gülhatmi oyunlarımızın bir parçasıydı. Çiçeğinin sonundaki yeşil kısımdan ayırıp yapışkan kısmından kulak, yanak ve burun ucuna tutturulan hatmi çiçeği ile birbirimizle şakalaşırdık, neşe ve oyun kaynağımızdı. Gülhatmi bu yönüyle Anadolu'nun her tarafında çocukluk günlerine dair tüm oyunlara ait anılarda yer etmiş bulunuyor.
Edebiyatımızda gülhatmi özellikle şairlerin dünyasında özel bir yer tutuyor. Şair Süleyman Dönmez Gülhatmi isimli şiirinde gülhatminin kendisine selam verdiğini söylüyor, (https://www.antoloji.com/gulhatmi-siiri/)
Gülhatmi
Bir gün yolum düştü bir garip kayalara
İnce uzun ve narin aydınlık bakışlarıyla
Selam verdi bana Gülhatmi.
Ne kadar da kibardı sözcükleri ard arda
Oturdum dinledim sabırla birer birer
Yapa yalnızdı vefalı bir arkadaşı yoktu
Bu dağ başlarında öyle cefası çoktu
Kan ağlasa da içim o hazin hikayeyle
Olamadım derdine hem dert ne çare
Döndüm de sırtımı, bıraktım gittim onu,
Bir teselli veremedim Gülhatmime.
Melih Özel ise bugünün şehir ortamında sitelerin mazideki kayıp cennet mahallenin doğayla bütünleşik olan yerini tutamadığı noktasına dikkat çekiyor: “Şimdilerde siteler var! Dev boyutlu. Otuz kırk katlı, yüzlerce daireli. Evet, bahçeleri var, ama çocukların özgürce koşuşturduğu, çiçeklerle haşır neşir olduğu bahçeler değil bunlar. Evet, çim var bu bahçelerde; üzerine basılmaz ama. Uzak, erişilmez, dokunulmaz, koklanmaz, ellenmez birkaç çiçek varsa hele bahçede, o da büyük şans işte” (http://derkenar.com/melih-ozel+hatmi-cicegi)
Çiçekler yok, ama kocaman havuzlar var; spor salonları, tenis kortları var. Peki kadifeyi karanfilden, şebboyu akşam sefasından, şakayıkı unutma beni çiçeğinden ayırabilir mi şimdiki çocuklar? Nineler öksürük olunca içmek için kurutacakları hatmiyi nasıl bulacaklar?
Roman yazarı Ayşe Kudret Yılmaz ise Gülhatmi adlı eserinde kadınları gülhatmiye benzetiyor.” İlkbaharda ter tazeliği ve nazlı edasıyla; yazın tutkusu ve ihtişamıyla, sonbaharda nezaketi ve letafetiyle, kışın bilgeliği ve engin sükûnet ile; esasında her dem gönüller sızlatan hikayeleriyle tüm kadınlar gülhatmidir. Bu eser sevdiğim ve sevebileceğim kadınlara ithaf olunmuştur.” (Ayşe Kudret Yılmaz Gülhatmi romanı, Sf:2, 2015, Ötüken yayınları)
Yazar Güven Karabenli ise Hatmi Adam ismini verdiği kitabında niye bu ismi verdiğini güzel betimlemiş: “Bizim yaşımızda olup çocukluklarında bu oyunu oynamamış kimse yoktur. Hatmi çiçeklerini " Böyle saçmalık olmaz" deyip burnumuzdan, alnımızdan, yanaklarımızdan söküp attığımız gün çocukluğumuz bitti. (Güven Karabenli, Hatmi Adam, Roman, 2019, Ürün yayınları) Hayata atıldık, büyüdük, ciddileştik. Şimdi ise hatmili günlerimizi hatırlayıp bazen iç çekiyoruz. Ne zaman açmış bir hatmi görsem o hatmili günlerimiz aklıma gelir duygulanırım ve bazen bir çiçek koparıp burnuma yapıştırırım.”
Barış Manço ise Nane Limon kabuğu isimli şarkısında birazda gülhatmi diyerek şifa yönüne vurgu yapmıştır. Sıradan bir gün içinde ister yaya ister bir araç içinde geçip giderken eğer gülhatmiye denk gelirseniz hayata birkaç dakika mola verin. Gülhatminin yanına varın ve rengarenk çiçeklerindeki duruluğa, şeffaflığa ve ihtişam dolu güzelliğine bir göz atın. Göreceksiniz ki içiniz neşeyle dolacak ve çocukluk günleriniz aklınıza gelecek, benden söylemesi.
-